"لفتحه" - Translation from Arabic to Turkish

    • açmak için
        
    • açmanın
        
    • açman
        
    • onu açmak
        
    • açılacağı
        
    Lane bunu istiyorsa açmak için planı olduğuna emin olabilirsin. Open Subtitles إذا لين يريد ذلك، يمكنك الرهان ان لديه خطة لفتحه.
    Ayağınızı yere sağlamlaştırır, karnınızı içine çeker, sırtınızı gerersiniz, onu açmak için yeterli güç yaratırsınız. TED تثبّت قدميك، تشدّ بطنك، و تقلض ظهرك، محدثاً قوة كافية لفتحه بقوّة.
    Bir dakika dur. açmak için zamana ihtiyacımız var, burası uygun bir yer değil. Open Subtitles انتظر لحظة نحتاج وقتا لفتحه و هذا ليس المكان المناسب
    Sadece açmanın bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles نحتاج فقط لأيجاد طريقة لفتحه
    açmanın bir yolunu bulsak- Open Subtitles لو نجد طريقة لفتحه
    O kutuyu açman ise tüm beş topluluğun da simülasyonunu geçmekle mümkün oluyor. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لفتحه هي بتخطي المحاكاة من كل الفئات الخمسة
    Kapıya kadar gelmekte pek sorun yoktu, ama kapıyı açmak için tek elini boşaltmak dengeni bir tarafa kaydırıyordu. Open Subtitles إحضارها إلى الباب لم يكن سيئاً جداً لكن تحرير إحدى يديّ لفتحه زاد كثيراً الثقل على أحدى جنبيّ
    İkimizde biliyoruz ki alarm çalışmıyor ve kasada kilitli... açmak için tek yol sürgüyü elle hareket ettirmek. Open Subtitles أنا وأنت كلانا يعلم أنه عندما يطلق الإنذار مرة، ذلك القبو يقفل بشدة والطريق الوحيد لفتحه الاَن ..
    Bu yüzden açmak için her ne büyüsü kullandıysa, sana yeniden yaratman için izin veriyorum. Open Subtitles أي يكن السحر الذي تستخدمه لفتحه أعطيكِ أذني لإعادة صنعه
    açmak için CIA'den emir falan mı bekliyoruz? Open Subtitles هل علينا أن ننتظر أستلام الشفره من وكالة الأستخبارات المركزية لفتحه أو شيء من هذا القبيل.. ؟
    Bu zamana kadar yaptığımız gibiyse, açmak için bir ipucuna ihtiyacımız var. Open Subtitles لو كان مثل كلّ شيء آخر كنّا نقوم به، فإننا سنحتاج إلى حلّ لغز لفتحه.
    Daha iyi bir şey bulmuş olabilirim fakat açmak için yeteneklerine ihtiyacım var. Open Subtitles أعتقد أنني وجدت شيئاً أفضل منه لكنني بحاجة إلى مواهبكِ لفتحه أنا لا أصطنع ذلك
    Kristal yok. açmak için herhangi bir düğme yok. Open Subtitles ليس هناك كريستالة ليس هناك زر لفتحه
    Tabutu açmak için izin vermeniz gerekiyor. Open Subtitles نريد منك أن تمنحينا الإذن لفتحه.
    Rambaldi Kutusu'nun içindeki şey senin için tehlikeliyse ve kutuyu açmanın tek yolu anahtarlarsa belki de onları yok etmeliyiz. Open Subtitles (إن كان الذي في صندوق (رامبالدي .. يُعدّ خطر عليكِ .. وهذه المفاتيح هي الطريقة الوحيدة لفتحه فربما يجب أن يتمّ تدميرهم
    Bunu açmanın bir yolu olmalı. Open Subtitles لا بد أن هناك طريقة لفتحه
    Bunu açmanın bir yolu yok. Open Subtitles ليس هناك طريقة لفتحه
    Şimdi onu kırıp açmanın tam zamanı işte. Open Subtitles .حسنٌ , الآن هو الوقت لفتحه
    Ama açman için yarın sabaha kadar beklemen gerek. Open Subtitles ولكن عليك أن تنتظر حتى صباح الغد لفتحه.
    Fakat onu açmak için yeteneklerine ihtiyacım olacak. Open Subtitles ولكن انا ذاهب تحتاج إلى مواهبك لفتحه.
    İşaretler haritada görünüyor ama aktivasyon yazısı yok. Nasıl açılacağı yazılmıyor. Open Subtitles العلامات على الخريطة، ولكن ليس هناك تفعيل التعويذة، ليست هناك تعويذة لفتحه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more