şanslıyım ki çalışma kurbanı ben oldum. | Open Subtitles | لحظي , كان علي أن أكون ضحيته التي يتدرب عليها |
Adliyede çalıştığım için çok şanslıyım ve okyanusa da gayet yakın yaşıyorum bu yüzden ne kadar ara o kadar iyi. | Open Subtitles | لحظي انا اعمل في المحكمة وانا اعيش قريبا جدا من المحيط لذلك الاديرة افضل |
Ne şanslıyım ama. | Open Subtitles | يا لحظي السعيد , و لكن كي يتصوره أنتِ |
Şansıma ben mezun olmadan önce yürürlükten kaldırıldı. | Open Subtitles | و لحظي فقط، تم حل البرنامج قبل أن أنهي الأكاديمية. |
Bende bu şans varken, birileri öldürülür... polisler de gelip orayı kapatır. | Open Subtitles | و لحظي السيئ سيقتل شخص ما هناك ثم يأتي البوليس ليغلق المكان |
ya da bir anlık süren görüş noksanlığına, Adi. Artık çok geç. | Open Subtitles | أو فقدان لحظي للبصر فات الأوان لقد فعلتها |
- şanslı bana. - Düşündüğünüzden daha şanslı olduğu kesin, belki. | Open Subtitles | يا لحظي أكثر حظاً مما تعتقدين ، ربما |
şanslıyım ki Dyson'ın mesajlarından Bo'nun kibirli doktor aşkı Lauren'ı buldum. | Open Subtitles | يا لحظي رسائل "دايسون" النصية تعطي تفاصيلاً عن حب "بو" للطبيبة المغرورة "لورين" |
Evet, şanslıyım. | Open Subtitles | نعم , يا لحظي السعيد |
Evet, şanslıyım ki sevdiği kişi benim. | Open Subtitles | نعم,لحظي.أنا من يُحِبها |
Çok şanslıyım. | Open Subtitles | - انه لشرف لي - يا لحظي |
Ne şanslıyım. | Open Subtitles | يا لحظي. |
-Ve ne şanslıyım. | Open Subtitles | ويا لحظي. |
şanslıyım. | Open Subtitles | يا لحظي |
Şansıma, babamın umurunda değildi. | Open Subtitles | حسناً؟ ، يا لحظي أبي لم يكن مهتماً |
Ama, Şansıma bak, taşındık... | Open Subtitles | لكني، لحظي عزلنا |
Belki de iyi Şansıma ihtiyacım yoktur. | Open Subtitles | ربما لا أحتاج لحظي الطيب |
Benim için ne büyük şans. | Open Subtitles | يا لحظي الذي جعلني التقي بك |
-Tamamen müsaidim. Ne şans. | Open Subtitles | أنا خالية تماماً - يا لحظي - |
Ve geleneksel modelde, anlık bir ödev yaparsanız, dersiniz ki, ''Şu çocuklar yetenekli, şunlar ise o kadar iyi bilmiyor. | TED | بينما في النماذج التقليدية، اذا قمت بتقييم لحظي فانك تقول، " هؤلاء تلاميذ موهوبون، وهؤلاء تلاميذ متأخرون |
Benim ve utangaç gelin için şanslı bir durum... | Open Subtitles | يا لحظي وخجل العروس هنا |
Ne kadar da şanslıymışım. | Open Subtitles | يا لحظي السعيد إذاً - بالتأكيد - |