etimi ve kanımı onun yakınına bırakmadan önce kanalizasyondan tırmanırım. | Open Subtitles | سأنظف البالوعات قبل أن . أترك لحمي ودمي بالقرب منه |
etimi değiştirip ruhumu serbest bırakarak bana aydınlanmanın yolunu gösterin. | Open Subtitles | بيِّنوا لي الطريق إلى التنوير بينما أنتم تغيّرون لحمي و تحرّرون روحي |
Şimdi bu benim kemiğimden kemik ve etimden ettir. | Open Subtitles | فقال ادم : هذه الان عظم من عظامي و لحم من لحمي |
Ve kendi canımdan ve kanımda olan biri iddialarımı doğrulayacak | Open Subtitles | ..ومتع أذنيك بهذه التزكية العذبة ..من لحمي ودمي |
Şöyle yapıyorum, önce kolumun alt kısmından etime saplıyorum. | TED | اذن, هذا ما سيحدث, هنا تماماً, هنا يبدأ لحمي في الجزء السفلي من ذراعي قمت بعمل ثقب صغير. |
Bu gerçekten benim etim. Yapay bir et değil. | TED | هذا لحمي الحقيقي. انه ليس لحم داميان الذي ينمو بطريقة خاصة. |
Söz veriyorum... Lisa'ya kendi canım gibi bakacağım. | Open Subtitles | أعدك سأعتني بليسا كما لو أنّها لحمي ودمّي |
Gözlerini açıp etimi yiyecekler diye ödüm kopardı kesin. | Open Subtitles | كنت لأكون خائفه جداص من تتفتح عيونهم ويقومون بمحاوله إلتهام لحمي |
Söylüyorum sadece, böceklerin üzerimde yürümesini ve etimi çiğnemesini istemiyorum. | Open Subtitles | ـ ما الفرق و انت ميت؟ ـ انا فقط اقول , لأنني لا اريد ان تسير الحشرات علي و تأكل لحمي |
İtikad'ın yaşaması için memnuniyetle etimi ve kanımı feda edeceğim. | Open Subtitles | أنا أضحي بفؤادي لحمي ، و دمي من أجل أن تبقى العقيدة |
Bu horozlar etimi kesse de ruhuma zarar vermez. | Open Subtitles | هذه الطيور يمكنها قطع لحمي لكن ليس داخلي |
Bu kadın bana sonsuz gibi gelen bir süre boyunca etimi doğradı ve bitirdikten sonra o et parçasını yere fırlattı sanki dokunduğu en iğrenç şeymişçesine. | TED | هذه المرأة عادت تقطع في لحمي مجددا في ما ظننت أنه للأبد. و عندما انتهت، ألقت بقطعت اللحم تلك على الأرض و كأنها أكثر شيئ مقرف لمسته من قبل. |
etimden yiyen ve kanımdan içen benim içimdedir ve ben de onun içinde. | Open Subtitles | إنه من يأكل من لحمي ويشرب من دمي سيعيش داخلي |
Ve bu küçük kız, benim etimden ve kanımdan. Anlıyor musun? | Open Subtitles | لأنك لا أحد , والان انها من لحمي ودمي , اين هي ؟ |
Bunu asla yapamam. O kanımdan canımdan bir parça. | Open Subtitles | ،إذًا لن أسمح لإنسان، إلا أنا بأن يقضي على لحمي ودمي |
Kendi kanımdan ve canımdan olanı asla zehirlemem. | Open Subtitles | لن أقوم أبداً بوضع السم لعائلتي من لحمي و دمي |
Gloria Pierson-Davenport'un çatalını etime batırdığını hissedebiliyorum. Harika zamanlama Cooper. Gel buraya. | Open Subtitles | أستطيع الاحساس بمخالبهما في لحمي لقد أتيت في وقت جيد كوبر تعال هنا |
Bu benim etim ve bunu döndürebilirim. | TED | هذا لحمي, ويمكنني تحريك هذا بشكل دائري. |
Söz veriyorum... Lisa'ya kendi canım gibi bakacağım. | Open Subtitles | أعدك سأعتني بليسا كما لو أنّها لحمي ودمّي |
Büyük ve sert olmaları hoşuma gidiyor, böyle etli etli olunca bayıIıyorum. | Open Subtitles | انا احبه عندما يكون طويل وصلب, اوه, عندما حقا يكونون فقط كذلك, لحمي جدا. |
Etimin pestili çıkacak ve mermer zemin üzerine dökülecek. | Open Subtitles | و لحمي سينزلق و ينسكب على الأرضية الرخامية |
"Benim Bedenim et, kanım içecek olsun. | Open Subtitles | لحمي هو الطعام الحقيقي ودمي هو الشرب الحقيقي |
Sanki etlerimi damga ile dağlıyorlar. | Open Subtitles | انها مثل علامة حديدية تاكل لحمي |
Sen benim bifteğimi süsleyen bir maydonoz çöpünden başka birşey değilsin. | Open Subtitles | كنت مجرّد غُصَين بقدونس يزيّن شريحة لحمي |