"لتلقي" - Translation from Arabic to Turkish

    • almaya
        
    • almak
        
    • gelip
        
    • merhaba
        
    Bir okyanus dolusu ergen buraya ders almaya geliyor... ancak asla yüzme öğrenmiyor... zil çaldığındaysa Kızıl Deniz gibi ayrılıyorlar. TED محيطات من المراهقين يأتون لتلقي الدروس ولكن لم يتعلموا أبدا كيفية العوم, جزء كالبحر الأحمر عندما يدق الجرس.
    İnsanoğlu henüz böyle bir bilgiyi neredeyse sınırsız böyle bir gücü almaya uygun değil. Open Subtitles بأن الإنسان ما زال غير مهيأ لتلقي هكذا معرفة هكذا قوة مطلقة
    Galiba "Cesur ve darbe almaya hazır olursan, saldırıyla cevap vermez ama pes de etmezsin. Open Subtitles أشك أنه كان يعني أنك لابد أن تظهر شجاعتك أن تكون مستعدا لتلقي ضربة عدة ضربات لتظهر لهم أنك لن ترد الضربة و لن تتراجع
    Hem gençler eğitim almak için neden senin kurbağa adam figürünün önünden geçmek zorundalar? Open Subtitles ولماذا الشابة في هذا المخيط عليها التخطي منسرعةً لمجسمك الرجولي لتلقي التعليم ؟
    Emir almak için donatıldın. Savaşmaya hazır mısın? Open Subtitles تم إعدادك لتلقي الأوامر هل أنتِ مستعدة للقتال ؟
    Böyle yapmamalısınız. Hadi, kim odama gelip benimle satranç oynamak istiyor? Open Subtitles اذا أتيت لتلقي نظرة فقط فمن الأفضل أن تذهب لمكان آخر.انه بيزنس.
    Çok hırslı görünüyor. Durup bir merhaba bile demedi. Open Subtitles لقد كانت متحمسة بشأن ذلك الأمر أيضاً لم تتوقف حتي لتلقي السلام
    Çünkü tüm 32 market için siparişleri almaya hazırım. Open Subtitles لأني جاهزُ لتلقي تلك الطلبيّة الخاصة ب32 متجراً
    Ne kadar sert olduğunuzu görenler ders almaya gelir. Open Subtitles يجب أن يرى الناس أنك قوية ليأتوا لتلقي الدروس.
    O halde, Kif, suçu üstüne almaya hazır ol. Open Subtitles حسناً يا كيف, استعد لتلقي اللوم
    Debra bu mesajı almaya hazır değildin. Open Subtitles ديبرا لم تكن مسعدة لتلقي الرسالة
    Sana söyledim mesajı almaya hazır değildin. Open Subtitles قلت لك لم تكوني مستعدة لتلقي الرسالة
    İlaç almaya geldik, hepsi bu. Open Subtitles نحن هنا لتلقي العلاج هذا كل ما بالامر
    Dünya'nın çeşitli yerlerinden büyük ölçekli elektrik kesintileri ile ilgili bilgileri almaya devam ediyoruz. Open Subtitles الرجل على الراديو: نحن مستمرون لتلقي بعض التقارير المحمومة من faiIures القوة الهائلة في جميع أنحاء العالم.
    Eğer tanrıların nimet almaya hazır mısınız? Open Subtitles كنت على استعداد لتلقي مباركة من الآلهة؟
    Bu bakış açısı sıtmayı tedavi etmeyi amaçlarken büyük engeller oluşturuyor çünkü insanlar sıtmanın normal olduğunu düşünüyor. Hal böyle olunca insanları nasıl doktora gitmeye, teşhis konmaya, reçetelerini almaya, ilaçlarını kullanmaya, Cibinlikle uyumaya, sinek ilacı kullanmaya ikna edebilirsiniz? TED فكبح الملاريا إذًا يشكّل تحديًا ثقافيًّا فإذا اعتقد الناس أنّ الإصابة بالملاريا أمرًا اعتياديًّا كيف نقنعهم بأن يهرعوا إلى الطبيب لتلقي التشخيص والعلاج وشراء الأدوية اللازمة واستخدام طارد البعوض والناموسيات؟
    Ama sonra hak ettiğin övgüleri almak için ortaya çıkıp durumu anlatmadın. Open Subtitles لكنكِ لم تتقدمي لتلقي شرف ذلك لقد كنتُ خائفة
    Sonra, bir gün, gazeteyi almak için kapıyı açtı. Open Subtitles بعد ذلك بيوم واحد، فتح الباب لتلقي الجريدة
    Yeni bir görev için emirleri almak için orada buluşacaktık. Open Subtitles كان يجب أَنْ نَجتمعَ هناك لتلقي التعليمات لمهمّة جديدة.
    Yani sen buraya gelip takıldığın adamın karısına iyi bir bakmak için geldin? Open Subtitles اذن اتيت لتلقي نظرة للمرآة التي تضاجعين زوجها؟
    Sosyal hizmetten birilerini arayıp bir gelip bir şey gerekli mi diye sormalarını rica edebiliriz. Open Subtitles لا أعلم, يمكننا أن نتصل بأخصائية إجتماعية لتلقي عليهم التحية, وتسألهم ما إذا كانوا يحتاجون أي شيء
    merhaba demek için gelmişti, işlerin nasıl gittiğini görmeye. Open Subtitles أتت فقط لتلقي التحية وتعرف ما الجديد في موضوعها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more