Kalbin için evet ama bu hâlâ sorununun ne olduğunu bilmediğimiz anlamına geliyor. | Open Subtitles | بالنسبةِ لقلبك، أجل لكنّ هذا يعني أنّنا ما زلنا لا نعرف ما بك |
- VSD'yi tamir edebilirim ama bu kalbin işi bitmiş. | Open Subtitles | يمكنني إصلاح الفتحة بين البطينين، لكنّ هذا القلبَ قد انتهى |
İzin alabiliriz, ama bu zaman kaybettirir ve zaman da kritik öneme sahip. | Open Subtitles | بوسعنا الحصول على المذكرة , لكنّ هذا سيستغرق وقتاً و الوقت مهم للغاية |
Muhtemelen öyle ama bu hayvan dişi vajinanın sıcaklığını tercih eder. | Open Subtitles | ربما، لكنّ هذا الحيوان يفضل الدفئ والحميمية المحصورة في مهبل الأنثى |
Çok stres altında olduğunu biliyorum, fakat bu bir seferlik bir şeydi. | Open Subtitles | لكنّ هذا كان لمرةٍ واحدة فحسب. لا أحتاجُ منكِ فعلُ ذلك ليّ. |
ama bu bina, tren raylarının yanından geçtiği tek bina. | Open Subtitles | لكنّ هذا المبنى هو المبنى الوحيد الموجود قبالة السكة الحديدية |
Peki. Sen almamışsın. ama bu ona güvendiğim anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | حسنٌ، لم تأخذها لكنّ هذا لا يعني أن أثق بها |
Modern tıp mucizesi beni senelerce yaşatabilir ama bu yaşamak değil. | Open Subtitles | معجزة الطبّ الحديث بإمكانها ابقائي حيّة لسنوات، لكنّ هذا لا يستمرّ |
Ben tam olarak bir jambon adamı değilim ama bu oldukça iyi. | Open Subtitles | لا أهوى لحم الخنزير كثيراً لكنّ هذا لذيذ |
Ellerinin uyuştuğunu söyledi, ama bu kan kaybıyla açıklanıyor. | Open Subtitles | لقد قال أنه يشعر بخدر في يديه لكنّ هذا يمكن تفسيره بفقدان الدم |
Ama şunu anlamalısın, bazen en iyi öğrencim olamayabilirsin ama bu, en az sevdiğim evladım olduğun anlamına da gelmez. | Open Subtitles | لكنّ هذا لا يعني أنّك ابني الأقل فضلاً. أنت قويّ ومتحمّس ومخلص جدًّا. |
Elbette. ama bu seninle şef arasında kalmalı. | Open Subtitles | بالتأكيد , لكنّ هذا سيتطلب البقاء قريباً بينكَ و بين الرئيس |
Normalde evet derdim, ama bu adam buz küpü gibi. | Open Subtitles | في الوضع الطبيعي كنتُ سأوافق، لكنّ هذا الرجل الآن مكعّب ثلج |
Herkes hamile kalırsın ve her şey değişir der, biliyorum ama bu gerçekten doğru. | Open Subtitles | أنّك تحبلين وكلّ شيءٍ يتغير لكنّ هذا صحيح تماماً |
Müthiş ama bu cevaplanandan daha çok soru ortaya çıkmasına sebep oluyor. | Open Subtitles | رهيب، لكنّ هذا يطرح أسئلة أكثر من التي يُجيب عليها. |
Muhtemelen çok kötü hissediyorsun ama bu kötü değil. | Open Subtitles | ولربما تشعرينَ بالسوء كذلك، لكنّ هذا ليس صحيحاً |
Standartlarını yüksek tutmak iyidir ama bu tıp. | Open Subtitles | من الجيّد التمسُّكُ بمبادئَ عالية لكنّ هذا هو الطبّ لا أحد كامل |
ama bu benim hayalim, senin sorunun nedir? | Open Subtitles | لكنّ هذا الحلم يخصّني أنا، فلمَ تتصرّف هكذا؟ |
Benim bir çeşit polis olduğuma inanıyorsunuz, ama bu doğru değil. Polis değilim. Hiç de olmadım. | Open Subtitles | أنتم تعتقدون بأنني شرطي، لكنّ هذا غير صحيح فأنا لستُ شرطياً ولم أكن يوماً |
ama bu, çoğu kez zor seçimlerde bulunmamızı ve kutsal ideallerimize aykırı şeyler yapmamızı gerektirir. | Open Subtitles | لكنّ هذا غالباً يتطلب القيام باختياراتٍ مستحيلة تتحدى أكثر مبادئنا قداسة |
Bu gece tek başıma gideceğim fakat bu sana 50 bin dolara mal olacak. | Open Subtitles | سأغادر الليلة بمفردي , لكنّ هذا سيكلفك 50 ألفاً |