"لاحظتُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • fark ettim
        
    • farkettim
        
    • dikkatimi çekti
        
    • farkındayım
        
    • farkına vardım
        
    • dikkatimi çekmişti
        
    • sezdim
        
    • fark ettiğim
        
    • olduğunu fark
        
    İçeri girerken tarlayı fark ettim. Hala çiftlik işletiyor musunuz? Open Subtitles لقد لاحظتُ الحقول عندما قدمنا ألا تزالين تعملين في المزرعة؟
    Kuşun, çadırın yanında, yerde duran Snickers kağıdını alıp sergisine eklediğini fark ettim. Open Subtitles لاحظتُ للتوّ أن الطائر قد انتزع غلاف المقرمشات من قاع المخبأ وأضافها لمعرضه.
    Ben nehrin kenarında duruyordum bir arkadaşımla konuşurken kardeşimi görmediğimi fark ettim. Open Subtitles كنت على المياه, أتحدثُ إلى صديق حينما لاحظتُ أنني لم أرى أخي.
    Cüzdanını açtığı zaman, onu koyduğu yerde küçük bir iz farkettim. Open Subtitles عندما فَتحَ محفظتَه، لاحظتُ a تثليم صغير في الجلدِ حيث يَبقيه.
    Bana verdiğin mektuplarda bir şey dikkatimi çekti. Open Subtitles النظرة، لاحظتُ شيءاً حول الرسائل التي أعطيتَنا.
    Ve insanlara baktıkça, ki genelde tek yaptığım bu, bazı insanların gerçekten dikkat çekmek ve itibar görmek istediklerini fark ettim. TED بدات أنظر إلى الناس وهذا تقريباً كل ما أقوم به، لاحظتُ أن بعض الناس يحتاجون حقا للإنتباه والإعتراف بوجودهم
    Ama bu konuşmaya devam ettikçe hem Abby'nin hem de diğer çocukların hâlâ ilgili olduğunu fark ettim. TED ولكننا مع المضي قدمًا في النقاش، لاحظتُ أن آبي وبقية الأطفال كانوا يرغبون في مواصلة المشاركة.
    Geçen gece elbisesinin fermuarını çekerken fark ettim. Open Subtitles لاحظتُ ذلك في ليلة سابقة عندما كنت أزمّم ثوبها.
    Nöbet değişimi sırasında, bazı birliklerin başlarında birlik komutanı olmadan geldiklerini fark ettim. Open Subtitles لقد لاحظتُ.. لاحظتُ أنه خلال تبديل نوبات الحراسة، بعض الوحدات وصلت بدون مرافقة ضباطها المفوضين
    Hey, O bayanla fazla vakit geçirdiğini fark ettim. Open Subtitles أهلا. لاحظتُ أنك تمضي وقتا كثيرا مع تلك الفتاة
    Onu evine bıraktıktan sonra süet ceketini arabamda unuttuğunu fark ettim. Open Subtitles بعد أنا أنزلتُها في البيت، لاحظتُ بأنَّ هي أَتْركُ سترة جلدها المدبوغ في سيارتِي. دَعوتُ للعَرْض لشَدّه مِن قِبل،
    Yan yana oturacağımızı fark ettim. Open Subtitles نعم، لاحظتُ بأنّنا صادف أن كُنّا جلوس بجانب أحدهما الآخر.
    O rüyayı annemle konuştuğum günlerde gördüğümü fark ettim. Open Subtitles لذا لاحظتُ بأنّني عِنْدي هذا في أغلب الأحيان حلم مباشرةً بعد أَتكلّمُ مع أمِّي.
    Ve, insanlarınızın evlilik öncesi seks konusunda muhafazakar olduğunu fark ettim. Open Subtitles ولقد لاحظتُ ميلكَ المتحررِه فيما يتعلق بالجنسَ قَبْلَ الزواج.
    Sonrasında beni alıyorlar dağın tepesine koyuyorlar ve ilahi söylemeye başlıyorlar ve farkettim ki benim Tanrı olduğumu sanıyorlar! Open Subtitles وآخر ما أعلمهُ, أنهم يأخذونني ويضعونني على قمةِ هذا الجبل وبدؤا في الغناء وعندها لاحظتُ... أنهم إعتقدو أنني إله
    Hayır, aslında ben farkettim. Open Subtitles كلا. أنا الذي لاحظتُ ذلك لكنني لستُ طموحاً
    Cinsel olarak benim için hiçbirşey yapmadı, ama sonradan, cildimin ne kadar iyi göründüğünü farkettim. Open Subtitles ما عَمِلَ شيء لي جنسياً، لَكنِّي لاحظتُ كَمْ أُحسّنُ أوضاع جلدَي نَظرَ بعد ذلك.
    Hastanenin etrafındaki plazma halkalar dikkatimi çekti. Open Subtitles ولكنني لاحظتُ لفائف البلازما حول المستشفى
    Benim durumumdaki itibarlı insanlar işi bıraktıklarında, ne olduğunun farkındayım. Open Subtitles لاحظتُ ماذا يحدث عندما يريد أشخاص مثلي ترك أعمالهم
    Ve o an bu insanlar için kurtuluş olmadığının farkına vardım. Open Subtitles وهنا عندما لاحظتُ أنه لايمكنني أن أنقذ هؤلاء الناس
    Sizle buluştuğum gün şu adam dikkatimi çekmişti, bugün yine gördüm. Open Subtitles ذلك اليوم، لاحظتُ هذا الرجل حينما قابلتُكما، و رأيتهُ مجدّداً اليوم
    Oyununda küçük bir pürüz sezdim. Open Subtitles حَسناً , uh، لاحظتُ a العيب الصَغير في لعبتِكَ.
    Başarılı olduğunu fark ettiğim ve şu anda sana yardım edebilecek olan şey nedir, biliyor musun? Open Subtitles لكن أتعرف ما لاحظتُ بأنكَ بارع به فعلاً و الذي قد يساعدكَ الآن ؟
    Eğer gökyüzünde ne oluyor bilmeseydim, bir gariplik olduğunu fark etmezdim. TED لو لم أكن قد علمتُ بما كان يجري فوق رأسي، لما لاحظتُ أي شيء غير مألوف.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more