Dışarıdaki işimizi dert edemeyiz şimdi. Daha içeridekini zor idare ediyoruz. | Open Subtitles | لا يُمكننا القلق بشأن عملنا بالخارج، إنّنا بالكاد لدينا عملٌ داخليّ. |
Ona yardım edemeyiz. Burayı savunmalıyız. | Open Subtitles | لا يُمكننا مُساعدتها ويجب أن نحتفظ بمواقعنا |
Cylonların eline düşmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يُمكننا أن نسمح بوقُوعهم فى أيدى السيلونز |
Cylonların eline geçmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يُمكننا أن ندع السيلونز يُسيطرون عليه |
O zamana kadar aşı yapamayız. | Open Subtitles | وحتى ذلك الحين، لا يُمكننا تصنيع لقاح مضاد |
- Ve Amy avukat tuttu yani ondan laf alamayız. | Open Subtitles | لذا لا يُمكننا أن نحصل على أى شيء منها الآن |
Tamam, çocuklar, kımıldayalım. Çok uzakta olamayız. | Open Subtitles | حسناً شباب ، هيا نتحرك لا يُمكننا أن نكون بعيدين جداً |
Her iki taraf da istemedikçe Onları bir araya getirmeye zorlayamayız. | Open Subtitles | لا يُمكننا أن نُجبرَ أياً منَ الطَرفين بالمُشاركَة ما لَم يُريدوا |
Ama ahlaki değerlerimizi atamayız, münasip olmasalar bile. | Open Subtitles | لكننا لا يُمكننا التخلي عَن القانون الأخلاقي عندما يكونُ ذلكَ مُناسباً لنا |
Hiçbir şeyi göz ardı edemeyiz. | Open Subtitles | لا يُمكننا إستبعاد أيّ شيءٍ. مِن المُمكن أنّها كانت تُعاني ضغوط شديدة من أجل المال |
Sorun şu ki, cesetleri kabul edemeyiz. Sigorta sorunları var. Kendi çalışanlarımızla. | Open Subtitles | المشكلة هي لا يُمكننا تسليم الجثث، لدينا مشاكل تأمينية، مع موظفينا نحن... |
Malzeme sipariş ettik bile. İptal edemeyiz. | Open Subtitles | نحن بالفعل طلبنا المؤن لا يُمكننا إرجاع هذا |
Rahl'ın adamlarının, tabloyu ele geçirmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يُمكننا السماح لرجال الإمساك بالرسمة. |
Elindeki güçle kalmasına izin veremeyiz. Büyücü ağı ona zarar vermeyip, kontrol altında tutacaktır. | Open Subtitles | لا يُمكننا أنّ نتركها مُتحكمة بالسلطة، شبكة العرّاف ستحتويها , بدون آذى. |
Erzak yollarımızın savunmasız kalmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يُمكننا السّماح بأن تصير طرق الإمدادات خاصّتنا عُرضةً للهجوم. |
Tüm vücuduna yayılmış. Şant yapamayız. Onu öldürür. | Open Subtitles | إنها فى جسده , لا يُمكننا أن نقوم بالتحويلة سوف تقتله |
- Bunu yapamayız. - Bu askere bak. | Open Subtitles | ـ لا يُمكننا فعلها ـ أنظر إلى هذا الجندي |
Yo, yapma. Israrcı olmayı göze alamayız. Hadi gidelim. | Open Subtitles | كلا، لاتفعل، لا يُمكننا تحمّل التّدخُّل، دعنا نذهب فحسب. |
Confessor Ana'yı kaybetmeyi göre alamayız. Onu oradan kurtarmak için tüm gücümü kullanacağım. | Open Subtitles | لا يُمكننا تحمل خسران المؤمنة المُؤمنة المُعترفة، سأستخدم قواي مُحاولاً إخراجه. |
Dürüst olmak gerekirse patırtılı bir olay sırasında açık ki, çok uzun zaman önce ne söylendiğinden tam emin olamayız. | Open Subtitles | ولنكون أمناء, لا يُمكننا التأكد ممّا قيل منذ عهد خلال ما يبدو جليّاً على أنّه كان حدثاً رائعاً. |
Yani seninle arkadaş olamayız çünkü sen bir mikropsun. | Open Subtitles | لذا لا يُمكننا أن نُصبح أصدقاء لأنك شخص مُغفّل |
Artık ne yaptığımızın pek bir önemi yok. Onları durduramayız. | Open Subtitles | لا يهُمّ ما نفعله على أيّةِ حال، لا يُمكننا إيقافهم. |
Hastaneye giderek onu riske atamayız. | Open Subtitles | لا يُمكننا المخاطرة بالذهاب إلى المستشفى |
Peki ya biz düzenli olarak uygulanan yüksek dereceli onarım olmadan yaşayamazsak? | Open Subtitles | لذا ماذا لو لا يُمكننا النجاة بدون صيانة مُنتظمة عالية المُستوى. |
Sadece sizin onayınız olmadan onu tedavi edemiyoruz yani burasını imzalamanız mümkün mü acaba? | Open Subtitles | نحنٌ فقط لا يُمكننا معالجته بدون موافقتكَ لذا قم بتوقيع هذه |
Kâhin'in geldiğimizi bilmesi riskine giremeyiz. | Open Subtitles | لا يُمكننا المخاطرة بأن يعرف المستبصر بأننا قادمون. |