"لا تعتذر" - Translation from Arabic to Turkish

    • Özür dileme
        
    • Üzülme
        
    • Üzgün olma
        
    • özür dilemeyin
        
    Özür dileme. Geri döneceğime inanmıyormuş gibi konuşuyorsun. Open Subtitles لا تعتذر ، لقد جعلتي أشعر إنك لا تعتقد أنني سأعود
    Hayır-hayır-hayır. Hayır dinle. Benden Özür dileme. Open Subtitles لا، لا، لا إسمع لا تعتذر لي، إعتذر إليهم
    Özür dileme. Hayatımı bu elbiseleri giyerek kazanıyorum. Open Subtitles لا تعتذر ،انا ارتدى الملابس من اجل المعيشة
    Özür dileme. Yaşamımı sürdürebilmek için giyiniyorum. Open Subtitles لا تعتذر ،أنا أرتدى الملابس من أجل المعيشة
    Üzülme. En iyi arkadaşının kudurduğunu düşündün. Open Subtitles لا تعتذر,كنت تعتقد ان افل اصحابك اصبح مسعورا
    Hayır, hayır, benim için Özür dileme. Ortaya söylüyorum işte. Open Subtitles لا، لا تعتذر نيابة عنّي إنّما أطرح الفكرة فحسب
    - Özür dileme. Herkes bunu düşünüyor ama söylemiyor. Open Subtitles ، لا تعتذر ، الجميع سيعتقد ذلك . لا أحد يقولها
    İnsanların etik ve ahlaki değerlere sahip olduğunu düşündüğün için Özür dileme. Open Subtitles لا تعتذر لإيمانك ان الناس لديهم اخلاق وقيم
    Böyle bir yarışı kaybettiğin için benden Özür dileme. Kimseden Özür dileme. Open Subtitles لا تعتذر لي على خسارة سباق كهذا لا تعتذر لأي أحد على خسارة سباق كهذا
    - Özür dilerim, dostum. - Bu çocuktan Özür dileme. Open Subtitles أنا آسف يا صديقي - لا تعتذر لهذا الرجل -
    Asla ama asla Özür dileme madem burayı başımıza yıktın, biz de it gibi çalışıp baştan yaparız şimdi masana otur da biraz para kazan, anladın mı? Open Subtitles لا تعتذر , أبداً أبداً إن أحرقت المنزل للرماد تجلس لتبني منزل آخر
    İnsanların etik ve ahlaki değerlere sahip olduğunu düşündüğün için Özür dileme. Open Subtitles لا تعتذر لإيمانك ان الناس لديهم اخلاق وقيم
    İhtiyar, "Asla Özür dileme, bu bir zayıflık belirtisidir!" der. Open Subtitles الرجل العجوز يقول " لا تعتذر ابدآ " انها علامه ضعف
    Özür dileme. Open Subtitles لا تعتذر وإلا جعلتني اقلق عليك
    Özür dileme, buraya gel, hayatım. Open Subtitles حسنا ، لا تعتذر ، تعال هنا ، يا حبيبي.
    O yüzden Özür dileme. Ona bağırılması gerekiyor. Open Subtitles لذا لا تعتذر إليه عليك أن تصرخ عليه
    Fikirlerin için Özür dileme, evlat. Open Subtitles لا تعتذر أبدا على رأيك الخاص يا بني.
    Benden Özür dileme, nefesini boşa harcama. Open Subtitles لا تعتذر لي , وفر هذا لمن يحتاجونه
    Hayır. Üzülme. Open Subtitles لا تعتذر ، فقط لا تعتذر.
    Üzgün olma, dakik ol. Open Subtitles لا تعتذر ، فلتأتي في الوقت المحدد
    Ve bazı arkadaşlar bu yolda incilebilir, çok emin bir şekilde, yaptığınız için özür dileyin ama kim olduğunuz için asla özür dilemeyin. TED يمكن أن يتأذى البعض على مدى الطريق، لذلك، اعتذر عن أفعالك، ولكن لا تعتذر مطلقًا عن حقيقتك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more