"لتسليم" - Translation from Arabic to Turkish

    • teslim
        
    • vermek için
        
    • vermeye
        
    • iadesi
        
    • götürmek
        
    • bırakmaya
        
    • teslimi
        
    • iletmek
        
    Onlara mektup yazdık, kutulara koyduk ve hediyeleri elimizle teslim etmek ve samimi aktivizm gerçekleştirerek onlarla tartışabilmek için yıllık genel kurula gittik. TED وكتبنا إليهم الخطابات ووضعناها في الصناديق، وذهبنا إلى الجمعية العمومية السنوية لتسليم الهدايا وتحقيق هذا النوع من النشاطات العاطفية حيث أجرينا مناقشات معهم.
    Kendi iradenle vücudunun bir parçasını bana teslim etmeye geldin. Open Subtitles بإرادتك الحرّة جئت لتسليم جزء من جسمك لي
    Bir kaç dakikalığına bir yere gidip kitap teslim etmem gerekiyor. Open Subtitles علي أن أغيب الآن قليلاً لتسليم بعض الكتب
    Pekala, pasaportlarınızı vermek için son şansınız. Open Subtitles حسنا، أيها السادة أخر فرصة لتسليم جوازات سفركم
    Sana bazı gizli belgeler vermeye hazırım ama bu geceki haber bülteninde yayınlamanı istiyorum. Open Subtitles أنا مستعدة لتسليم لكم هذا حصرياً ولكن أريد منك أن تستريحي من نشرات الأخبار المتأخرة في الليل
    ABD ile suçlu iadesi mukavelesi bulunmayan bir memlekete yani? Open Subtitles وهي دولة غير مرتبطة بمعاهدة لتسليم المجرمين مع الولايات المتحدة؟
    Bu şeyi hemen götürmek üzere bir mühendis takımı bekliyor. Open Subtitles يوجد فريق من المهندسون جاهزون لتسليم ذلك الشيء مباشرة
    Arabamı bırakmaya özellikle geldim, seninle tanışmak için. Open Subtitles جئت لتسليم سيارتي متعمدة فى محاولة لمقابلتك
    - Batı Amerika'nın lanet İngilizlere teslim olmasına neden olan Benedict Arnold mı? Open Subtitles الذي خطط لتسليم المنطقة الغربية إلى البريطانيين المكروهين؟
    Paris'e Göklerin Kralı adına teslim olmasını emrettin mi? Open Subtitles والم تأمرى مواطنى باريس لتسليم المدينه بأسم ملك السماء
    Kaseti teslim etmek için bir saatiniz var, yoksa gergin çocuk ölür. Open Subtitles لديك ساعة واحدة لتسليم الشريط، أو الإمتداد هنا ميت.
    Eğer teslim etmeyi düşünüyorsan, niye başta paketleri değiştirdin? Open Subtitles إذا كنت تخطط لتسليم الطرد لماذا قمت بتغيرة فى المكان الأول؟
    - Batı Amerika'nın lanet İngilizlere teslim olmasına neden olan Benedict Arnold mı? Open Subtitles نفس بنيديكت آرنولد الذي خطط لتسليم المنطقة الغربية إلى البريطانيين المكروهين؟
    Valta bilgisayarını teslim etmem için büyük miktarda para ödedi. Open Subtitles يستلم رواتبه من قبل بادين ليجا لتسليم حاسوب فالتا،
    Yani bu kadar polisi bir celp vermek için mi getirdiniz? Open Subtitles ألهذا تحضر كل سيارات الشرطة لتسليم مذكرة قضائية ؟
    Ama bunları eyalet savcılığına vermek için bir neden görmedim. Open Subtitles ولكن لم أر أي سببٌ لتسليم ذلك للنيابة العامة
    Hasta kızın nefes açıcısını vermeye gitti ve orada kaldı. Open Subtitles لقد ذهب لتسليم مستنشق لفتاة مريضة -و تم دعوته للبقاء
    Pasaportunu iade etmeye ve bir kefalet senedi vermeye hazırdır. Open Subtitles إنّه مستعد لتسليم جواز سفره ويقدم على سند كفالة
    Kimse için suçlu iadesi yapmayan küçük bir Avrupa ülkesi. Open Subtitles بلد أوروبيّة صغيرة ، مع عدم وجود معاهدة لتسليم المجرمين مع أيّ شخص
    Şimdiye kadar birilerine yemek götürmek için dışarı çıkması gerekirdi. Open Subtitles المفترض أن يخرج لتسليم بعض الطعام بحلول الآن
    Ama parayı bırakmaya giderken biri ona ateş açtı. Open Subtitles و لكن في طريقه لتسليم الحقيبة أطلق أحدهم عليه النار
    Çünkü kamu mallarının teslimi için... ...yaptıkları özel güç, anlaşmanın gücünü zorlaştırdı. Bir gerçekle yüzleşirsek, Hindistan ya da Çin tedarikçiler için… TED ولقد كان هذا القرار عبقري لان ما قاموا به انهم استغلوا قوة العقد، القوة الخاصة، لتسليم بضائع عامة
    Mesajı iletmek için geldiğin için çok teşekkürler. Open Subtitles شكراً جزيلاً على المجيء لتسليم الرسالة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more