"لتتأكد" - Translation from Arabic to Turkish

    • emin olmak için
        
    • emin ol
        
    • için mi
        
    • diye bakmaya
        
    Her şeyin orada olduğundan emin olmak için kontrol etmelisin belki de, 'etraflıca'. Open Subtitles ربما يجب أن تتحقق من هذه لتتأكد فقط من أن كل شئ امم..
    Bir ilkokul öğretmeni olarak annem, iyi okuma becerilerine sahip olduğumdan emin olmak için elinden geleni yaptı. TED كمعلمة في المدرسة الابتدائية، فعلت أمي ما بوسعها لتتأكد أن لدي مهارات جيّدة في القراءة.
    Sadece bana göz kulak olunduğundan emin olmak için çok fazla ileri gittin. Open Subtitles أنك تتحمل العناء الكثير لتتأكد من إهتمامك بى
    Yeterince yaklaştığında, onun nerede durduğundan emin ol dön ve saklanmış heyulayla yüz yüze gel. Open Subtitles عندما تكون قريباً بدرجة كافية لتتأكد من موقعه
    Bir saat sonra beni kontrol etmen iyi olur, ve nefes alıp almadığımdan emin ol. Open Subtitles ربما لن تكون فكرة سيئة لو جئت لتطمئن علي كل ساعه, لتتأكد أنني ما زلت حياً
    Vergi ödeyenlerin parasıyla rahat mıyım diye görmek için mi geldiniz? Open Subtitles هل عدت لتتأكد أن أموال دافعي الضرائب تستخدم جيدا من أجل راحتي ؟
    - İyi miyim diye bakmaya mı geldin? Open Subtitles هل أنت هنا لتتأكد بأنني بخير ؟ لا ، لست كذلك
    Birimde bilgisayar dehası olmadığından emin olmak için Yedek Subay Hazırlık Eğitimin kayıtlarına bakmışsındır herhalde. Open Subtitles لذا أنا متأكد من أنك تفقدت سجلات فيالق تدريب الضباط لتتأكد انه لا يوجد بينهم عبقري بالحاسوب في الوحدة
    Belki de emin olmak için eve hamilelik testi yapmaya gitmiştir. Open Subtitles ربما ذهبت لإجراء إختبار الحمل المنزلى لتتأكد فقط
    Bu yüzden beni takip ettiriyorsun, dünyanın geri kalanını yok etmediğimden emin olmak için değil mi? Open Subtitles لهذا انت تراقبني لتتأكد بأني لن أدمر بقية العالم
    Avukatı, mahkemde keyfini kaçırmayacağına emin olmak için ona bazı reçeteli ilaçlar verdi. Open Subtitles لتتأكد من عدم فقدانها لأعصابها في المحكمة
    Sonra karısı günde iki kere adamın ona senin söylediğini söylediği şeyleri doğru anladığından emin olmak için arayacak adam söylemediği için de kadın anlamamış olacak. Open Subtitles ثم ستتصل عليك زوجته مرتين في اليوم لتتأكد بأنها تفهم ماقاله لها بأنك قلته له والتي لن تقوم به لإنه لم يفعل ذلك
    emin olmak için avukatlar, tutuklamalar ve mahkemeler olacak. Open Subtitles سيكون هناك مُحامين واعتقالات ومحاكمات لتتأكد
    Planının işlediğinden emin olmak için oradaydı. Open Subtitles كانت هناك فقط لتتأكد أن خطتها تسير وفق كما أرادت
    Başarısız olmadığımıza emin olmak için elinden geleni yapmalısın. Open Subtitles من الأفضل عمل كل شيء بسلطتك لتتأكد بأننا لن نفشل،
    Biz prova yaparken, sen de Diana'nın peşinden git ve müşterisinin randevusunu iptal etmediğinden emin ol. Open Subtitles بينما نحن نتدرب ، لتذهب أنت لديانا لتتأكد أنها لن تلغي الموعد مع ذلك العميل
    Bir şeyler çevirmediğinden emin ol... Open Subtitles لتتأكد من أنها لا تقوم بأي شيء
    Gidip uyanık olduğundan emin ol. Open Subtitles اٍذهب لتتأكد أنه مستيقظ
    Buraya antika eserlerin Kahire'de bir dükkanda satılmasını engellemek için mi geldin? Open Subtitles يأتون بك لتتأكد إن كانت هذه التحف أصلية؟
    Özel muamele edip etmediğimi görmek için mi arıyordun? Open Subtitles هل بحثت عن الحذاء لتتأكد من أنني إعتنيت به جيداً ؟
    Kendi çocuğu mu diye bakmaya gelecekmiş. Open Subtitles لذا ستتوجه إلى هنا لتتأكد إن كان طفلها
    Seçiminden herkes memnun mu diye bakmaya mı? Open Subtitles لتتأكد من أن الجميع راضٍ بقرارك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more