"لديه نقطة" - Translation from Arabic to Turkish

    • noktası vardır
        
    • bir noktası var
        
    • bir noktaya
        
    • noktası vardı
        
    • bir zaafı vardır
        
    Çok daha fazlası olmuş olmalı. Herkesin bir patlama noktası vardır. Open Subtitles ربما كان قبلها الكثير من الصفعات كل شخص لديه نقطة انفجار.
    Onun da bir zayıf noktası vardır. Open Subtitles أنظري ، هو لديه نقطة ضعف لأن الكل لديه نقطة ضعف
    Ancak en iyilerinin hepsinde olduğu gibi zayıf bir noktası var. Open Subtitles ولكن أفضل ما به أن لديه نقطة ضعف
    Kızıl'ın zayıf bir noktası var. Çenesine vurman yeter. Open Subtitles ريد) لديه نقطة ضعف،كل ماعليك) فعله هو تسديد لكمة اسفل الذقن
    Ve kendi kendime "Evet, çok önemli bir noktaya parmak bastı." TED وفكرت ," فعلاً, ان لديه نقطة جيدة في هذا المجال."
    Ama zayıf bir noktası vardı. Open Subtitles لكن كان لديه نقطة ضعف بسببكما
    Ama herkesin bir zaafı vardır ve zaaflar kullanılabilir. Open Subtitles ولكن كل احد لديه نقطة ضعف ونقطة الضعف يمكن الاستفادة منها
    Herkesin bir kırılma noktası vardır ve soruşturma sırasında hiçbir yerinde yanık izi görmedim. Open Subtitles كل واحد لديه نقطة ضعف وانا رأيت ذلك خلال الاستجواب لم تكن هناك ندبات حروق
    Herkesin bir zayıf noktası vardır. Her şeyden daha çok önemsedikleri bir şey. Open Subtitles كل شخص لديه نقطة ضعف شئ ما يهتم به كثيراً
    - Herkesin zayıf bir noktası vardır Kral. Open Subtitles انت تعرف ، انت كل شخص لديه نقطة ضعف ، ايها الملك
    Herkesin bir zayıf noktası vardır. Ben de yeri geldiğinde iş arkadaşlarıma karşı bunları kullanıyorum. Open Subtitles "كل شخص لديه نقطة ضعف وأحاول تذكير كل زميل لي بنقطة ضعفه"
    Herkesin zayıf bir noktası vardır. Onunkini de bulacağız. Open Subtitles كل شخص لديه نقطة ضعف سنجد نقطة ضعفه
    Herkesin doğuştan zayıf noktası vardır. Open Subtitles ليس لديه نقطة ضعف
    - Ancak zayıf bir noktası var. Open Subtitles - ولكن لديه نقطة ضعف وحيدة
    Kızıl'ın zayıf bir noktası var. Open Subtitles ريد) لديه نقطة ضعف.
    İyi bir noktaya değindi. Open Subtitles البروفيسور لديه نقطة جيده
    Güzel bir noktaya dokundu. Open Subtitles كان لديه نقطة جيدة.
    - Korkarım doğru bir noktaya değindi. Open Subtitles أخشى هي لديه نقطة.
    Ama Larry gibi bir profesyonelin bile kırılma noktası vardı. Open Subtitles لكن حتى محترفاً مثل (لاري) لديه نقطة عدم تحمل
    Her insanın, ne kadar sert olursa olsun, bir zaafı vardır. Open Subtitles كل رجل... لا أعير الامر مدى صعوبته... لديه نقطة ضعف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more