Bunun bir hata olduğunu biliyordum. Buraya kadar, her şey bitti. | Open Subtitles | لقد عرفت أن هذا خاطئ ، هذه هي لقد قُضي الأمر. |
Chris'in annemize karşı çıkmaya tereddütlü olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت أن كريس سوف يعاود تفكيره بشأن موافقته لرأى أمى |
Bunun zaman kaybı olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت أن هذا تضييعاً للوقت لا آفاتار ، صحيح ؟ |
Lanet olsun. Orada olduğunu biliyordum. Yatak odamızda bir şey vardı. | Open Subtitles | لقد عرفت أن شئ ما حدث بالليلة الماضية لقد كان هناك شئ ما بغرفة النوم |
İç İşleri'nin onun peşinde olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | لقد عرفت أن الشؤون الداخلية كانت تلاحقه. |
- Bir hata olduğunu biliyordum! - Nerde yanlış yaptım? | Open Subtitles | لقد عرفت أن هذا خطأ - ما الذي أخطأت فعله؟ |
Birinin nişanlısını çalmanın yanlış bir şey olduğunu biliyordum. Bununla çok boğuştum. Gecelerce uyuyamadım. | Open Subtitles | لقد عرفت أن سرقة خطيبة أحد خطأ أعني لقد صارعت الأمر ، وكنت أسهر الليالي |
Pekâlâ! O adamın boktan biri olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | حسنا, لقد عرفت أن ذلك الرجل مليء بالهراء. |
Ben...etrafta izlerimi takip edenler olduğunu biliyordum ve sap gibi orada durup kim olduklarını öğrenemezdim, bu yüzden de kaçtım. | Open Subtitles | لقد عرفت أن هناك أناسٌ يتتبعونني ولم أكن لأنتظر هناك لمعرفتهم لذلك هربت. |
Bu ailede bir sorun olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | أتعلمين، لقد عرفت أن هناك شيء خاطئ في هذه العائلة |
Bugün kusarak uyanmamın bir nedeni olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت أن هنـالك شيء جعلني أستيقظ وأنا أحس بالغثيان. |
Bir sorun olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت أن هناك خطب ما في كل مرة أراك، أتعرض للهجوم |
Babamın yaptığının yanlış olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت أن ما يفعلة أبى كان خطأ |
Bir şeylerin... Bir şeylerin eksik olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت لقد عرفت أن ثمة شيء ما مفقود |
Sende bir şeylerin yanlış olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت أن هناك أمراً خاطئاً بشأنكِ |
Bir hata olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت أن هذا خطأ. |
Wichita Şelaleleri'nde bir kardeşi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | (لقد عرفت أن لديها أخت في (ويتشيتا فولز |
Yaşlı olduğunu biliyordum. Michelle'den yaşlısın. | Open Subtitles | لقد عرفت أن كبيرة أكبر من (ميشيل) |
Hadi, anlaşmanın böyle olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | بحقك، لقد عرفت أن هذه هي الصفقة. |
Anna Morse'un Chicago'da olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | (لقد عرفت أن (آنا مورس) كانت في (شيكاغو |