"لقلتُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • derdim
        
    • söylerdim
        
    Saygı delisi bir adam olsaydım bu söylediğin çok saygısızca derdim. Open Subtitles إن كنتُ مهتماً بشأن الإحترام لقلتُ بأنّ هذا يقلل من إحترامي
    Kafa buluyor olsaydım hayalarına tekme atmam gerekiyor derdim. Open Subtitles لو كنتُ أمزح معك لقلتُ أنّني سأركلك بين ساقيك
    Fazlasını bilmesem ada sana tutkun filan derdim. Open Subtitles لو لم أكن أدرى، لقلتُ إنّ الجزيرة تبغي أذيّتكَ
    Yani saçma olacağını bilmeseydim yanınızda bir sürü elf çalışıyor derdim. Open Subtitles أقصد، بحق السماء إنّ لم أكن على دراية، لقلتُ أنّ حفنة من الأقزام تعمل لحسابكَ.
    Eğer bu benim hastalarımdan biri olsaydı sıkıcı yetişmiş yetenekli bir çocuk olduğunu söylerdim. Open Subtitles لو كان هذا أحد مرضايّ، لقلتُ أنه طفل موهوب وُلد مُضجراً
    Hani bilmesem, şu anda mezar kazıyor derdim yani. Open Subtitles لو لم أكن أعرف أكثر، لقلتُ أنّه الآن يحفر قبراً
    Ben derdim ki, Jüpiter benzeri bir şeyi alın ve 5 milyon mil uzaklığındaki bir yıldızın hemen yanına koyun. Open Subtitles لقلتُ خذوا المشتري على سبيل المثال وضعوه بجوار نجمٍ على مسافة خمسة ملايين ميل
    Bir sene önce bu savaşı kazanma şansımızı bana sorsan sıfıra yakın derdim. Open Subtitles قبل عامٍ لو سألتموني ماهي فرصنا للفوز بهذا القتال لقلتُ لاشيء
    Seni tanımasam iyi biri olma yolunu yarıladın derdim. Open Subtitles لو لم أكن أعرفك جيّدًا لقلتُ أنّك على وشك الغُدوّ محترمًا
    Seni tanımıyor olsam abayı yakmış biri gibi görünüyorsun derdim. Open Subtitles لو لم أعرفكِ بشكل أفضل لقلتُ بأنكِ تبدين مسحورة
    Ben de seni tanımıyor olsam midenle dondurma arasında büyük aşk var derdim. Open Subtitles في الحقيقة، فلولا معرفتي الجيدة بكِ لقلتُ بأن معدتكِ مولعّة بالبوظة
    Eğer sadece senin hayatınla ilgili olsaydı, tamam derdim. Open Subtitles إن كانت حياتك وحدك فقط لقلتُ لا بأس
    Asla demek isteseydim asla derdim. Open Subtitles لو عنيتُ "مطلقاً"، لقلتُ "مطلقاً"
    Baban olsaydım, evet derdim. Open Subtitles لو كنت أباكِ، لقلتُ نعم.
    Bana sormuş olsaydı, alabileceğini söylerdim ama benden saklamaya çalıştı. Open Subtitles إذا سألني فحسب لقلتُ بالتأكيد، لكنّه حاول إخفائه عنّي
    Bilseydim eleştirmen değil, mezarcı olduğumu söylerdim. Open Subtitles لو علمتُ ذلك لقلتُ لكِ أنني أعملُ حفاراً ولستُ ناقداً
    Nezaketsiz biri olsaydım bu durumun dünya için olmasa bile İngiltere için çok kötü olduğunu söylerdim. Open Subtitles إن لم أكن مُهذبًا، لقلتُ إن هذه مهزلة لهذه البلاد، إن لم تكن للعالم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more