Bunu yaptığın için teşekkür ederim. Tabiî ki. Çocuk olmak zaten yeterince zor. | Open Subtitles | اشكرك لقيامك بهذا بالطبع ، يكفى كونك طفلاً |
Vince, bu kadar kısa bir zamanda bunu yaptığın için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً يا فينيس لقيامك بهذا بمجرد طلب صغير |
Seni hala hor görüyorum, ama bir seferlik de olsa doğru şeyi yaptığın için sağ ol. | Open Subtitles | ..ما زلت أحتقرك ولكن شكرك لقيامك بالأمر الصواب لمره |
Bunu yaptığın için deli bir piç kurusu olduğunu mu söylüyor? | Open Subtitles | لقد أخبرتك بأنك مجنون لقيامك بهذه الرحلة؟ |
Bunu yapmana gerek yok. Kimseye söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لا داعي لقيامك بهذا لن أخبر أحداً أعدك بذلك |
Bunu yaptığınız için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لك لقيامك بهذا |
Bunu yaptığın için deli derdim sana ama o kızı nasıl gördüğünü anladım. | Open Subtitles | تعلم , أريد أن أقول بأنك مجنون لقيامك بهذا ولكني أرى كم تعنيه لك تلك الفتاة |
-Bunu yaptığın için teşekkürler, hayranınım. Teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لقيامك بهذا أنا معجبة بكِ |
İşini yaptığın için teşekkür ederim. Seni takdir ediyorum. | Open Subtitles | اهلا, شكرا لقيامك بعملك انا اقدر ذلك |
Oh, yapamadığım şeyi yaptığın için çok sağ ol. | Open Subtitles | سأكون شاكرة لقيامك بما لا يمكنني فعله |
- Bunu yaptığın için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لكِ لقيامك بهذا الأمر |
Bunu yaptığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لقيامك بهذه الليلة من أجلي |
Sadece işini yaptığın için... bir yıldız istiyorsun. | Open Subtitles | توقعتي نجمة ذهبيه لقيامك بوظيفتك |
Yapamadığımı yaptığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لك لقيامك بما لم استطع القيام به |
Polisin işini yaptığın için para mı verecekler? | Open Subtitles | أستدفع لك شرطة "نيويورك" لقيامك بعملهم؟ |
Hey. Bunu yaptığın için teşekkürler | Open Subtitles | هيه، شكرا لقيامك بهذا |
Bu pis işi yaptığın için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لقيامك بالعمل القذر |
Bu pis işi yaptığın için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لقيامك بالعمل القذر |
Bunu yaptığın için saol. | Open Subtitles | شكراً لقيامك بهذا. |
Bunu yapmana çok sevindim, ama senin güvende olmanı dilerdim. | Open Subtitles | أنا أحبك لقيامك بذلك و لكنى كنت أتمنى أن تكون بأمان |
Cole Ortiz. Sizinle tanışmak bir onur. Bunu yaptığınız için teşekkür ederim. | Open Subtitles | (كول هونر)، يشرفني مقابلتك شكراً لقيامك بهذا |
Neyse, Susan'a böbreği ben vereceğim ama test yaptırdığın için teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | على كل حال, أنا, أه سأكون المتبرعة لسوزان ولكنني أردت أن أشكرك لقيامك بالفحص |