"لست مضطر" - Translation from Arabic to Turkish

    • gerek yok
        
    • zorunda değilsin
        
    • zorunda değilim
        
    • zorunda değilsiniz
        
    Bunların hiçbirini yapmanıza gerek yok. Ne zaman isterseniz o zaman gelin. Open Subtitles لست مضطر لفعل أي شيء من ذلك، فقد تعال بأي وقت تريده.
    24 saate veya biriyle konuşmama gerek yok. Open Subtitles لست أحتاج ليوم كامل لست مضطر أن أتحدث مع أحد
    24 saate veya biriyle konuşmama gerek yok. Open Subtitles لست أحتاج ليوم كامل لست مضطر أن أتحدث مع أحد
    Şimdi her şeye dokunmadan önce bu sıcak mı diye sormak zorunda değilsin. Open Subtitles الأن أنت لست مضطر لسؤالي. إذا كان كل شيء ساخن قبل أن تسألني.
    İstemiyorsan Cliffside'a gitmek zorunda değilsin. Open Subtitles أنت لست مضطر للذهاب لكلف سايد إذا لم ترغب في ذلك
    Her neyse.İstemiyorsan, anlatmak zorunda değilsin. Open Subtitles على أي حال، لست مضطر على الحديث عن ذلك إن لم ترد
    Şansım var ki bu konuda senin gibi pislik bir herifin sözüne güvenmek zorunda değilim. Open Subtitles لحسن الحظ, لست مضطر لتصديق كلامك هذا كن كذاباً كما تشاء ..لأننا رتبنا
    Özel ilgiye gerek yok Komutan. Open Subtitles لست مضطر أن تعاملنى معامله خاصه أيها القائد
    Tatlım, sana müteşekkirim ama benim için onlarla takılmana gerek yok. Open Subtitles انا اقدر هذا لكنك لست مضطر للبقاء معهم من اجلى
    Bunu yapmana gerek yok ki. Kampta değiliz. Open Subtitles لقد اخبرتك انك لست مضطر لفعل هذا هذا ليس مخيم
    -Sana paraya asla yanaşmayacağım. -Bana gerek yok. Open Subtitles لا ، أنا لن أقترب من هذا المال – لست مضطر لهذا –
    Öğle yemeği için teşekkürler. Buraya kadar benimle yürümene gerek yok. Open Subtitles شكرا على الغذاء ولكنك لست مضطر لكى توصيلنى هنا
    - Buna gerek yok. Bu sorunu çözeriz. Open Subtitles انت لست مضطر للقين بهذ سنقوم بهذا بعقلانيه
    Şef, istemiyorsan yapmak zorunda değilsin bunu. Open Subtitles كابتن انت لست مضطر لفعل هذا ان لم تكن تريد
    Teklif için sağol, ama gerçekten yardım etmek zorunda değilsin. Open Subtitles ،شكراً على العرض . لكنك لست مضطر لمساعدتي
    Sana bir soru soracağım. Cevap vermek zorunda değilsin. Open Subtitles سوف اسألك سؤال انت لست مضطر للاجابه عليه
    Buna hemen karar vermek zorunda değilsin. Open Subtitles لست مضطر الى اتخاذ هذا القرار فى الوقت الحالى
    Yani teknik olarak o düdüğü çalmak zorunda değilsin. Open Subtitles لذا تقنيًا هذا يعنى أنك لست مضطر لإستخدام الصافرة.
    Onunla ve uzaylı bok püsürleriyle yaşamak zorunda değilsin. Open Subtitles لست مضطر للعيش معها وهى تستمر بذكر هراء المخلوقات الفضائية
    Evet, evet tamam ama oraya park etmek zorunda değilim. İstediğim yere park ederim. Open Subtitles حسناً، ولكن لست مضطر للوقوف هناك، يمكنني الوقوف بأي مكان أرغب.
    Likörleri direkt eve sipariş verebiliyorum, pantolon giymek zorunda değilim. Open Subtitles إبدأ بإمتلاك المشروب الكحولي يُسلّم مباشرة إلى بيتك لست مضطر لارتداء البنطال
    En azından tek başınıza yapmak zorunda değilsiniz. Sizinle gelebilirim. Open Subtitles على الأقل، لست مضطر لفعل هذا بمفردك، سأكون معك هناك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more