| Dünyaya bakış açılarını seviyorum, çünkü dünyayı hayatlarında ilk kez görüyorlar. | TED | احب الطريقة التي يرون بها العالم لانهم يرون العالم أول مرة |
| Rachel, çocukları için ağlıyordu, ama rahatlayamıyordu, çünkü artık çocukları yoktu. | Open Subtitles | راحيل تبكي على ابنائها ولا تريد ان تتعزى لانهم ليسوا بموجودين |
| Kutulardaki, modelleri ayıran kodları bile... çünkü otomatikleri alıp işe yaramayanları bırakmışlar. | Open Subtitles | علموا حتى رموز التصنيف على الحاويات لانهم أخذو الاوتوماتيك وتركوا الباقي خلفهم |
| Bu harika, çünkü onlar Green Bay'da büyük bir felsefe fabrikası açtılar. | Open Subtitles | هذا جيد لانهم لتو قد فتحوا مصنع كبير للفلسفه في جرين باي |
| Bundan sonrası iyice korkutucu çünkü onu kovalıyorlar ve meşaleler ve saire. | Open Subtitles | ياللهول لقد اصبحت القصة مخيفة جدا لانهم قاموا بمطاردته واشعلوا الشعلات والحاجات |
| çünkü hepsi boka dönerse bu filmi yapamazlar değil mi? | Open Subtitles | لانهم اذا تاذوا لن يستطيعوا صنع هذا الفيلم صحيح ؟ |
| Ve görmelerini de istemedim, çünkü o zaman onu götürebilirlerdi. | Open Subtitles | ولا اريدهم ان يعرفوا لانهم يمكن ان ياخذوه مني بعيدا |
| O kızı öldürmediğimi bilen insanlar, çünkü o insanlar kanıtların tamamını görüyor. | Open Subtitles | أشخاص يعرفون بأنني لم أقتل تلك الفتاة لانهم إطلعوا على جميع الادلة |
| Aileni tanımaktayım, ...bu kolay bir iş değil çünkü şey, hepsi biraz kaçık. | Open Subtitles | كنت أتعرف على عائلتك , و هذا لم يكن سهلاً لانهم غير متزنين |
| Bu içkiyi alıyorsun ama kimseye bahsedemiyorsun çünkü senin için zararlı olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | و لا تستطيعين اخبار اي احد عنها لانهم يعلمون انها ليست بجيده لك |
| O bikaç ilaç almış ve galiba iyi gelmiş, çünkü kanında hastalığa rastlanmadı, ama bu iyileştiği anlamına gelmez. | Open Subtitles | لقد اخذ بعض الدواء وهو يعمل جيدا لانهم لم يكتشفوا ذلك فى دمه ولكن هذا لا يعنى انه بخير |
| çünkü bunlar aynı bir kişi için çalışıyorlar... senin arkadaşın... | Open Subtitles | لانهم جميعا يعملون لنفس الشخص الذي تعمل انت معه .. |
| Seni pusuya düşürmek. çünkü çocukları kurtarmak için her şeyi yapacağını biliyorlar. | Open Subtitles | يغروك بالدخول الى كمين لانهم يعلمون أنك ستفعل أي شيئ لانقاذ الأطفال |
| Evet, çünkü gerçekten istedikleri şey diğer şeylere galip gelir. | Open Subtitles | حسناً , نعم لانهم يريدون أن يقوم بجميع الأشياء الأخرى |
| Seni kefaletle çıkardılar, çünkü Felix'in konuşmayacağına dair garanti istiyorlar. | Open Subtitles | فهمت، دفعوا كفالتك لانهم يريدون ضمانا ان فيليكس لن يتكلم |
| çünkü hemen hemen bizimle aynı yaştalar ve aynı şeyleri seviyoruz. | Open Subtitles | لانهم من فئه عمريه مماثله لنا , وتعجبهم الاشياء المماثله لنا |
| Bu bir parçacık fizikçisi için korkunç bir model, çünkü onlar garip küçük parçacıklar ile oynuyorlar, araba engelleri ile oynamıyorlar. | TED | فان ذلك لا ينطبق على فيزيائي الجزئيات لانهم لا يلعبون في مواقف السيارات انما يلعبون بالجزئيات الصغيرة الغريبة |
| Cenaze töreninde o kadın ortaya çıkabilir diye herkes tetikte bekliyor. | Open Subtitles | الجميع في الجنازة كان متيقضا لانهم ظنوا ان تلك العشيقة ستأتي |
| - çünkü dünyanın geri kalanının öldüğünü düşünmesini istediler. | Open Subtitles | لانهم ارادوا ان يعتقد العالم انه ميت بالفعل |
| Ama onlar arkadaşı oldukları için yanında değiller ünlü olduğu için yanındalar. | Open Subtitles | في الحقيقة كأنهم ليسوا معه لانهم أصدقائه لانهم يحيطوه فقط لكونه مشهور |
| ömürleri kısalıyor, ve hepsi bu sebepten dolayı çok zarar görüyor. | TED | لانهم الاكثر ضرراً من هذه العملية بسبب ادماننا الكبير على هذه المنتجات ذات الاستعمال مرة واحدة |