"لقد أخبرتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ona söyledim
        
    • söylemiştim
        
    • - Ona
        
    • Ona anlattım
        
    • zaten dedim
        
    • söyledim ona
        
    Geriye doğru tarayıp ensenden toplamalıydın. Bunu Ona söyledim. Bunu sana söyledim. Open Subtitles من المفترض أن يكون خلف رأسك ومثبت بدبابيس على رقبتك , لقد أخبرتها بذلك
    Ona söyledim. Bunu yapabilirmiş gibi hissetmiyor. Open Subtitles لقد أخبرتها لا تعتقد أنها تستطيع فعل ذلك
    Bu gece Lag BaOmer Yahudi bayramı. Evde olacağımı söylemiştim. Open Subtitles عيد لاج بومار هذه الليلة لقد أخبرتها بأنّني سأكون بالمنزل
    - Ona her şeyi anlattım, beni nasıl işe aldığınızı hile yaparak nasıl parmaklarımı geri almamı sağladığınızı. Open Subtitles لقد أخبرتها بكل شيئ كيف أوجدت لى عملا وكيف عدلت النظام حتى أعادوا لى أصبعى
    Ona anlattım ama beni bir türlü dinlemiyor. Open Subtitles متى سيرحل هؤلاء من هنا؟ لقد أخبرتها ولكنها لا تنصت لي
    - Ben zaten dedim bunu. Open Subtitles لقد أخبرتها بذلك قبلك.
    Sadece cinsel konularda çok tecrübeli olduğu için söyledim ona. Open Subtitles كليسوس , لقد أخبرتها فقط لأنها لديها خبرة كبيرة في الامور الجنسية
    Ona söyledim patron Devlet Müsteşar Yardımcısı'na. Open Subtitles يا رئيسي, لقد أخبرتها وكيلة وزراة خارجية الولايات المتحدة
    Biliyorum. Ona söyledim. Beş dakika kalmıştı. Open Subtitles أدري ، لقد أخبرتها تبقى 5 دقائق ، غير معقول
    Sorun değil. Ona söyledim. Open Subtitles إنها بخير, لقد أخبرتها, تعلمين
    -Artık birlikte olmadığımızı Ona söyledim ama arayınca seninle, bu önemli gününde beraber olma şansını kaçırmak istemedim. Open Subtitles أجل, لكن ... لقد أخبرتها أنّنا لم نعد سويّة لكن عندما إتّصلت لم أستطع مقاومة, فرصة تواجدي معها بهذا اليوم الحافل.
    Ona söyledim, bizim zehirci Gina. Open Subtitles لقد أخبرتها,جينا هي مسممتنا الغامضه
    Ben Ona söyledim! Sen de şahitsin. Open Subtitles لقد أخبرتها بالفعل وانت رأيت ذلك
    Üç saat önce söylemiştim ona. Gittiğimde hâlâ bavul topluyordu. Open Subtitles لقد أخبرتها قبل 3 ساعات ووصلت ندها ولازالت تجهز أغراضها.
    Ona güzel bir orman gezintisi olacağını söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرتها أنها ستحظى برحلة ممتعة فى الغابة
    Ona bir şeyler biliyorsa durmasının güvenli olmadığını söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرتها أنه ليس من الآمن البقاء هنا لو أنها عرفت شئ ما
    - Ona yapmamasını söyledim. Open Subtitles ـ لقد أخبرتها بأن لا تفعل ذلك ـ كم تبقى لديها من الأوكسجين؟
    - ...ona önceden bunların hepsini anlattım. Open Subtitles بسيارة الأجرة الخاصة لقد أخبرتها بكل هذا من قبل
    Bu çocuk için doğru olanı yapacağımı Ona anlattım. Open Subtitles لقد أخبرتها أنى سأفعل .الخير لهذا الطفل
    Ona anlattım artık siktirip gidebilirsin. Open Subtitles لقد أخبرتها, إذن .يمكنك الإلتهاء بنفسك
    - Ben zaten dedim bunu. Open Subtitles لقد أخبرتها بذلك قبلك.
    Seninle konuşmam gerektiğini söyledim ona. Open Subtitles لقد أخبرتها أن عليّ إستشارتك أولاً، حسناً؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more