"لطيف منك" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok güzel
        
    • kibarsın
        
    • çok hoş
        
    • büyük incelik
        
    • naziksiniz
        
    • çok tatlı
        
    • kibarsınız
        
    • çok naziksin
        
    • ne kadar güzel
        
    Omuzluğum olmadan beni tanımanız çok güzel. Open Subtitles لطيف منك أن تتعرفى على بدون حشيات الأكتاف
    çok naziksin, ama eminim ki çok güzel görünmüyordur. Open Subtitles هذا لطيف منك , لكني متأكدة من أنه ليس رائعاً
    Çok kibarsın, bu kadar kısa zamanda gelebildin. Open Subtitles حقا لطيف منك أن تأتي من قبل على هذا إشعار قصير.
    Bunu söylemeniz çok hoş ama, ben öyle bir yere uygun değilim. Open Subtitles لطيف منك أن تقول هذا، لكني لست الشخص المناسب لمكان مثل ذاك.
    Bunu teklif etmen büyük incelik, ama anlıyorsun, değil mi? Open Subtitles لطيف منك إقتراح هذه الوظيفة، لكنّك تتفهم الوضع، صحيح؟
    Teşekkür ederim. Seslenirim. Çok naziksiniz. Open Subtitles شكراً جزيلاً ، سأفعل كان هذا لطيف منك.
    Bir başkasını böyle düşünmen çok tatlı, biliyor musun? Open Subtitles هذا لطيف منك بأنك تفكر بشخص أخر بهذه الطريقة, أتعلم
    Hey, Klaski, boş zamanlarında bize katılman çok güzel. Open Subtitles مرحبا كلاسكى .. لطيف منك ان تنضم لنا فى يوم عطلتك
    - Sen işimi çok kolaylaştırdın. - Şey bunu söylemen çok güzel. Open Subtitles ـ تجعل مهمتي سهلة جدا ـ حسن ، لطيف منك أن تقول ذلك
    İkimizin de bunun gerçek olmadığının bilmemize rağmen bunları söylemen çok güzel Open Subtitles انه لطيف منك ان تقولي حتى ولو كنا نعرف بأن هذا ليس صحيحا
    Çok kibarsın. Evet, Jerry de takdir ediyor. Open Subtitles وهذا لطيف منك , وجيري يقدر ذلك
    Çok kibarsın ama eve dönmeyi düşünüyordum, çünkü hem annem hamile hem de taşınıyoruz, ayrıca eve dönmezsem arkadaşlarım beni öldürür. Open Subtitles حسنا هذا في الحقيقة عمل لطيف منك... ...ولكن أعددت خطط للعودة إلى المنزل, لان أمي حامل... ...ونحن ننتقل..
    "Ne kadar kibarsın." diyorum sadece. Open Subtitles انا فقط ساقول هذا لطيف منك ان تقول
    Hepimizi akşam yemeğine çıkarman çok hoş George. Open Subtitles هذا لطيف منك أن تصحبنا جميعاً على العشاء، جورج.
    Bu çok hoş bir teklif ama yine de planımıza sadık kalalım. Open Subtitles إنه عرض لطيف منك ولكن لنلتزم بالخطة, إتفقنا؟
    Bunu söylemen büyük incelik. Gelmen de ince bir davranış. Mecbur değildin. Open Subtitles لطيف منك قول ذلك، لطيف منك الحضور، لم يكن لزاماً عليك
    Komiser Hurst, aramanız ne büyük incelik. Open Subtitles المفوّض هيرست، كَمْ لطيف منك للإتِّصال.
    - Çok naziksiniz. Open Subtitles هذا أمر لطيف منك. لا شكر على واجب.
    - Bu gerçekten de çok tatlı... bunu şimdi açabilir miyim? Open Subtitles إنه حقاً تصرف لطيف منك هل أستطيع فتحه الآن؟
    Ne kadar kibarsınız, Başçavuş. Open Subtitles ايها العريف، كَمْ لطيف منك للمَجيء صباح الخير
    Gerçekten çok naziksin ama ben hayatım boyunca hokey oynamak için eğitildim. Open Subtitles لطيف منك ان تقول هذا، ولكنى تدربت طوال حياتى لالعب الهوكى.
    - Miss Jouvet, gelmeniz ne kadar güzel. Open Subtitles ضربة تلك. الآنسة جيوفيت، كم لطيف منك للمجيء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more