Lütfen bu kararın benim adıma kötü ebeveynlik olmasına izin verme. | Open Subtitles | أرجوكِ لا تجعلي هذا القرار يأتي سلباً على جانبي من التربية |
Ailemle bu kadar yakınsam ne olmuş? Bunun aramıza girmesine izin verme. | Open Subtitles | انا قريب من عائلتي لا تجعلي هذا يقف في طريقنا |
Geçmişinin seni kim olduğun konusunda yönlendirmesine izin verme, onu gelecekte olacağın kişinin bir parçası haline getir. | Open Subtitles | لا تجعلي ماضيك يملى عليك من انت لكن اجعليه جزء مما ستكونين |
Bu adamı birşeylerin peşinden koşar hale getirme... özellikle geçmişini temizlemeye çalışan biriyken. | Open Subtitles | لا تجعلي ذلك الرجل يعود إلى شيء أخذه بعيداً وطويلا جداً أن يرى طريقه واضحة هو أهم شيء |
İnatçı ruhuna izin verme sakın. | Open Subtitles | لا تجعلي مما عمدتي اليوم ان يجعلك منبوذة |
Bu canını sıkmasın. | Open Subtitles | لا تجعلي ذلكَ يُحطمُكِ |
Kişisel şeylerin, fikrini etkilemesine izin vermemelisin. | Open Subtitles | لا تجعلي الامور الشخصية تؤثر على قرارك لا |
Bana bol geliyolar. Koca kıçının seni görevinden alıkoymasına izin verme. | Open Subtitles | انها واسعه علي لا تجعلي مؤخرتك السمينه تعطلك عن مهمتك |
Aptal bir skandalın seni kaçırtmasına izin verme. | Open Subtitles | لا تجعلي بعض الفضايح الغبية تجعلك تهربين |
Sen benim prensesimsin, ve ne olursa olsun, hiç bir nedenle, asla bir adamın sana "orospu" demesine izin verme. | Open Subtitles | انظري انتي اميرتي لا تقلقي من اي سبباً لا تجعلي الرجل يقول لك عاهرة |
- ama bu serserinin sana ne hissedeceğini söylemesine izin verme. | Open Subtitles | ولكن لا تجعلي هذا الغبي يخبرك كيف يجب أن تشعري تجاه نفسك |
Kimsenin sana ne yapamayacağını söylemesine izin verme. | Open Subtitles | لا تجعلي أحدا يخبرك بما يمكنك أو لا يمكنك فعله في الحياة. |
Bunun seni üzmesine izin verme. Olur böyle şeyler. | Open Subtitles | لا تجعلي الأمر يؤثر فيكِ هكذا تتم الأمور أحيانا |
Bu kasabanın herkese yaptığı gibi seni de alaşağı etmesine izin verme. | Open Subtitles | لا تجعلي هذه المدينة تُسقطِك كما فعلت مع الآخرين |
Hayatını, olduğundan daha acı hale getirme. | Open Subtitles | فقط لا تجعلي حياته مؤلمه أكثر مما هي الأن |
Bunu olması gerekenden daha zor hale getirme. | Open Subtitles | لا تجعلي الامر عصيباً أكثر مما هو عليه |
Gündüz vakti adamı satırla doğramaya falan kalkma sakın. | Open Subtitles | لا تجعلي تلك افكارك البراقة تجعلُكِ تأتين بساطور وتضربيه في وسط النهار. |
Teker üstündeyken, hiçbir şeyin dikkatini dağıtmasına izin vermemelisin telefonun, mesajların ya da... | Open Subtitles | يجب ان لا تجعلي اي شيء يشتت تركيزك الهواتف النقالة ، الرسائل |
Neyse, bu ilk gün. Alışkanlık haline getirme. | Open Subtitles | إنه اليوم الأول فقط لا تجعلي منها عادةً. |