"لقد أحببت" - Translation from Arabic to Turkish

    • sevdim
        
    • severdim
        
    • sevmiştim
        
    • bayıldım
        
    • seviyorum
        
    • beğendim
        
    • seviyordum
        
    • hoşuma gitti
        
    • sevmişimdir
        
    • severim
        
    İşimi hep sevdim, değer verdim ve elimden alabilecek herkesi terk ettim. Open Subtitles لقد أحببت عملي و اعتزيت به و جعلت الآخرين ينبذون التعلق به
    Burayı gerçekten sevdim şarabı da, metni de öpücüğü de... Open Subtitles لقد أحببت هذا المكان و النبيذ و الدستور و القبلة
    Beni duyduğun anlaşılıyor. Bu takımı severdim. Burada ne arıyorsun? Open Subtitles أرى بأنك قد سمعت بيّ ، لقد أحببت هذه البدلة
    Kullandığınız küçük kırmızı Jaguar'ı gerçekten severdim. Open Subtitles ولد, وبالتأكيد لقد أحببت الجاكوار الحمراء التي كنت تستخدمها
    Güzel. "Dressed to Kill"i çok sevmiştim. Open Subtitles رائع لقد أحببت تعبيرك تلبس حينما تريد أن تقتل
    Tekrar yazmışsın, harika olmuş. Halk arasında seks. Buna bayıldım. Open Subtitles إعادة الكتابة ممتازة, لقد أحببت ممارسة الجنس في الجلسة العامه
    HWT: Bazen bakma sevgisinin genetik olup olmadığını merak ediyorum çünkü ben de annem gibi kendimi bildim bileli fotoğrafları seviyorum. TED هانك: في بعض الأحيان، أتعجب ما إذا كان حب النظر وراثي، بسبب، مثل أمي، لقد أحببت الصور منذ قبل أن أتذكر.
    Büyük, kaya gibi dişlerini gerçekten çok beğendim. Open Subtitles لقد أحببت أسنانكِ الأمامية التي تشبه الحجر يا أمي
    O akılsız, comert, iyi kalpli aptalı seviyordum. Open Subtitles لقد أحببت هذا السخيف والكريم والأحمق ذو القلب الطيب
    O adamın boynunu koparmamın öncesinde ve sonrasında, yaptıklarım hoşuma gitti. Open Subtitles قبل أو بعد تمزيقي لرقبة ذلك المهرج ؟ لقد أحببت ذلك
    Bu prototip resmini hep sevdim. TED اذن لقد أحببت دائما هذه الصورة الاولية.
    CA: Başlangıç noktanızın basitliğini sevdim, yani en başta düşmanın zayıflığını aramanızı. TED كريس أندرسون: حسناً، لقد أحببت فعلاً نقطة الانطلاق من خلال البدء بالنظر إلى نقاط ضعف العدو.
    Tekrar görmek istemeyeceğim yüz kadını bütün kalbimle sevdim. Open Subtitles لقد أحببت من كل قلبى مائة إمرأة و لا أريد أن أرى أحدهن
    Spatulalarını o kadar çok sevdim ki, şirketi satın aldım. Open Subtitles لقد أحببت ملاعقهم كثيرا، فاشتريت الشركة.
    Eskiden trenle kasaba kasaba gezmeyi severdim. Open Subtitles لقد أحببت السفر بالقطارات من مدينة إلي مدينة.
    Odamı çok severdim... ama o elimden aldı. Open Subtitles لقد أحببت غرفتي وأرتحت بها , وأنتزع مني ذلك المريض النفسي ديريك
    Küçük kızlığımdan beri hayvanlarla çalışmayı severdim. Open Subtitles منذ أن كنت طفلة صغيرة لقد أحببت العمل مع الحيوانات
    Biliyor musun, sarışın doktorun görünüşünü sevmiştim. Günümü güzelleştiriyordu. Open Subtitles لقد أحببت شكل شعر الطبيبة الشقراء لقد كانت تبهج يومي
    Anneni sevmiştim. Onu incitecek hiçbir şey yapmadım. Open Subtitles لقد أحببت والدتكِ , ولم أكن لأفعل أي شيء يؤذيها
    Öngörü sahibi ve araştırmacıydı. Kitabınıza cidden bayıldım. Open Subtitles مليء بالمخيلة, مليء بالأحداث المشوقة لقد أحببت كتابكِ جداً جداً
    Konuşmanıza bayıldım Profesör. Çok ateşliydi. Open Subtitles لقد أحببت العرض الذي قمت به، انه ملئ بالحيويه
    Onu uçuş ve sihir dolayısıyla seviyorum. Open Subtitles هل شاهدتم ذلك الفيلم لقد أحببت ذلك الفيلم بسبب السحر والطيران
    Bu gece mumu söndürme şeklini beğendim. Open Subtitles لقد أحببت الطريقة التي أطفأت بها الشمعة الليلة أتعلم، هذا هو السر
    Ejderha, ben bu çocuğu seviyordum ama sen onu değiştirdin! Open Subtitles أيها التنين, لقد أحببت هذا الفتى وأنت من غيره
    Fakat müzede yaptıkların hoşuma gitti, yeni bir yeri cazip hale getirmen. Open Subtitles ولكن, لقد أحببت مافعلته بالمتحف جذبتِ تاجر جديد
    - Bu manzarayı hep çok sevmişimdir. - Ben de severim, doktor. Open Subtitles ـ لقد أحببت هذا المشهد جدا ـ أنا أيضا أحبه يا دكتور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more