"لتشرب" - Translation from Arabic to Turkish

• içmeye
• içmek için
• iç
• İçecek
• içiyor
• içki

Sadece altı aydır ayık olan Caprice'i yanında bebekle içmeye mi gönderdin?
تركت كابريس, المتوقفة عن الشرب منذ ستة أشهر تخرج لتشرب والطفل معها؟

Hayır, diyorum ki dokuz puana giderken olduğu gibi eğer itaatsiz olacaksan, beleş bir lanet şeyi içmeye geldiğinde darılmaman lazım.
,اذا كنت ستصبح عاص ,لا بد ان تستمر حتى النهايه ليس مخنث عندما تاتي على تغوط لتشرب

Heryerde baloncuklar, baloncuklar ama bir damlası bile içmek için değil.
فقاعات في كل مكان لكن لا توجد نقطة واحدة لتشرب

Onu içmek için o şeyi çıkarman lazım biliyosun di mi?
انت تعلم بانك يجب ان تخلع هذا لتشرب ذلك، صحيح؟

Hem müşterilerle iç içe olacaksın hem de sabaha kadar demlendin, öyle mi?
بالرغم من انك ستعمل مع الزبائن هل انت احمق لتشرب حتى الصباح ؟

İçki içecek ve aptallık sonucu çocuk sahibi olacak yaştasın.
كبير بم يكفي لتشرب كبير لتفعل شيئاً غبياً و تصنع لنفسك طفلاً

Cristina mutfakta oturmuş kahvesini içiyor ve şiirle uğraşıyordu.
كريستينا جلست بالمطبخ لتشرب القهوة و تعمل على شعرها

Sürekli içki içmeyin, güzelliğiniz bozulmasın.
انت امرأه اجمل من ان تذهب إلى الحانه كل ليله لتشرب طوال الليل

Ama saat 4 gibi bizle içmeye gelebilirsin.
لكن ، يمكن أن توافينا لتشرب معنا على الساعة الرابعة

Yazın, dişiler hergün bu havuzlardan su içmeye gelirler.
و تأتي الإناث لتشرب من هذه الأحواض يوميا في الصيف

İkinci sınıf öğrencisi, sahte kimlikle bara içmeye gitmiş.
لقد ذهبت لتشرب بهوية مزيفة في حانة قريبة من براون وقد كانت طالبة

O geceki akşam yemeğinde, yeni satışını kutlamak için bir şişe şarap açarak, eşinizi içki içmeye teşvik etmediniz mi?
تلك الليلة في العشاء ، ألم تقم بفتح زجاجة نبيذ وحتى شجعت زوجتك لتشرب كأساً لتحتفل ببيعها الجديد ؟

Kıza, atı içki içmeye götürdüğümüzü söyleyelim.
دعنا نخبرها بأننا سنأخذ الجياد لتشرب

Bara içmek için girersiniz, sarhoş çıkarsınız.
انت تذهب للبار لتشرب . ثم ترجع سكران

Çay içmek için yukarı gelmek ister misin?
هل تحب ان تصعد معي لتشرب بعض الشاي ؟

Rosa sadece şarkı söylemek için içmeyi keser ve içmek için de şarkı söylemeyi keserdi.
( روزا) توقفت فقط عن الشرب لتغني, و توقفت عن الغناء لتشرب

Git bir konyak iç. Beni burada yarım saat yalnız bırak.
اذهب لتشرب البراندي اعطني نصف ساعة هنا لوحدي

Şampanya iç diye mi para veriyorum sana?
هل أعتقدت أنّني أدفع لك لتشرب الشمبانيا ؟

Hayatını kurtardığın adamla içki içecek vaktin var mı?
ألديك وقت لتشرب مع الرجل الذي أنقذت حياته ؟

Baban sen 14 yaşındayken ölmüşse oturup birer bira içecek yaşa gelmemişsindir.
إذاً، إذا كان والدك قد مات وأنت بالرابعة عشر، فبذلك لم تكن كبيراً بدرجة كافية لتشرب البيرة معه.

Ve şey içerken... -Ne içiyor, Cicci?
مايكل, أنت تجلس هنا فى جبال سييرا لتشرب