| Bak, sana ağır bir yük yüklediğimin farkındayım ama, dürüst olmak gerekirse... ..şu anda kime güvenebileceğime emin değilim. | Open Subtitles | إسمع، أدرك أنّ هذا كثير لألقيه عليكَ ولكن، لنكن صادقين لستُ متأكداً بمن أستطيع أن أثق في الوقت الراهن |
| Beyin yıkama için bir gerekçe bulduğumdan emin değilim ama peki. | Open Subtitles | لستُ متأكداً أنه يمكنك تسمية غسيل المخ منطق ، لكن حسناً |
| Bu Birşeyleri yok etmekten hoşlanıyor. Ne almamız gerektiğinden emin değilim. | Open Subtitles | .هذا الطفل يحب تدمير الأشياء .لستُ متأكداً إذا كان ذلك يساعد |
| - Ateşlesek bile patlayacağından emin değilim. - İşe yaracaklarını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ـ حتى الآن لستُ متأكداً من ذلك ـ أنت لا تعتقد أنها ستعمل ؟ |
| Semptomlarla alakası olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لستُ متأكداً إن كان يطابق الأعراض بالتأكيد لا |
| Geri gelmelerini istiyor muyum emin değilim. | Open Subtitles | لستُ متأكداً من رغبتي بإستعادتها مجدداً. اولى ذكرياتي الجنسية ؟ |
| Henüz tam emin değilim ama Ross öldürülmüş olabilir. | Open Subtitles | لستُ متأكداً بَعد لكن روس ربما يكون قد قُتِل ماذا؟ |
| Doğruyu söylemek gerekirse, ben bile emin değilim. | Open Subtitles | نعم ، في الحقيقة أنا لستُ متأكداً حتى أين تقع |
| Belki biraz gebreotu vardır. emin değilim. | Open Subtitles | من الممكن أن يكون هناك بعضأ من نبات القَبّار لستُ متأكداً |
| - Bunu yapmak istediğimden... - ...emin değilim, dostum. | Open Subtitles | لستُ متأكداً من أنّني أرغب في فعل هذا يا رجل |
| Ve buradaki herhangi bir şeyin bana yardım edebileceğinden emin değilim. | Open Subtitles | و أنا لستُ متأكداً من أن كل شيء هنا سوف يستطيع مساعدتي |
| emin değilim. Şu 'Bugün işim var' dediği günlerden. | Open Subtitles | لستُ متأكداً لديها عمل خاص بسيدات الأعمال |
| Yani pek emin değilim. | Open Subtitles | لستُ متأكداً من أيّ طريقة أخرى إذاً لا يوجد أيّ أثر ؟ |
| Bu yıl felaket filmleri iş yapar mı, pek emin değilim. | Open Subtitles | أجل، لستُ متأكداً من صور الكوارث هذا العام |
| Bu kadınların çatlak olduklarından emin değilim Luke. | Open Subtitles | لستُ متأكداً يا لوك بأن النساء هنّ المجنونات |
| Seni taburcu edeceklerinden emin değilim Walter. | Open Subtitles | لستُ متأكداً من أنهم سيطلقون سراحك يا والتر |
| Biliyorsun ilaçlar ve terapistler arasında seni hastanede gördüm bunu hatırladığımdan bile emin değilim. | Open Subtitles | كما تعلم ما بين الأدوية والأطباء النفسيين الذين رأيتهم في المستشفى لستُ متأكداً أنني أذكُر الجلسة الماضية |
| Bire bir bu olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لستُ متأكداً تماماً أنّه واضح إلى هذه الدرجة |
| Tam emin değilim. | Open Subtitles | نحن نستسلم حسناً , أنا لستُ متأكداً تماماً |
| Onu daha önce duyduğunu hiç sanmıyorum. Çok kadim ve az bulunan bir cilttir. | Open Subtitles | لستُ متأكداً من انكَ قد تكون سمعتَ عنهُ، إنهُ قديم جداً و ذو نمط نــادر. |
| Bilemiyorum. Sızmışım. | Open Subtitles | 30 , لستُ متأكداً لقد فقدتُ الوعي , حسناً |
| - Evet, ama pek emin değildim. | Open Subtitles | ـ اجل, لكن مع ذلك لستُ متأكداً أحتجتُ الى دليل قاطع |