ama onun yerine, DVR'ın karşısında, seninle birlikte siyanür içiyor olacağım. | Open Subtitles | لكن بدلاً من ذلك سوف أكون جالسة مقابل كاميرتي أتحدث معك |
ama onun yerine sadece uçağın eski halinin görselleri var. | Open Subtitles | لكن بدلاً من ذلك يوجد صور لشكل الطائرة قبل التحطم. |
Size pek çok hikaye anlatabilirim... ama onun yerine bir sunumum var. | Open Subtitles | يمكنني أن اخبركم بالكثير والعديد من القصص لكن بدلاً من ذلك عندي تقديم |
Kadın, debdebeli zenginliğini gösteren pahalı elbiselerini giyip tekrar gider ama alışveriş etmek yerine... | Open Subtitles | فيما بعد عادت لها و هي مرتدية ثياب ثمينة و لكن بدلاً من التسوق تدخل جوليا روبرتس المتجر و تقول |
Bunu yapmak yerine onu tam buradan vurdun. | Open Subtitles | لكن بدلاً من ذلك أطلقت عليها الرصاص.. هنا بالضبط.. |
Ama bunun yerine... gelin daha da büyüyelim, hiç olmadığımız kadar güçlü olalım. | Open Subtitles | سوف يدمروننا و لكن بدلاً من ذلك دعونا نكبر أكثر و أكثر |
ama onun yerine ağlamaklı gözlerine baktım. Fark etmeden şunu söyledim... | Open Subtitles | لكن بدلاً من ذلك ...نظرت إلى عيناه المدمعه, ووجدت نفسي أقول |
ama onun yerine, bir kaç polise saldırdı... ve birden, tüm Amerika tek yürek oldu... o siktigimin orospu çocugu için. | Open Subtitles | و لكن بدلاً من ذلك ، فإنه هاجم بضعة ضباط لذا فجأة ، إنه إيدي عبرت أمريكا إلى وصل لهذا المجموع ذلك الوغد |
ama onun yerine işin eğlencesi, tarihleri ezberlemekten geçer. | Open Subtitles | لكن بدلاً من الآلات , لدينا تواريخ نحفظها |
ama onun yerine ben birbirinize söyleyeceğiniz sözleri dinlemeyi seçtim. | Open Subtitles | و لكن بدلاً من ذلك فأنا أختار أن أستمع للكلمات التى لدى كل منكما للآخر |
ama onun yerine dikkatini sandalyelerden uzaklaştıracak bir şey buldun. | Open Subtitles | لكن بدلاً من ذلك وجدت شيئاً يلهيك مطلقاً من إختيار المقعد |
ama onun yerine ikinci el parası alacağım. | Open Subtitles | لكن بدلاً من ذالك سأستبدلهم ببنسات على الدولار |
Her zaman bir kız yâda erkek kardeşim olsun istemişimdir ama onun yerine bir erkek-kız kardeşim oldu. | Open Subtitles | لطالما أردت أخو أو أخت لكن بدلاً من ذلك لدي أخت مسترجلة |
Bu sabah oğlumla üç saat zamanım vardı ama onun yerine burada bana bir açıklama yapmanı bekliyorum. | Open Subtitles | كانت لديّ ثلاثَ ساعاتٍ معَ إبني هذا الصباح لكن بدلاً من ذلك ،، أنا أقضيها هنا معكِ لتتمكني من التفسير |
- Haklısın, verebilirdim ama onun yerine onları karın ağrısıyla evlerine gönderdim. | Open Subtitles | لكن بدلاً من ذلك، أرسلتهم للمنزل بألم بالمعدة |
ama onun yerine yalnız ve huzursuz hissettim. | Open Subtitles | لكن بدلاً من ذلك أشعر بالقليل منالوحدةوالقلقو.. |
Onu inkâr etmek yerine, sevmeye çalışmayı öğrenmelisin. | Open Subtitles | لكن بدلاً من ذلك تُحرم منّها تتعلّم تحبّها |
Evet, biraz ecstasy kullanmak gibiydi, ama anlamsız konuşmalar yapmak yerine salak gibi dans ediyorduk. | Open Subtitles | نعم، كان الأمر تماماً كما لو كنت تحت تأثير مخدر إكستسي و لكن بدلاً من المحادثات التي لا فائده لها ...و الرقص كالمفغلين |
Ama bunun yerine böyle bir adamın Los Angeles sokaklarında 35'lik bir magnumla dolaşmasına göz yumdunuz. | Open Subtitles | لكن بدلاً من هذا, إخترت السماح لمجرم مرتين بـ بالتجول فى وسط شوارع لوس أنجلوس بمسدس ماغنوم فى جيبـه لماذا ؟ |