"لذلك علينا أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • zorundayız
        
    • karizmanı
        
    • lazım
        
    • bu nedenle
        
    Bunu yaparken cidden Mars'ta araçtaymış gibi düşünmek zorundayız. TED لذلك علينا أن نفكّر وكأننا فعليّاً على المريخ مع المركبة المتجوّلة.
    Aşırı yüksek hızlara yaklaşıyoruz, ve bizi yavaşlatsın diye onları açıyoruz. bu nedenle her türlü testi yapmak zorundayız. TED سنقوم بإطلاقها لدى التحرك بسرعات كبيرة جداً لتقوم بتخفيض السرعة. لذلك علينا أن نقوم بمختلف أنواع التجارب.
    - Kendimize bir çıkış bulmak zorundayız. - Dur bir saniye, Jack. Open Subtitles لذلك علينا أن نجد الطريق للخارج لحظة يا جاك
    Fakat sende potansiyel var, karizmanı geliştirecek bir yol bulmalıyız. Open Subtitles و لكن لديك امتياز لذلك علينا أن نجد طريقة لكي نظهرك
    Fakat sende potansiyel var, karizmanı geliştirecek bir yol bulmalıyız. Open Subtitles و لكن لديك امتياز لذلك علينا أن نجد طريقة لكي نظهرك
    Bunun küresel bir entellektüel hareket olduğunu kabul etmemiz lazım. TED لذلك علينا أن ندرك أن هذه حركة فكرية عالمية.
    Hikâyelerimizi anlatmamız lazım. Birbirimize yardım edebiliriz. Open Subtitles لذلك علينا أن نتبادل الأخبار والمعلومات، حتى نستطيع مساعدة بعضنا البعض
    bu nedenle, birebir modelle bir vakıf oluşturduk. TED لذلك علينا أن نبدأ مؤسسة ذات نموذج شخصي.
    bu nedenle her çeşit malzeme, yapmak istediğimiz şekil üzerinde çalışmalar yapıyoruz. TED لذلك علينا أن ندرس كافة أنواع المواد، و الشكل الذي ستكون عليه المركبة.
    O otobüse binmek zorundayız. Gittiğimiz yerde yemek yiyebiliriz. Open Subtitles لذلك علينا أن نركب هذه الحافلة سوف نأكل عندما نصل هناك
    Boşanacak kadar zengin değiliz o yüzden kavga etmek zorundayız. - Ne dememi istiyorsun? Open Subtitles لنتطلق، لذلك علينا أن نتشاجر مالذي تريدني أن اقول؟
    Yani onu ısıtmaya başlamak zorundayız ama ufak bir pıhtı bile onu öldürür. Open Subtitles لذلك علينا أن نبدأ تدفئته و لكن حتى جلطة دموية صغيرة ستقتله
    Videoda paraşütün yırtıldığını gördünüz. Olsaydı kötü bir gün olurdu olurdu, bilirsiniz, eğer olursa diye test etmek zorundayız, çünkü bu paraşütü ses hızının üstünde hızlarda açıyoruz. TED رأيتم في الفيديو تمزق المظلة، و هذا سيكون كارثيا على المهمة فيما لو حدث، لذلك علينا أن نقوم بالتجارب، لأننا نقوم بإطلاق هذه المظلة على سرعات فوق صوتية.
    Ve teknolojinin sadece neden önemli olduğunu ve nereye doğru gittiğini değil, aynı zamanda, ne zaman gerçekleşeceğini de anlamak zorundayız ve bu çok önemli - zamanlama herşey demek. TED و لذلك علينا أن نفهم ليس فقط أهمية التكنولوجيا ومسارها، بل أيضا -- وهذا مهم جدا -- متى.
    temizlik altyapısını baştan yapmamız gerek. ve bunu yapmak için sistem düşünmeyi kullanmanız gerektiğini savunuyorum. Tüm hijyen çemberine bakmamız lazım. TED لذلك علينا أن نعيد التفكير الصرف الصحي، وعلينا إعادة اختراع البنية التحتية للصرف الصحي، وعلي القول بأنه للقيام بذلك، علينا توظيف نظم التفكير.
    Herkes olabilir, o yüzden radarda görünmememiz lazım. Open Subtitles قد يكون أي شخص ، لذلك علينا أن نتخفى
    bu nedenle, doğru olanının, hikayenin hangi tarafında olduğunu iyi anlamalıyız. TED لذلك علينا أن نفهم جيدًا أين الحقيقة بين هاتين القصتين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more