"لتذهب إلى" - Translation from Arabic to Turkish

• gitmek için
• gitmeye

Yani bir kere olsun, bütün parasını falcıya gitmek için... biriktirmiş yaşlı bir hanım görmek isterim.
أود ان أرى مرة لو أن سيدة عجوز ادخرت كل أموالها لتذهب إلى عرافة

Peki eve gitmek için ne giymeyi planlıyordun?
ماذا كنت تنوي أن ترتدي لتذهب إلى المنزل؟

Penguenler gidecekleri yere gitmek için 100 km.
تعلمون كيف أن البطاريق تزحف 70 ميل لتذهب إلى المكان الذي يذهبون إليه

Bu yüzden annenle ben, senin Cliffside Erkek Lisesi'ne gitmeye hazır olduğuna karar verdik.
أنك علي استعداد لتذهب إلى مدرسة كليف سايد للأولاد

Seni hastaneye gitmeye ikna etmemin bir yolu var mı?
أهناك أي طريقة يمكننى إقناعك بها لتذهب إلى المشفى؟

Seni hastaneye gitmeye ikna etmemin bir yolu var mı? Yok.
أهناك أي طريقة يمكننى إقناعك بها لتذهب إلى المشفى؟

Bir yere gitmek için çok geç ama yatmak için de çok erken.
فات الآوان لتذهب إلى أيّ مكان. تهدر وقتك في عدم فعل شيء.

Bir Afro-Amerikalı kadın işe gitmek için bir saat erken kalkar, banyoda saçını düzleştirir, saçını düzleştirmek için, ortama uyduğuna emin olmak için tuvalete günde muhtemelen dört, beş, altı kere gider.
تنهض إمراءة أمريكية من أصول أفريقية قبل الوقت بساعة لتذهب إلى العمل، تصفف شعرها في الحمام، قد تذهب إليه تقريبا 4 و5 و6 مرات يوميا. لتحافظ على تسريحة شعرها. ولتتأكد أنها مناسبة لمكان عملها.

Batopilas'a gitmek için Cocatlan'dan geçmen gerekmiyor, señor.
"ليس من الضروري أن تمر على "كوكاتلن لتذهب إلى "باتوبيلاس", سيد

Hayır, işe gitmek için evin bırakır.
لا ، هي تغادر المنزل لتذهب إلى العمل

Oraya kendin olarak gitmek için yeterince yeteneklisin.
انت مؤهلاً لتذهب إلى هناك كما انت

Tuvalete gitmek için izin almana gerek yok.
أن تطلب الأذن لتذهب إلى الحمام

Nereye gitmek için?
ـ لتذهب إلى أين؟

Avrupa'ya gitmek için beni terk etti.
... تركتني (لتذهب إلى (اوربا

Son sınıfın ilk günü herkes için duygu yüklüdür o yüzden seni, kendini ne zaman baskı altında hissedersen, mutlu yerine gitmeye terapize ediyorum.
أول أيام سنة التخرج هو عاطفي للجميع و لهذا أنا عالجتك نفسياً لتذهب إلى مكانك السعيد متى ما سعرت بالضغط