"لحمي" - Translation from Arabic to Turkish

• etimi
• etimden
• canımdan
• etime
• benim etim
• canım
• etli
• Etimin
• Bedenim
• etlerimi
• bifteğimi
• benim etlerim

etimi ve kanımı onun yakınına bırakmadan önce kanalizasyondan tırmanırım.
سأنظف البالوعات قبل أن . أترك لحمي ودمي بالقرب منه

etimi değiştirip ruhumu serbest bırakarak bana aydınlanmanın yolunu gösterin.
بيِّنوا لي الطريق إلى التنوير بينما أنتم تغيّرون لحمي و تحرّرون روحي

Şimdi bu benim kemiğimden kemik ve etimden ettir.
فقال ادم : هذه الان عظم من عظامي و لحم من لحمي

Ve kendi canımdan ve kanımda olan biri iddialarımı doğrulayacak
..ومتع أذنيك بهذه التزكية العذبة ..من لحمي ودمي

Şöyle yapıyorum, önce kolumun alt kısmından etime saplıyorum.
اذن, هذا ما سيحدث, هنا تماماً, هنا يبدأ لحمي في الجزء السفلي من ذراعي قمت بعمل ثقب صغير.

Bu gerçekten benim etim. Yapay bir et değil.
هذا لحمي الحقيقي. انه ليس لحم داميان الذي ينمو بطريقة خاصة.

Söz veriyorum... Lisa'ya kendi canım gibi bakacağım.
أعدك سأعتني بليسا كما لو أنّها لحمي ودمّي

Gözlerini açıp etimi yiyecekler diye ödüm kopardı kesin.
كنت لأكون خائفه جداص من تتفتح عيونهم ويقومون بمحاوله إلتهام لحمي

Söylüyorum sadece, böceklerin üzerimde yürümesini ve etimi çiğnemesini istemiyorum.
ـ ما الفرق و انت ميت؟ ـ انا فقط اقول , لأنني لا اريد ان تسير الحشرات علي و تأكل لحمي

İtikad'ın yaşaması için memnuniyetle etimi ve kanımı feda edeceğim.
أنا أضحي بفؤادي لحمي ، و دمي من أجل أن تبقى العقيدة

Bu horozlar etimi kesse de ruhuma zarar vermez.
هذه الطيور يمكنها قطع لحمي لكن ليس داخلي

Bu kadın bana sonsuz gibi gelen bir süre boyunca etimi doğradı ve bitirdikten sonra o et parçasını yere fırlattı sanki dokunduğu en iğrenç şeymişçesine.
هذه المرأة عادت تقطع في لحمي مجددا في ما ظننت أنه للأبد. و عندما انتهت، ألقت بقطعت اللحم تلك على الأرض و كأنها أكثر شيئ مقرف لمسته من قبل.

etimden yiyen ve kanımdan içen benim içimdedir ve ben de onun içinde.
إنه من يأكل من لحمي ويشرب من دمي سيعيش داخلي

Ve bu küçük kız, benim etimden ve kanımdan. Anlıyor musun?
لأنك لا أحد , والان انها من لحمي ودمي , اين هي ؟

Bunu asla yapamam. O kanımdan canımdan bir parça.
،إذًا لن أسمح لإنسان، إلا أنا بأن يقضي على لحمي ودمي

Kendi kanımdan ve canımdan olanı asla zehirlemem.
لن أقوم أبداً بوضع السم لعائلتي من لحمي و دمي

Gloria Pierson-Davenport'un çatalını etime batırdığını hissedebiliyorum. Harika zamanlama Cooper. Gel buraya.
أستطيع الاحساس بمخالبهما في لحمي لقد أتيت في وقت جيد كوبر تعال هنا

Bu benim etim ve bunu döndürebilirim.
هذا لحمي, ويمكنني تحريك هذا بشكل دائري.

Büyük ve sert olmaları hoşuma gidiyor, böyle etli etli olunca bayıIıyorum.
انا احبه عندما يكون طويل وصلب, اوه, عندما حقا يكونون فقط كذلك, لحمي جدا.

Etimin pestili çıkacak ve mermer zemin üzerine dökülecek.
و لحمي سينزلق و ينسكب على الأرضية الرخامية

"Benim Bedenim et, kanım içecek olsun.
لحمي هو الطعام الحقيقي ودمي هو الشرب الحقيقي

Sanki etlerimi damga ile dağlıyorlar.
انها مثل علامة حديدية تاكل لحمي

Sen benim bifteğimi süsleyen bir maydonoz çöpünden başka birşey değilsin.
كنت مجرّد غُصَين بقدونس يزيّن شريحة لحمي