Dinleyin, kaçırma olayını hatırlamak için küçük bir albüm yaptım. | Open Subtitles | اسمعوا ، لقد صنعت كتاب قصاصات، ليذكرنا بوقتنا الذي قضيناه |
Şimdi, ölmeden önce yapmak istediğim şeylerin listesini yaptım ve sende bana yardım edeceksin çünkü bu senin hatan. | Open Subtitles | لقد صنعت قائمة بالأشياء التي أريد القيام بها قبل أن أموت و يجب عليك مساعدتي لأن هذا كله خطأك |
Tekrar oyunculuğa döndüğü için memnunum. Oyun için kostümlerini ben yaptım. | Open Subtitles | أنا سعيدة بكونها تُمثّل من جديد لقد صنعت أزيائها في المسرحية |
Okuldaki her erkeğin profil fotoğrafının olduğu bir erkek veritabanı hazırladım. | Open Subtitles | لقد صنعت قاعدة بيانات لكل الشباب بصورتهم من مدرسة بالوس هيلز |
Hayatımda büyük değişiklik yaptın ve bir amacım olmasını sağladın. | Open Subtitles | لقد صنعت فارقاً فى حياتى, لقد منحتنى شيئاً أكافح لأجله. |
- Onu ben yarattım, ben durdurabilirim. | Open Subtitles | لقد صنعت منه ما هو عليه و أنا أستطيع أن أوقفه |
Büyükanne bana çaputtan bebek yaptı ve Elen onu istedi. | Open Subtitles | لقد صنعت لي جدتي دمية من قماش وأرادتها إيلين |
Gary için bir şey yaptım daha rahat takip etsin diye. | Open Subtitles | اوه لقد صنعت شيئا لغاري لتعويضه عن الاذى الذي لحق به |
Sana bir sufle yaptım, ama yaşamak için çok güzeldi. | Open Subtitles | لقد صنعت لك سوفليه لكنه كان جميل جداً لأن يعيش |
- Beni dinle. Anti zihin kontrol kulaklıklarını yeni yaptım. | Open Subtitles | لقد صنعت للتو سدادات الأذن هذه المانعة للسيطرة على العقل |
Her şey iyi olacak. İşte bunu senin için yaptım. | Open Subtitles | سنكون على ما يُرام هُنا ، لقد صنعت هذه لكِ |
Bunu neredeyse bir bilgisayar çipinin yapıldığı şekilde yaptım. | TED | لقد صنعت هذا الجهاز بصورة تشابه طريقة صناعة رقائق الكمبيوتر |
Yapılması imkansız bir film yaptım, ama o zaman imkansız olduğunu bilmiyordum ve bu şekilde filmi yapabildim. | TED | لقد صنعت فيلما كان من المستحيل صنعه لكنني لم اكن اعرف انه كان مستحيل. و هكذا كيف تمكنت من صنعه. |
Reçetem için gerekli gözlüğü yaptım. | TED | إذاً، لقد صنعت الآن نظارات نظر تلائم نظري. |
Bu albümü tamamiyle tek başıma yaptım ve kimsenin bana "Hey Jacob" "bir albüm çıkarmalısın" demesini beklemedim, yoluma baktım | TED | ونعم لقد صنعت هذا الألبوم بنفسي بالكامل ولم أنتظر أن يقول أي شخص، "يا جيكوب عليك أن تصنع ألبوم بنفسك." |
Tavuk çorbası yaptım, içine nefret ettiğin otlardan koydum. | Open Subtitles | لقد صنعت لكِ حساء دجاج ووضعت بامية فيه وأعلم انكِ لا تحبيها. |
Her yönüyle süper, muhteşem bir Marge yaptım. | Open Subtitles | لقد صنعت شبيهة لها تشابهها في جميع النواحي |
İsveç köftesi yaptım, senin sevdiğin. | Open Subtitles | لقد صنعت لك كرات للحم السويدية، المفضلة لديك. |
Sana buğday çimeni ve sığır eti kolajeni içeceği hazırladım. | Open Subtitles | لقد صنعت مشروب من عشب القمح وبعض بروتينات اللحم البقري |
Herkül, senin için fazladan hazırladım. Umarım açsındır. | Open Subtitles | هرقل، لقد صنعت المزيد لك أَتمنى بأنك جائع |
Rajesh ile evlenmeyi kabul ederek büyük bir iyilik yaptın. | Open Subtitles | لقد صنعت معروفاً كبيراً بموافقتكِ على الزواج من راجيش |
Ben bir dünya yarattım, siz yüzlerce ülkeye böldünüz. | Open Subtitles | لقد صنعت عالماً واحداً وأنتم صنعتم مئات البلدان |
Sana iyilik yaptı, dostum. Ondan neden hoşlandığını bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد صنعت لك معروف يا رجل ولا أدري حتى لما أنت معجب بها |