Benim çizim defterime baktı ve üzerinde çalışmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد نظر الى كتاب رسوماتى و اخبرنى ان اعمل عليه |
Sally Clark gibi bir ailede bir uykuda bebek ölümü olasılığının yaklaşık 8500'de bir olduğunu belirten bazı araştırmalara baktı. | TED | لقد نظر في بعض البحوث، التي تقول أن فرصة واحدة لموت المهد في أسرة مثل سالي كلارك هي حوالي واحد في ثمانية ألف ونصف. |
Saate, algı-filtrelemesi yüzünden zorlukla görebiliyormuş gibi baktı. | Open Subtitles | لقد نظر للساعة وكأنه يراها بالكاد كأنها محاطة بمرشح الإدراك ذاك |
- Bize baktı! Gördün mü? - Aman ne iyi. | Open Subtitles | لقد نظر الينا , هل رأيت ذلك نعم , ذلك كان صعباً |
Gözümün içine bakıp oğlumun mezarının üstüne yemin etti. | Open Subtitles | لقد نظر في عينيّ، وأقسم بقبر ولدي أن ذلك ليس صحيحاً. |
Sanki içimi görüyormuşcasına bana bakıyordu. | Open Subtitles | لقد نظر إلىّ و كأنه يمكنه الرؤية من خلالى |
Son bir dakikada üç kez saate baktı. | Open Subtitles | لقد نظر للساعة 3مرات خلال الدقائق القليلة الماضية |
Hala konuşmaya değer değer bir şeylerim varmış gibi bana baktı. | Open Subtitles | لقد نظر إليَّ كأني إنسانة... مازالت تملك شيئاً يستحق... التحدث عنه. |
Bana hala bakılmaya değer birisiymişim gibi baktı. | Open Subtitles | لقد نظر إليَّ وكأني امرأة تستحق النظر إليها. |
Yardımcı olabilir miyim diye sorduğumda sadece baktı ve gülümsemeye devam etti. | Open Subtitles | سألته إذا كان هناك أي شيء يمكنني فعله لمساعدته و لقد نظر إلى فقط وأبتسم. |
Jones gözümün içine baktı ve "Onları bıraktığım zaman ağladılar." dedi. | Open Subtitles | لقد نظر في عيني مباشرةً و قال "إنّهما بكيتا حين تركتهما" |
Etrafına baktı ve bozuk olanı gördü ve hayatını bunu düzeltmeye adadı. | Open Subtitles | لقد نظر حوله.و رأى الأمور المحطمة و كرس حياته ليحاول أن يصلح الأمر |
Sadece yukarı baktı çamur ve toprağın içinden yüzü bir balığın karnıyla aynı renkteyken, yukarı baktı. | Open Subtitles | لقد نظر للأعلى وحسب، نظر للأعلى عبر الوحل والطين، تحوّل لون وجه إلى لون بطن السمك. |
- Gözümün içine baktı! | Open Subtitles | . لم يفعل . لقد نظر مباشرة فى عينى |
Yüzüme baktı ve benimle konuştu. | Open Subtitles | أنه هو لقد نظر إلي مباشرة وتحدث إلي |
Sola aşağı baktı. Yalan söylediğinin işaretidir. | Open Subtitles | لقد نظر الى اليسـار مما يعني أنه يكذب |
Marshall az önce kıçına baktı. | Open Subtitles | يا روبن لقد نظر مارشل الى مؤخرتك |
- Hayır, otobüste bir kıza baktı. | Open Subtitles | لا لقد نظر إلى فتاة في الحافلة اليوم |
Beni dinle. Dosdoğru bana baktı. | Open Subtitles | اصغ الي اصغ لقد نظر الي مباشرة |
- Mesela geçen gün, maçtan sonra arabanın etrafına bakıp, annemin nerede olduğunu sordu. | Open Subtitles | لقد نظر حول السيّارة، وسألني أين هي أمّي. |
Beni sanki tanımış gibi bakıyordu. | Open Subtitles | لقد نظر إلي كما لو أنه ... كنا لو أنه يعرفني .. |