"لديه حجة" - Translation from Arabic to Turkish

• mazereti var
• tanığı var
• tanığı vardı
• Tanığı da
• suç anında
• mazareti var
• anlamsız olur
• mazereti varmış

Baş şüphelimizin sağlam bir mazereti var. Yani sıkıştık kaldık.
مشتبهنا الرئيسي لديه حجة غياب قوية، ولهذا فنحن عالقون

mazereti var gibi görünüyor ama ölü dükkan sahibi olayına karışmış olabilir.
يبدو أن لديه حجة غياب لكنه قد يكون متورط مع صاحب المخزن المقتول لديكم

Hayır, onun tanığı var.
‫لا، لديه حجة غياب ‫قبل أن أتعرّض إلى الضرب

Ve, elbette, kusursuz bir tanığı vardı, çünkü onun düzmece ölümü sırasında konferansta idi.
وبالطبع, كانت لديه حجة الغياب المثالية حيث انه كان فى المحاضرة فى وقت وفاتها المزور

- Ne? - Sabaha karşı 3'te ayrıldığını söyledi. - Tanığı da mı var şimdi?
ـ وقالت أنها غادرت الساعة الثالثة صباحًا ـ إذًا، الآن لديه حجة غياب

Herkes suç anında başka yerde olduğunu kanıtlıyor sizin dışınızda Sayın Başkan.
والكل كان لديه حجة غياب ماعداكِ سيادة الرئيس

Tamamen temiz. Hepsinin bir mazareti var ve sabıkaları yok.
نظيفين تماماً، جميعهم لديه حجة غياب وبدون سجلات إجرامية

Yoksa zafer anlamsız olur. Mantıklı.
و إلا فنصرنا خاو - لديه حجة جيدة -

Branson'ın bütün gece için mazereti varmış.
برانسون) لديه حجة) غياب في الليلة بأكملها.

Tek sorun herifin sağlam bir mazereti var.
المشكلة الوحيدة هي، ان لديه حجة غياب جيدة

Ama? Ama bir mazereti var.
ولكن لديه حجة غياب قال انه كان بمنزله

Ama dün gece için mazereti var.
لكن كان لديه حجة غياب في الليلة الماضية

Demem o ki, birimizin şüphe götürmez tanığı var.
أنا فقط أقول أن أحدنا لديه حجة لا جدل فيها

Anlamı yok, Komiser! Ken'in tanığı var.
هذا غير منطقي أبداَ لديه حجة غياب

Bir başka deyişle, Hasan Salah'ın her iki cinayet için de demir gibi sağlam tanığı var.
" بعبارة أخرى " حسان صلاح لديه حجة غياب حديدية عن كلا الجريمتين

Hali hazırda bir görgü tanığı vardı. Şimdi bile görgü tanığından iki saat kayıp bir süre var.
كان لديه حجة غياب، ومع ذلك مازالت هنالك ساعتين مفقودتين في حجة غيابه

Fakat, onun görgü tanığı vardı.
و لكن لديه حجة غياب

Tanığı da yok.
ليس لديه حجة غياب

Ya suç anında başka yerde olduğuna dair gerekçesi varsa?
حسنٌ ، ماذا لو كان لديه حجة غياب ؟

Nişanlının cinayet gecesi için bir mazareti var.
اذن الخطيب كان لديه حجة غياب في ليلة الجريمه

- Aksi takdirde zaferimiz anlamsız olur. - Mantıklı.
و إلا فنصرنا خاو - لديه حجة جيدة -

Mona kaçırıldığında mazereti varmış.
"لديه حجة عن إختطاف "مونا