"لا أرغب" - Translation from Arabic to Turkish

• yapmak istemiyorum
• gerek yok
• istemedim
• istemediğimi
• etmek istemiyorum
• vermek istemiyorum
• istemezdim
• olmasını istemiyorum
• istediğim
• istemediğim
• istemiyorumdur
• niyetinde değilim
• duymak istemiyorum

Dedektif, bu senin huyun olabilir fakat Ben "Neden buradasın" konuşmasını yapmak istemiyorum.
محقق .. ربما تكون من عادتك ولكني لا أرغب في الحديث عن سبب سجنك أيضا

Fazla samimiyete gerek yok, teşekkürler.
. .. أنا سأخبرك أنا لا أرغب في هذا ، شكرا جزيلاً لك

Ve burada grafikte ayakkabılar ve bisikletler ve diğer şeyler var çünkü sadece bir fanusta rakamları vermek istemedim.
وهناك أحذية ودراجات هوائية وأشياء في هذا الرسم البياني لأنني لا أرغب في إعطاء الأرقام فقط في المطلق

En az senin kadar onları haklamak istemediğimi mi sanıyorsun?
أتعتقد أنني لا أرغب بمعرفتهم بقدر ما تودّ أنت بمعرفتهم؟

Söyleyeceklerimi söyledim, çünkü duymak istediğini biliyordum öyle demek istemedim ve söylemeye de devam etmek istemiyorum.
قُلت الكلمات لأني علمت أنك تريدين سماعهم. ، لكن لم أعنيهم، و لا أرغب بالإستمرار في قولهم

Tuhafmış gibi algılanmak istemem, hislerim biraz samimiyetsiz görünebilir lâkin... şu adımı atarken bile... yanlış izlenim vermek istemiyorum.
لا أرغب بأن أكون سخيف ومشاعري قد تبدو خداعة على كل حال

Bunu istemezdim ama madem başka çaresi yok, yapacağım.
لا أرغب بهذا، ولكني مستعد طالما أن هذا ما يتكلفه الأمر

Onun olmasını istemiyorum çünkü biraz hassas ve bu konular biraz saçma geliyor ona.
ولكنّي نوعاً ما لا أرغب بحضورها. هيّ من دقّقت على مسألة إبنك المنتظر.

Tüm bu aileyle tanışma işini yapmak istemiyorum.
أنا فقط لا أرغب بأن أقوم بكل شيء متعلق بمقابلة الأباء.

Soruma soruyla cevap vermeyin. Bu ekibe liderlik yapmak istemiyorum.
هلا تكفين عن إجابتي بأسئلة لا أرغب بأن أقود هذا الأمر

Endişelenmene hiç gerek yok. Biliyorsun, senin işini istemiyorum.
، ليس عليك أن تقلق حقاً فأنا لا أرغب في وظيفتك

Bugün senden fazla yabancıyla görüşmek istemedim.
ومع ذلك، أقر بأننى لا أرغب فى مقابلة أحد

Bu uyarıyı yapmadan harekete geçmek istemedim.
لا أرغب في تنفيذ هذا الأمر بدون سابق إندار

Arkadaşlarına, atla deve istemediğimi söyle. Sadece yolumu bulacak kadarını alırım.
اخبرهم أننى لا أرغب بالكثير قطعة صغيرة من الكعكة فقط

Avukat istemediğimi de nereden çıkardınız?
لماذا إعتقدت إننى لا أرغب فى حضور محامى ؟

Onu tehdit etmek zorunda kalıp kalmamam, ki etmek istemiyorum tamamen silahı indirmene bağlı.
،سواء كان يجب أن أهدده أم لا ،والذي لا أرغب بفعله أنه يعتمد تمامًا على وضع .هذا السلاح جانبًا

Sana zarar vermek istemiyorum, ya da Dünya'yı yoketmeyi, bu nedenden dolayı.
أنا لا أرغب فى إيذائك أو تدمير الأرض من أجل ذلك

Çünkü gerçekten oraya gitmek istemezdim. Orası hakkında kısıtlı bilgiye sahibiz.
لأنني لا أرغب بالذهاب إلى هناك بتلك المعلومات المحدودة

Laugesen'ın Danimarka'nın yeni başbakanı olmasını istemiyorum.
لا أرغب ان يكون لاغسن رئيس الوزراء القادم

Ama başarısız olmandan daha çok istediğim bir şey yok.
.. ولكنني لا أرغب في شيء أكثر من رؤيتك تفشل

Yani, gitmek istemediğim bir okula neden bakmak durumundayım ki?
أعني لماذا أعاين مدرسة لا أرغب حتى في الذهاب إليها

Belki de burada olmanı istemiyorumdur sevimsiz şey. Belki planlarım vardır.
ربّما لا أرغب بوجودك هنا أيّها النكديّ، لعل لديّ مخططات.

Ama değerini alana kadar satmak niyetinde değilim.
ولكن لا أرغب في بيعها حتى أحصل على ما تستحقه

Bir daha köpüklü elma suyunun kokusunu bile duymak istemiyorum.
لا أرغب حتى باشتمام رائحة عصير التفاح الفوار مرة أخرى