| Karanlıkta yaşamak ve başka bir dünyada saklanmak neye benzer bilmiyorsun. | Open Subtitles | لا تعرفي ماذا يعني العيش في الظلام والإختباء في عالم آخر |
| - İsimsiz kaynağın kim olduğunun bile bilmiyorsun. - Üzgünüm. | Open Subtitles | حتى أنك لا تعرفي من هذا المصدر المجهول انا أسفه |
| Sen bir şey bilmiyorsun. -Peki. | Open Subtitles | نحن شركاء تجاريـين فحسب أنتِ لا تعرفي شيء |
| O halde nerede olabileceğini hiç bilmiyor musun? | Open Subtitles | إذن إنت لا تعرفي أين تكون هي علي الأطلاق, اليس كذلك؟ |
| Tek basina yemek yemek ne büyük... - ...azapti bilemezsin. | Open Subtitles | انتِ لا تعرفي كم هو شاق للمرء أن يتناول طعامه لوحده |
| Her şeyin onun istediği gibi olması gerektiğini bilmiyorsun. | Open Subtitles | لا تعرفي أن كلّ عازب دائماً يود الامور طبقاً لشروطه |
| Ve C, metroda yolunu pek bilmiyorsun. | Open Subtitles | و ثالثاً : أنتِ لا تعرفي اتجاهك في مترو الأنفاق |
| Nerede olduğunu söyle yeter. Neyle karşılaşacağını hiç bilmiyorsun. | Open Subtitles | فقط أخبرني أين هو انت لا تعرفي ماذا ستواجهي |
| Sanırım buradan nasıl çıkabileceğimizi bilmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | اعتقد انكِ لا تعرفي مخرجاً من هنا, صحيح؟ |
| Hayır, bilmiyorsun. Bildiğini sanıyorsun ama bilmiyorsun. | Open Subtitles | لا أنت لا تعرفي , تظنين أنك تعرفي و لكنك لا تعرفي |
| - Bilmen gereken ilk şeyi bilmiyorsun. | Open Subtitles | ..ـ أنت تعرف هؤلاء الرجال، إنهم ـ أنتِ لا تعرفي شيء عنهم |
| Peki, sen yeni evlisin. Bu işleri bilmiyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، أنتِ متزوجة حديثاً أنتِ لا تعرفي تلك الأشياء |
| Hadi ama, ne olacağını bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | بالله عليك , أنتي لا تعرفي ما الذي سيحدث ؟ |
| Lily, saygısızlık gibi olmasın ama ne konuştuğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | اه، ليلى، لا اقصد اهانتك ولكنك لا تعرفي حجم هذه اللعنة التي تتحدثي عنها |
| Çünkü sadece bilmiyorsun ve bu onun gerçek olmadığı anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لأنكِ فقط لا تعرفي لا يعني انها ليست حقيقية |
| Annen hakkındaki gerçeği bilmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ لا تعرفي الحقيقة حول أمكِ، أليس كذلك؟ |
| Belki bu özelliğimi bilmiyor olabilirsin ama ben çok iyi bir dinleyiciyim. | Open Subtitles | ربما لا تعرفي هذا عني، لكن أنا مُستمع ممتاز. |
| Yani bir sürü bankacının orada buluşacağı konusunda bir şey bilmiyor musun? | Open Subtitles | إذن لا تعرفي أي شىء عن حفنه من رجال البنوك يتقابلون هناك ؟ |
| Sanırım onlara güvenebilirim. Ama bunu asla kesin olarak bilemezsin. | Open Subtitles | أعتقد يمكننى الوثوق فيهم لكنكِ لا تعرفي حقاً |
| Belki de yutacağın şeyin ne olduğunu Bilmesen daha iyi. | Open Subtitles | ربما من الافضل لو انك لا تعرفي تماماً ما الذي سوف تبتلعيه |
| FBl'a çalışıyordu, bilmediğini söylemeyin. | Open Subtitles | تباً كان من مكافحة المخدرات لا تخبريني بأنكِ لا تعرفي ذلك |
| Bak, bu herifi tanımıyorsun. | Open Subtitles | اسمعي,انت لا تعرفي هذا الرجل من يكون |