Bak, seni çok iyi tanımıyorum, ama ona bir şey olmasına izin verme. | Open Subtitles | أعرف أننى لم أعرفك جيدا لكن لا تجعله يصاب بسوء أعده إلي سالماً |
Artık buna sahip, sakın kaybetmesine izin verme. | Open Subtitles | حينها سوف يحافظ على أداءها لا تجعله يخفق في أداءها. |
En önemlisi, kendine yontan 23 dakikalık o uzun konuşmalarına izin verme. | Open Subtitles | وفوقَ كلّ شيء، لا تجعله يظفر بتسويق مصالحه الذاتية بـ23 دقيقة من المحاضرات الأخلاقية |
Birşeyler denerim. Sadece çok sert olmasın. Ne yapıyorum ben? | Open Subtitles | حسنًا ، سأجرب ذلك لكن لا تجعله قويَ المفعول |
ve lütfen futbol sahasında çenesini kapatmayan agresif bir babası olduğunu için onun eziyet çekmesine izin vermeyin. | Open Subtitles | لا تجعله يعاني لأن لديه أب عدواني جداً لا يكف عن الصراخ في ملعب كرة القدم، اتفقنا؟ |
Yakalanmasına izin verme. Ne yaptığını öğrenmesin. | Open Subtitles | لا تدعه يُضبط، و لا تجعله يعلم بفعلتك هذه. |
Arkana geçmesine izin verme! | Open Subtitles | لا تجعله يمسكك من الخلف. لا تجعله يمسكك من الخلف. ـ انهض يا دوغ. |
Adınla bir şeyler kazanmak istememene saygı duyuyorum ama bunun seni geri plana itmesine izin verme. | Open Subtitles | أحترم رغبتك بأن لا تنجح إعتماداً على إسمك ولكن لا تجعله يؤخرك |
Bir iyilik yap ve o konuyu açmasına izin verme, olur mu? | Open Subtitles | اسدي لي معروفاً، لا تجعله يبدأ بذلك الموضوع، حسناً؟ |
Büyüyüp bizim gibi biri olmasına izin verme, söz mü ? | Open Subtitles | لا تجعله يكبر ويصبح مثلنا, أوعدنى ؟ |
- Seni sinirlendirmesine izin verme. | Open Subtitles | فى نيويورك تايمز لا تجعله يحبطك |
Hey hey hey..sana bunun olmasına izin verme. | Open Subtitles | انت انت لا تجعله يؤثر بك... حتى تايغر وودز لن يقطع كل هذه المسافه |
Lütfen, Tanrım. Dudaklarını büzmesine izin verme. | Open Subtitles | أرجوك يا إلهي لا تجعله يثني شفتيه |
Seni kandırmasına izin verme. Komik değil. | Open Subtitles | لا تجعله يقحمك فى هذا انه ليس مرحا |
Rakibine vur ama onun sana vurmasına izin verme. | Open Subtitles | بسيطة, اذا ضربته , لا تجعله يضربك |
- Seni de dibe çekmesine izin verme. | Open Subtitles | بجدية، لا تجعله يجرّك لذلك الدرب معه |
Hayır canım, korkutucu bişe olmasın | Open Subtitles | لا عزيزي, لا تجعله يرسم شيئًا مخفيف حسنًا |
Lütfen, Tanrım, Kung Pao tavuklarından olmasın. | Open Subtitles | ارجوك ياإلهي لا تجعله دجاج كنج باو |
Hayır, durun! Ne yaparsanız yapın, cihazın yanına yaklaşmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | لا لا لا لا مهما تفعله فقط لا تجعله يقترب من ذالك الجهاز |
Jongro'nun etrafında dahi dolaşmasına izin vermeyin! | Open Subtitles | لا تجعله حتى يقترب من مركز شرطة جونغ رو ثانية |
sakın içeri alma, henüz giyinmedim bile! | Open Subtitles | لا تجعله يدخل هنا أنا لم أرتدى ملابسى بعد |
Andy, sen onlara kafanı takma. | Open Subtitles | (أندي), لا تجعله يضايقك. |