"لست مستعدا" - Translation from Arabic to Turkish

    • hazır değilim
        
    • hazır değilsin
        
    - Gitmek için hazır değilim. - Sabah size rapor verecektim, şef! Open Subtitles ـ أنا لست مستعدا للرحيل بعد ـ كنت سأخبرك بهذا أيها القائد
    Umarım haklısındır Earl. Sanırım evcil bir hayvan bakmak için hazır değilim. Open Subtitles أظن بأنك كنت محقا يا إيرل أنا لست مستعدا لتربية حيوان أليف
    Bay Gorbaçev'u severim ancak güven kozumu kullanmaya hazır değilim. Open Subtitles انا احترم السيد غورباتشوف لكنني لست مستعدا لمنحه ثقتي الان
    Uzun bir ilişkiye hazır değilim ama senden hoşlanıyorum ve nereye varacağımızı görmek ikimiz için de keyifli olacak. Open Subtitles لست مستعدا لأكون مع شخص واحد فقط لكنني أعرف أنك تعجبني و أعتقد أنه سيكون جيدا أن نرى ماسيحدث
    Ama öğrenmeye hazır değilsin de dedi. Open Subtitles . و لكنه قال أننى لست مستعدا لتعلمه الأن
    - Ama satın almak için hazır değilim. - Senin paranla olmayacak. Open Subtitles ولكنى لست مستعدا لشرائه انه لن يكون من مالك
    Biraz. Kimya sınavına daha tam hazır değilim. Open Subtitles قليلاً, لست مستعدا بما فيه الكفاية للكيمياء
    Şimdi, beyler, sanırım başlamaya hazırız. Ben hazır değilim. Open Subtitles سادتي أعتقد أننا مستعدون للبدء أنا لست مستعدا
    Evlenmek için hazır değilim, yani niye burdan defolup gitmiyorsun? Open Subtitles أنا لست مستعدا للزواج لماذا فقط لاتخرجين من هنا
    Evlilik lafının nereden çıktığını bilmiyorum, ama hazır değilim. Open Subtitles سيدي ,أنا لا أعرف من أين أتت فكرة الزواج هذه لكني لست مستعدا لهذا
    Ama doğrusu, hiçbir yere yerleşmeye hazır değilim. Open Subtitles لكن الحقيقة ، أنا لست مستعدا بعد للإستقرار بأي مكان
    Bak Victor, daha ölmeye hazır değilim. Open Subtitles فيكتور أنا لست مستعدا بعد للموت أنا فى حالة مزرية
    Bu zıkkıma hazır değilim. Open Subtitles لست مستعدا لهذا الهراء وليست لدي مشكلة في ذلك
    Taşınmayacağım. hazır değilim. Open Subtitles أنا لا أريد فعلها أنا لن أنتقل , أنا لست مستعدا
    Bak, eğer bu bir evlenme teklifine dönecekse, ben hazır değilim. Open Subtitles انظر ، اذا كان هذا سيتحول الى تقدم للزواج انا لست مستعدا بعد
    Bu röportajı yapmaması konusunda ikna edemedim. Burayı terketmeye hazır değilim. Open Subtitles لم أستطع إقناعها بأن تسحب اللقاء حسنا أنا لست مستعدا لترك هذا المكان بعد
    Buradan ayrılmaya hazır değilim. Burada olduğuma inanamıyorum. Open Subtitles لست مستعدا لمغادرة هذا المكان بعد لا أصدق أنكما هنا
    TBP: Pes etmeye hazır değilim, Jim gittiğinde o ve ben konuştuk ve "Doğal gazla ilgili ne hissediyorsun?" TED ت.ب.ب: حسنا لست مستعدا للاستسلام، لكن أنا وجيم تحدثنا هناك وهو يغادر، وقلت، "كيف تشعر حيال الغاز الطبيعي؟"
    - Ve ben ölmeye hazır değilim. - Neden, bilmek istiyorum? Open Subtitles و أنا لست مستعدا للموت - و أنا أحب أن أعلم لما لا ؟
    - Burada olmaya hazır değilsin. - Kim demiş ? ! Open Subtitles أنت لست مستعدا لتكون هنا من قال هذا ؟
    Adrian, sen silah taşımak için hazır değilsin. Open Subtitles أدريان، أنت لست مستعدا لحمل السلاح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more