"لقد أخبرته" - Translation from Arabic to Turkish

    • söyledim
        
    • söylemiştim
        
    • dedim
        
    • söyledin
        
    • - Ona
        
    • bahsettim
        
    • O'na
        
    • demiştim
        
    Ona söyledim doktor, fakat telefon numaranızı kaybettiğini ve acil olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد أخبرته بذلك، ولكنه قال بأنه قد فقد رقمك وأنها مسألة عاجلة.
    Yemin ederim. Ona üç yıl yediğimi söyledim. O da bana anlattı. Open Subtitles لقد أخبرته أن لدي ثلاث سنوات, و أفشى بها لي, أقسم بذلك
    Teklifini kabul etmeyeceğimi ona söyledim. O zamandan beri bu masanın başındayım. Open Subtitles لقد أخبرته أنه متى قدم عرضه سوف أكون على مكتبي في الحال
    Ona dün gece lanet ahırın arkasına park etmesini söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرته بأن يوقف مركبته خلف الإسطبلات في الليلة الماضية
    Sağdıcıma dedim ki beni şaşırtabilirsin ve o bunun çok komik olacağını düşünmüş, ama bu bir şey değil. TED صديقي المفضل، لقد أخبرته أن بامكانه مفاجأتي، وهو يظن أن هذا قد يكون مثيرًا للضحك جدًا ليس هذا مجرد شيء.
    Yalan, kötü bir yalan söyledin, öyle mi? Open Subtitles حسناً ، لقد أخبرته بكذبة قذرة ، أليس كذلك ؟
    Teklifini kabul etmeyeceğimi ona söyledim. O zamandan beri bu masanın başındayım. Open Subtitles لقد أخبرته أنه متى قدم عرضه سوف أكون على مكتبي في الحال
    Hiç söylemedi. Ben ona söyledim ama o bana söylemedi. Open Subtitles لم يقلها أبداً لقد أخبرته بها، لكنه لم يقلها لي
    Ona düşünmem için biraz zamana ihtiyacım olduğunu söyledim ve direkt buraya geldim. Open Subtitles لقد أخبرته أنّني بحاجة لبعض الوقت للتفكير في الأمر وقدمت إليكِ بعدها مباشرةً
    Bugün atışın bittiğini söyledim. Devam etmesi iyi olmaz. Open Subtitles لقد أخبرته أن على الصيد أن يتوقف اليوم لن يبدو الأمر جيداً لو واصلنا الصيد
    İnsanların konuştuklarını umursamadığımı söyledim. Open Subtitles لقد أخبرته بأننى لا أهتم بما يقوله الناس
    - Bir kere başladın mı, duramazsın. - Anladın ve ona söyledim. Open Subtitles إذا أبتدأت لن تتوقف هل تفهم ذلك ، لقد أخبرته بذلك
    Bulaşıcı bel soğukluğum olduğunu söyledim. Open Subtitles لقد أخبرته للتو أنني كان لدي الزهري من قبل
    Ona Anna'nın kızına bakmaya geleceğini söyledim. Open Subtitles لقد أخبرته أنني سأطلب منك المجيء هنا لتفحص ابنة آنا الصغيرة
    Kıçına bir şiş sokup kendini flambe etmesini söyledim. Open Subtitles لقد أخبرته أن يضع عصى في مؤخرته و يشعل نفسه بها ما الذي قاله؟
    Şimdi de cephanemiz bitiyor. Bunun olacağını ona söylemiştim. Open Subtitles لقد أوشكت الذخيرة علي الأنتهاء لقد أخبرته بأمكانية حدوث ذلك
    Şükran yemeğini fazla kaçırdığımı herkese söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرته أن هذا بسبب الأسراف فى عيد الشكر.
    Tamam, Seni kraliçe yapacağımı söylemiştim, Ama o zaman kitap sayfaları gibi kokan, çirkin bir kız olduğunu düşünüyordum. Open Subtitles لقد أخبرته أن بإمكانى جعلك ملكة جمال الحفل لقد كنت أظنك قبيحة
    Hayır, ben bir şeyler öğrenmeye çalışırım dedim. Open Subtitles لا، لقد أخبرته أننى سأرى ما أستطيع إكتشافه
    Ekipmanların kendisinde kalacağını söyledin, değil mi? Open Subtitles لقد أخبرته أن بوسعه الإحتفاظ بالمعدات، اليس كذلك؟
    - Ona doğru adresi verdiğinden emin misin? Open Subtitles هل انت متأكد انك أخبرته بالمكان الصحيح؟ لقد أخبرته بفيلا روسا اللعينة
    Ona senden bahsettim ve eğer sen olur dersen konuşmak istiyor. Open Subtitles لقد أخبرته عنك وهو يود التحدث إليك إذا كنت تود ذلك
    Ben de O'na böyle söyledim ve yağmurda yolladım gitti. Open Subtitles لقد أخبرته بذلك بنفسي وطردته والسماء تمطر في الخارج
    Ona konser dün gece demiştim yani teorik olarak bir gün gecikti. Ona söyleme. Open Subtitles في الحقيقة لقد أخبرته أن الحفل كان ليله أمس لذا تقنياً هو مُتأخر يوم كامل , لا تخبره الحقيقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more