Burada seksist sözcükler kullanılmasına müsaade edemezsin. Git ve mahvet Onu. | Open Subtitles | لايمكنك أن تدعي تفرقة جنسيه كهذه تحدث هنا اذهبي ونالي منه |
Bence bunun gibi bir şeyi öğrendikten sonra olmamış gibi devam edemezsin. | Open Subtitles | لأني أعتقد أنك متى ماعرفت عن شيء مثل هذا ، لايمكنك نسيانه |
Bunu yapamazsın Shawn. Bu evliliğin Planlanması bir yıldan fazla vakit aldı. | Open Subtitles | لايمكنك فعل هذا ، شون، هذا الزفاف أستغرف أكثر من سنة للتخطيط |
Bu sebepten, kilise Boyle'ye vakum yapamazsın dedi. | TED | لذلك قالت الكنيسة أنه لايمكنك أن تصنع فراغا، تعرفون. |
-Ciddi olamazsın. -Bu şey güneş ışığıyla mı çalışıyor? | Open Subtitles | لايمكنك أن تكون جاداً هذا الشيء مسير عبر أشعة الشمس |
Hayır Öylece bırakıp tekrar gidemezsin Nereye gittiğini de söylemedin. | Open Subtitles | لا ، لايمكنك الرحيل مجددا هكذا دون أن تخبريني بمكانك |
Gelinliğini dergilerden seçerek alamazsın. | Open Subtitles | لايمكنك ان تشترى فستان الزفاف من المجله. |
Evet, kurbağa satan kaç yer var hayal bile edemezsin. | Open Subtitles | أجل، لايمكنك أن تتخيل كم عدد الأماكن التي تبيع الضفادع |
Sorununu kontrol edemezsin ama buraya gece gelmen Onu idare etmeye başladığını gösteriyor. | Open Subtitles | لايمكنك التحكم باضطرابك ولكن مجرد المجيئ هنا في الليل بدأتي بالفعل بالتحكم به |
Bayım, buraya girip, insanları rahatsız edemezsin. | Open Subtitles | سيدي أخبرتك بأنه لايمكنك البقاء هنا لمضايقة الناس |
- Evet. Gidip teslim olacağım. - Bunu yapamazsın! | Open Subtitles | ـ نعم , سأذهب لأسلم لهم نفسي ـ إنتظر لحظة , لايمكنك فعل هذا |
Eğer pamuklu ise ve de maviyse yanlış yapamazsın. | Open Subtitles | لو انه قطن , ولو كان ازرق , لايمكنك ان تخطأى |
Sapık! Açıkçası, Bunu erkek mizah dergilerindeki ana karekterlerin yaptığı gibi yapamazsın. | Open Subtitles | لقد أفسدت المهمة , لايمكنك تنفيذ كل شيء كأنك الشخصية الرئيسية في مجلة للصور المتحركة |
Güvenliğin biraz daha kuvvetli olması gerekiyor. Böylesine bir yerde asla yeteri kadar temkinli olamazsın | Open Subtitles | الأمن يجب أن يكون أقوى في هذا المكان لايمكنك أَن تكون حذراً جداً |
Öylece çekip gidemezsin tamam mı. | Open Subtitles | هل تعلم ، لايمكنك فقط هكذا أن تقطع علاقتك بأحد |
Bir kızı gürültülü bir bardan çekip alabilirsin,... fakat gürültülü bir barı bir kızdan çekip alamazsın. | Open Subtitles | يمكنك أخذ الفتاة من الحانة. ولكن لايمكنك أخذ الحانة من الفتاة. |
Kendini ne zannediyorsun bilmiyorum ama ofisime dalıp sebepsiz yere Beni tutuklayamazsın. | Open Subtitles | لا أعلم من تظن نفسك لكن لايمكنك القدوم لمكتبي وتعتقلني بدون سبب |
Bir şekilde kaçabileceğini düşünebilirsin ama, ...bir Şerif'e emir veremezsin. | Open Subtitles | انت تعتقد أنك يمكن أن تفلت من أي شيء, ولكن لايمكنك ان تعطي اوامر للمأمور |
O kadar yoksul insanın içinden, kimin n'apabileceğini asla bilemezsin. Bıçaklama. | Open Subtitles | بوجود جميع هؤلاء الفقراء لايمكنك معرفة مايمكن للشخص أن يقوم به |
Peki, sen y... sen sadece, öyle, ellediğin parçayı bırakamazsın. | Open Subtitles | .. لا يمكنك لايمكنك فقط ان تتركي القطعة التي لمستها |
Ve kıyafetlerini çamaşır makinesine koy. Yarın kiliseye böyle gelemezsin. | Open Subtitles | وضع ملابسك في الغساله لايمكنك أن تذهب للكنيسه غدا هكذا |