Martha Geiss ile Olive Lambert'a oyun parkında söylediklerini hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | لا تتذكّر ما قلــته لمارثا غايز واوليف لامبرت في الملعب؟ |
Bu sabah 1 saat süreyle yeryüzünden yok olduğunu hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | أنت لا تتذكّر الإختفاء... من وجه الأرض لمدة ساعة تقريبا هذا الصباح؟ |
Çırılçıplaksın ve kendi adını bile Hatırlamıyorsun. | Open Subtitles | أنت عاري تماما، , أوه و، وأنت لا تتذكّر اسمك حتى. |
Ama kazaya neyin sebep olduğunu hatırlamıyorsunuz. - Doğru. | Open Subtitles | -ولكنك لا تتذكّر أي شيء عمّ أدّى إلى الحادث؟ |
Şimdi bir çok şeyi düzgünce hatırlayamıyor bile o yüzden onu bu işin içine sokmazsanız sevinirim. | Open Subtitles | الآن، هي لا تتذكّر كلّ شيء بوضوح لذا لما لا تدعها خارج الأمر؟ |
Peki o gece Jess Murphy'e gittiğinizi hatırlamıyor musunuz? | Open Subtitles | تلك الليلة؟ جيس مورفي إذاً أنت لا تتذكّر الذّهاب إلى |
Bu odayı hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | لا تتذكّر هذه الغرفة؟ |
Yoksa Leyla ve Amira'nın buraya nasıl geldiklerini hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | أو لا تتذكّر كيف وصلت (ليلى) و (أميرة) إلى هنا ؟ |
Fowler'ın güneşin altında yere uzandığını hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | لا تتذكّر كيف (فاولر) يستلقي على الأرض تحت أشعة الشمس؟ |
hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | لا تتذكّر ؟ |
Evet öyleydi. Halen o zaman olanları Hatırlamıyorsun, ve ben sana güvendim. | Open Subtitles | بالتأكيد، وما زلت لا تتذكّر ما حدث خلال تلك الأسابيع الستة ومع ذلك وثقتُ بك. |
Kendi devriyen sırasında niye şehrin öbür tarafındaki bir benzin istasyonunda olduğunu Hatırlamıyorsun demek? | Open Subtitles | إذاً أنت لا تتذكّر لماذا كنتَ في محطّة البنزين... على الجانب الآخر من البلدة في منتصف الورديّة الخاصّة بك؟ |
Yani hala bir şey Hatırlamıyorsun sen de? | Open Subtitles | إذاً أنت لا تتذكّر أي شئ أيضاً؟ |
Muhtemelen hatırlamıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت من المحتمل لا تتذكّر. |
O yüzden mi kadının adını hatırlamıyorsunuz? | Open Subtitles | بما يكفي لكي لا تتذكّر إسمها؟ |
Şimdi bir çok şeyi düzgünce hatırlayamıyor bile o yüzden onu bu işin içine sokmazsanız sevinirim. | Open Subtitles | الآن، هي لا تتذكّر كلّ شيء بوضوح لذا لما لا تدعها خارج الأمر؟ |
Bunu yaptığınızı hatırlamıyor musunuz efendim? | Open Subtitles | لا تتذكّر عمل ذلك، سيدي؟ |
Onu buraya getiren olaylar hakkında hiç bir şey hatırlamıyor. | Open Subtitles | إنها لا تتذكّر مطلقاً الأحداث التي جلبتها إلى هنا هذا مناسب |
- O bile hatırlamıyor. | Open Subtitles | إنها لا تتذكّر حتى. |