"لقد أخبرته أنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • söyledim
        
    Teklifini kabul etmeyeceğimi ona söyledim. O zamandan beri bu masanın başındayım. Open Subtitles لقد أخبرته أنه متى قدم عرضه سوف أكون على مكتبي في الحال
    Teklifini kabul etmeyeceğimi ona söyledim. O zamandan beri bu masanın başındayım. Open Subtitles لقد أخبرته أنه متى قدم عرضه سوف أكون على مكتبي في الحال
    Ona tatlı olmadığını ve tıpkı bana benzediğini söyledim Open Subtitles لقد أخبرته أنه ليس ظريفاً، وأنه مثلي تماماً
    Evet. Ona senin mutluluğunun önüne geçtiğini söyledim. Open Subtitles أجل, لقد أخبرته , أنه يقف في طريق سعادتك
    O kızla, bundan böyle görüşmesine izin vermediğimi söyledim. Open Subtitles لقد أخبرته أنه لا يجب أن يبقى على علاقة بها
    Çektiği acıyı görmekten keyif almadığımı söyledim. Open Subtitles لقد أخبرته أنه لن تراودنى أي رغبة بأن أراه يُعانى
    Araba kullanmamasını söyledim ama beni dinlemedi. Open Subtitles لقد أخبرته أنه لم يكن من الآمن القياده لم يكن ليستمع
    Öleceğini söyledim. Kendisini sana kanıtlamak için kararlıydı. Open Subtitles لقد أخبرته أنه عمل انتحارى و لكنه أصر ان يثبت نفسه لك
    O kızla, bundan böyle görüşmesine izin vermediğimi söyledim. Open Subtitles لقد أخبرته أنه لا يجب أن يبقى على علاقة بها
    İçinin yeniden yapılması gerekiyor. Ona yanların çok yüksek olduğunu söyledim ama beni dinlemedi bile. Evet... Open Subtitles تحتاج لعناية فائقة لقد أخبرته أنه الآلم عالى للغاية على جانب واحد , لكنه لم يصغى
    Seninle konuşana kadar hiçbir şeye dokunamayacağını söyledim. Open Subtitles لقد أخبرته أنه ليس بإمكانه لمس شيئ قبل أن أتحدث إليك.
    Ona hiçbirimizin Angelo'nun inişli çıkışlı hayatının bir parçası olmaya devam edemeyeceğini söyledim. Open Subtitles لقد أخبرته أنه لا يوجد أحد منا يريد أن يبقى في قطار موت أنجيلو.
    Basit ve göz önünde bir yöntem olduğunu söyledim, oldukça kızdı. Birkhoff için kötü olanı bilemiyorum-- Open Subtitles لقد أخبرته أنه سيكون كبير و ملحوظ فغضب لذلك
    Ona, bir saate buradan çıkacağını söyledim. Open Subtitles أتعلم، لقد أخبرته أنه سيخرج هنا خلال ساعة
    'Ona çok çalışan bir memur yolladığımı söyledim.' Open Subtitles لقد أخبرته أنه سيحصل على ضابط نشيط
    Sorunun onda değil ben de olduğunu söyledim. Open Subtitles لقد أخبرته أنه ليس بسببه_BAR_ ولكن بسببى
    Burada olmadığını söyledim, patron. Open Subtitles لقد أخبرته أنه ليس هنا، يا زعيم
    Ona bakacağımı söyledim. Onu yine hastaneye kaldırmak gereksiz, dedim. Open Subtitles لقد أخبرته أنه غير منطقي أن تدين الرجل
    - söyledim, Charles Hanson diye birisi yok. Anlıyorum, fakat belki... Open Subtitles ولكن هل يمكنك (ـ لقد أخبرته أنه لا يوجد لدينا أي (تشارلز هانسن
    Ona bir aptal olduğunu söyledim. Open Subtitles لقد أخبرته أنه أحمق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more