"لقد ارتكبت" - Translation from Arabic to Turkish

• hata yaptım
• işledim
• sen işledin
• yaptınız
• işlediniz

hata yaptım. Bunu sana göstermemeliydim.
أنا آسف أعتذر، لقد ارتكبت خطأ ما كان يجب أن أريك هذا.

Tamam. Orası kabul. Bir hata yaptım.
حسناً لقد ارتكبت خطأ انا آسفة ذلك لن يحدث مرة أخرى

hata yaptım. Bunu böyle ödemekten bıktım. Seni geri istiyorum.
لقد ارتكبت خطاً وتعبت منه وأدفع ثمنه الآن أريك أن تعودى لى

Ve diyor ki, "Sayın, yargıç, ben bu suçu işledim ama ben hayatımda çok iyi şeyler yaptım. "
و لكنه قال للقاضي ، لقد ارتكبت هذه الجريمه و لكنني فعلت حسنات كثيره فى حياتي

Suçu sen işledin, neden bedelini ben ödüyorum ?
ماذا؟ نعم لقد ارتكبت الجريمة لماذا أدفع أنا الثمن؟

Hatalı bir dönüş yaptınız.
لقد ارتكبت مخالفة بالانعطاف يسارًا،

O kadar büyük suçlar işlediniz ama hala ucuz yalanlar söylüyorsunuz, küçük yalanlar.
) لقد ارتكبت جرائم كبيرة للغاية. لكنك أيضاً تكذب أكاذيب حقيرة تافهة.

hata yaptım. Benim yüzümden zindan hayatı yaşıyor.
لقد ارتكبت خطأ فادحا، فقد مرت بظروف عصيبة بسببي

Olay sonunda bunun kaza olduğunu rapor etmediğim için bir hata yaptım.
لقد ارتكبت خطأحينما لم أبلغ عن الحادث فى وقتها ولكن ضميرى

Bir kez hata yaptım.
لقد ارتكبت خطأ ذات مرة ولن ارتكب الخطأ نفسه مرة أخرى

Hayatım boyunca bir çok hata yaptım. Senin de aynılarını yapmaman için uğraşıyorum.
لقد ارتكبت الكثير من الأخطاء في حياتي أحاول فقط ألا أجعلكِ ترتكبين نفس الأخطاء

Çok üzgünüm. Önceki gece çok büyük bir hata yaptım ve...
انا اسف جداً لقد ارتكبت خطأ فظيع الليلة الماضية

Bir hata yaptım, ama bunun için niye aforoz edildiğimi anlamıyorum.
لقد ارتكبت خطاً, ولكنني لا أرى أنك يجب أن تحاسبني أنا وحدي عليه

Hayatımda pek çok hata yaptım. Ama dürüstçe söyleyebilirim ki,...
لقد ارتكبت العديد من الأخطاء فى حياتى و لكن يمكننى و بكل صدق أن أقر

Hayatımda birçok hata yaptım, bunu neden Brooke ödesin?
لقد ارتكبت اخطاء في حياتي ولكن لماذا التنفيس على بروك؟

Ciddi bir hata yaptım. Tepeden tırnağa pişmanım.
لقد ارتكبت خطأً جسيماً و أحس بالأسف الشديد حالياً

Küçük bir hata yaptım. - Kardeşini sanık kürsüsünden kurtar.
لقد ارتكبت خطأً واحداً بسيطاً , ترسل علي

Anladım, ölümü hak edecek bir günah işledim, o yüzden artık ona bakıp durmayın.
لقد ارتكبت خطيئة تستحق الموت، لذا كفي عن النظر بهذه.

- Baba ve... - Peder, büyük bir günah işledim.
...بـإسم الأب - أيها الأب , لقد ارتكبت إثماً عظيماً-

Hem düşünce, hem sözlü, hem de hareket olarak günah işledim.
لقد ارتكبت الخطيئة فكرا وقولا وفعلا

Suçu sen işledin.
لقد ارتكبت الجريمة.

Az önce hayatınızın en büyük hatasını yaptınız.
لقد ارتكبت للتو أفدح خطأ في حياتك.

Köpeği çalmak için ufak bir suç işlediniz?
لقد ارتكبت جنحة لسرقة كلبة ؟