"لقد أخبرتك أنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu söylemiştim
        
    • geçilmeyeceğini söylemiştik
        
    • Sana söyledim
        
    • sana söylemiştim
        
    Patente göre bu deliklerin filtrenin dudak kısmından itibaren 12 milimetre olduğunu söylemiştim. TED لقد أخبرتك أنه قد أقرت البراءة أن الفتحات يصل طولها 12 ملم من طرف حافة المرشح.
    Bir homo olduğunu söylemiştim. Parayı görelim. Open Subtitles لقد أخبرتك أنه لوطى هيا إدفع لى
    Mecbur kalmadıkça, duvarın ötesine geçilmeyeceğini söylemiştik. Open Subtitles لقد أخبرتك أنه ليس علينا القيام بهذا ألا حينما يتطلب الأمر
    Mecbur kalmadıkça, duvarın ötesine geçilmeyeceğini söylemiştik. Open Subtitles لقد أخبرتك أنه ليس علينا القيام بهذا ألا حينما يتطلب الأمر
    Hayır. Sana söyledim, bu o tür doktorlardan değil. Open Subtitles لا، لقد أخبرتك أنه ليس هذا النوع من الأطباء
    - Evet. - Su geçirmez olmalı diye sana söylemiştim. Open Subtitles نعم لقد أخبرتك أنه ينبغي أن يكون لديه وقاية ضد الماء
    İlginç olduğunu söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرتك أنه سيكون مثيراً للإهتمام
    Onun zeki olduğunu söylemiştim sana. Open Subtitles لقد أخبرتك أنه ذكى
    Şanslı gününüz olduğunu söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرتك أنه يوم سعدك
    Ben yapmadım. Sevgilin Melvin'ce sor. Onun kötü biri olduğunu söylemiştim sana. Open Subtitles لم أفعل,إسألي صديقك (ملفن)ً لقد أخبرتك أنه ليس صالحاً
    Vandalizm olduğunu söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرتك أنه كان تخريبا
    Mecbur kalmadıkça, duvarın ötesine geçilmeyeceğini söylemiştik. Open Subtitles لقد أخبرتك أنه ليس علينا القيام بهذا إلاّ حينما يتطلب الأمر
    Hesaplaşacağımızı Sana söyledim. Ow! Open Subtitles لقد أخبرتك أنه قد تمت تسوية الأمور بيننا
    Sana söyledim burada yapacak bir şey yok. Open Subtitles لقد أخبرتك أنه لا يوجد شيء يمكنك فعله هنا
    Tatlım Sana söyledim. Her zaman burada kalabilirsin. Open Subtitles عزيزتي، لقد أخبرتك أنه سيكون لك مكان هنا دائماً.
    Hayatımda hakkında konuşamayacağım bazı şeyler olduğunu sana söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرتك أنه توجد ثمّة أشياء في حياتي لا يمكنني التحدث عنها
    Hayatımda hakkında konuşamayacağım bazı şeyler olduğunu sana söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرتك أنه توجد ثمّة أشياء في حياتي لا يمكنني التحدث عنها
    sana söylemiştim yakında Kyoshi'den ayrılmamız gerek. Open Subtitles لقد أخبرتك, أنه علينا مغادرة "كيوشي" قريباً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more