"لا أستحق أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • hak etmiyorum
        
    • değilim
        
    Seni öpmeyi hak etmiyorum... ve asla seninle konuşacak cesaretim olmadı. Open Subtitles أنا لا أستحق أن أقبلكِ ولم أجرؤ يوماً للحديث معكِ
    Her yanımın marinara sosu olmasını hak etmiyorum! Open Subtitles وأنا لا أستحق أن يكون عندي صلصة مارجارينا في جميع أنحائي
    L oğlumuz, onu almalı hak etmiyorum. Open Subtitles لا أستحق أن يكون لى ابنا يجب عليك أن تأخذه
    Mezun olmak yaşıtlarıma kıyasla fazladan dört yılımı aldı ve melek gibi birisi olan danışmanım Susan Fiske'yi beni kabul etmesi için ikna ettim ve kendimi Princeton'da buldum, Daha sonra, "Ben buraya ait değilim, ben bir taklitçiyim", TED لقد تطلب مني ذلك أربعة سنين زيادة عن باقي أقراني وأقنعت شخصاً، ملاكي ومرشدتي، هي سوزان فيسك أن تأخذني وانتهى بي الحال إلى برينيستون وقد كان شعوري، انا لا أستحق أن أكون هناك
    Tamamen ezilmiş bir halde içeriye girip "Ben buraya ait değilim" dedi. TED وقالت لي، وهي في حالة انهزامية تماما، وقالت "أنا لا أستحق أن أكون هنا"
    Size masamı sunmaya layık değilim. Open Subtitles أنا لا أستحق أن نقدم لكم مائدتي.
    Ve kısırım. anlaşılan 30'lu yaşlarındaki, sağlıklı, başarılı kadınlar gibi bu bebeği hak etmiyorum. Open Subtitles و من الواضح , كما تعلمين أني امرأة في الثلاثينيات و ناجحة و لا أستحق أن أرزق بطفل
    Bana böyle davranamazsın! Böyle davranılmayı hak etmiyorum, orospu! Open Subtitles لا يجب أن تعاملينني هكذا أنا لا أستحق أن تعاملينني هكذا أيتها الساقطة
    Hiçbir şey beklemiyorum. Bir şey beklemeyi hak etmiyorum. Open Subtitles أنا لا أتوقع شيئاً لا أستحق أن أتوقع شيئاً
    - Sürünün parçası olmayı hak etmiyorum. Bu sebeple gidiyorum. Open Subtitles لا أستحق أن أكون فردًا من القطيع، لذا سأغادر.
    Başarısızlığım bunca hayata mal olmuşken yaşamayı hak etmiyorum. Open Subtitles لا أستحق أن أعيش عندما سبب فشلي في موت الكثيرين
    Buraya, bu sarhoşlarla ve göğüslerini gösteren bir kaltakla tıkılmayı hak etmiyorum. Open Subtitles لا أستحق أن تضعوني هنا مع كل هؤلاء السكارى ومع عاهرة أظهرت ثدييها على شاشة الملعب الرياضي.
    Bu hücrede ölmeyi hak etmiyorum. Open Subtitles أنا لا أستحق أن أموت في هذه الزنزانة
    Ben artık senin beni gözetmeni hak etmiyorum. Open Subtitles أنا لا أستحق أن تعتنين بي بعد الآن
    Ayrıca iyileştirilmeyi hak etmiyorum. Open Subtitles إضافة إلى ذلك ، أنا لا أستحق أن أشفى
    5 yıl Lisansüstü eğitim, birkaç yıllığına, biliyorsunuz Northwestern'deydim, Harvard'a transfer oldum, şimdi Harvard'dayım, artık bunun hakkında düşünmüyorum, fakat uzunca bir süre "Buraya ait değilim. Buraya ait değilim." diye düşünüyordum. TED وخلال أعوام قليلة، أنا في جامعة "نورثويسترن" انتقلت إلى جامعة "هارفرد"، أنا في هارفرد، لم أعد أفكر بهذا مجددا، لكن أمضيت وقتا طويلا أفكر "لا أستحق أن أكون هنا، لا أستحق أن أكون هنا"
    Onun annesi olmaya layık değilim. Open Subtitles أنا حتى لا أستحق أن أكون أمها!
    Yenmek için uygun değilim,ortak Open Subtitles أنا لا أستحق أن أوكل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more