Aleyhine delil bulunmadığı için, suçlunun niyetini kabul etmekten başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | بدون وجود دليل عكسَ هذا, فليس لدينا خيار سوى إفتراض نيتها الإجرامية. |
Bu bilgiyi yayınlamaktan başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | ربما لا يوجد لدينا خيار سوى التصريح بهذة المعلومات |
Başarınızın 150. yılını kutlamaktan başka seçeneğimiz kalmadı." | Open Subtitles | لا يوجد لدينا خيار سوى بالا احتفل بمرور 150 سنه من النجاح |
SS'lerin komutayı devralmasını engellemek için Berlin'de kontrolü ele geçirmekten başka şansımız yok. | Open Subtitles | سوف لن يكون لدينا خيار سوى أن نستولي على السلطة في برلين لنمنع البوليس النازي من إعادة السيطرة على الأمور |
Eski yöntemlerle içine girip paraziti çıkarmaktan başka şansımız yok. - İçini mi açacaksınız yani? | Open Subtitles | حسنًا، ليس لدينا خيار سوى أن نقوم بإخراج طفيلك بالأساليب القديمة. |
Bradshaw'ı serbest bırakmaktan başka çaremiz kalmadı. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار سوى خفض برادشو فضفاضة. |
Muppet Bebeği kostümlerimizle değiştirmekten başka çaremiz kalmadı. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار سوى إختيار "أزياء "دُمى الأطفال |
Artık burada istenmiyorsunuz. Tekrar gelirseniz, sizi ihbar etmekten başka seçeneğimiz olmayacak. | Open Subtitles | لم يعد مرحباً بكم هنا،و إذا عاد أحدكم إلى هنا ليس لدينا خيار سوى تسليمكم |
Bu çocuk gerçekten Grausen'sa, Konsey'e haber vermekten başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | لو كان هذا "جراوزن" بالفعل، فليس لدينا خيار سوى إخطار المجلس. |
Bu çocuk gerçekten Grausen'sa, Konsey'e haber vermekten başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | لو كان هذا "جراوزن" بالفعل، فليس لدينا خيار سوى إخطار المجلس. |
Acil inişten başka seçeneğimiz kalmadı. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار سوى محاولة هبوط طوارىء |
başka seçeneğimiz kalmadı. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار سوى استخدام ذلك |
Werham'a yürüyüp kale düşmeden ulaşmak için Tanrı'ya dua etmekten başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار سوى التحرك لـ(ويرام) وندعو الرب أن نصل قبل سقوط الحصن |
Saklanıp bir mucize için dua etmekten başka seçeneğimiz yoktu. | Open Subtitles | "لم يكن لدينا خيار سوى الإختباء والدعوى لأجل معجزة" |
Bunu bir itiraf olarak kabul etmekten başka şansımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار سوى اعتبار هذا اعتراف منه . |
- Ayrılmaktan başka şansımız yok. | Open Subtitles | ، ليس لدينا خيار سوى الانفصال أنا حامل |
Adadan ayrılmaktan başka çaremiz kalmadı. Kimse bir yere gitmiyor. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار سوى مغادرة الجزيرة - لن يبرح أحد مكانه - |
"...sonsuza dek elveda..." "...demekten başka çaremiz kalmadı." | Open Subtitles | "لم يكُن لدينا خيار سوى تودّيع الجميع" |