Santrifüjü ve serumu yok etti. | Open Subtitles | لقد دمّر جهاز الطرد المركزيّ ودمّر معه المصل |
Kaleni yok etti. Babası bütün ailemi yok etti. | Open Subtitles | لقد دمّر قصرك ولكن والده دمّر عائلتي بأكملها |
Canlı. Gurur duymalısınız. İki tankı yok etti. | Open Subtitles | يجب أن تكون فخوراً به لقد دمّر دبابتين |
Baban hayatımı mahvetti. Şimdi de yaptıklarının bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | لقد دمّر والدكِ حياتي وقد حان دوره ليعاني |
Enfeksiyon karaciğerini mahvetti bu da zehirlerin salınmasına yol açıp, seni kilitledi. | Open Subtitles | لقد دمّر الإنتانُ كبدك ممّا حرّر سموماً وأصابكَ بمتلازمة السّجين |
gurur duymalısınız. İki tankı yok etti. | Open Subtitles | يجب أن تكون فخوراً به لقد دمّر دبابتين |
- Motelden ayrılır ayrılmaz telefonu yok etti. | Open Subtitles | لقد دمّر هاتفه بمجّردِ مغادرته النّزل. |
İstediği şeyi elde etti. Tetik mekanizmasını yok etti. | Open Subtitles | لقد نال ما يريد لقد دمّر الزناد |
Henry sevdiğim hayatımı ve sevdiğim insanları yok etti. | Open Subtitles | لقد دمّر "هنري" حياتي والناس الذين أهتم لأمرهم |
Sahip olduğun tek iyi şeyi yok etti. | Open Subtitles | لقد دمّر الشيء الجيد ... . الشيء الوحيد الجيد الذي كان لديك |
Silahını yok etti. | Open Subtitles | لقد دمّر السلاح |
İşini mahvetti. Malını mülkünü havaya uçurdu. Şimdi... | Open Subtitles | لقد دمّر عملك، وفجّر مُمتلكاتك، والآن سيسعى خلف اسمك. |
Bir savcının kariyerini sonsuza kadar mahvetti. | Open Subtitles | لقد دمّر مستقبل مدعٍ عام للأبد |
Sonunda kendi imparatorluğunu ve sevdiklerini mahvetti. | Open Subtitles | لقد دمّر إمبراطوريته ومن أحبهم |