ama ishalde de bir fışkırma var, ancak farklı bir delikten. | Open Subtitles | و الإسهال هو أيضاً رذاذ لكن لكنه يخرج من فتحه مختلفه |
Bu sorunun her zaman geldiğini biliyorum ama her zaman geliyor. | Open Subtitles | أقصد, أعلم أنه دوماً مجرد تساؤل لكن لكنه دوماً التساؤل عينه |
Bu, giden bir solucan deliği, ama mantıklı değil. | Open Subtitles | هناك ثقب دودي خارج لكن لكنه يصبح غير مفهوم |
Hobisi kalp kırmaktır ama sapına kadar askerdir. | Open Subtitles | فإن هوايته تحطيم قلوب الفتيات، لكن لكنه جندي قبل كل شيء |
Vardiyalarla cesetleri saymalıydık ama hiç bir işe yaramazdı ki. | Open Subtitles | نلناالكثيرمن النصيبفي إحصاء الجثث,لكن لكنه لم يجدي أي نفع |
Evet, ama onlar bir kaç kişiyi sorgulamak için düzensiz hareket etmeye devam edebilirler. | Open Subtitles | نعم، لكن.. لكنه سيكون سلوك خاطئ يجعل العديد من الناس تتساءل |
Size gerçek sahneyi gösterecektik ama bu yalnızca bizi sinirlendirir. | Open Subtitles | الأن سوف نريكم المنظر الحقيقي لكن .. لكنه فقط سوف يجعلنا في حالة حزن |
Çoğunu parçalamış ama bunlar yatağının altında olduğu için gözden kaçırmış. | Open Subtitles | لقد دمر اغلبها , لكن لكنه أغفل عن ما كان تحت السرير |
Hayır, ama ona yakın birisiyle alakalı. | Open Subtitles | لا , لكن .. لكنه له علاقه بشخص مقرّبٌ منها |
Bak, Dal... eee ben bu tarz şeylerden pek anlamam, ama... eee ama pek iyi görünmüyor. | Open Subtitles | انظر دال انا لا اعلم عن الاشياء كهذه لكن... لكنه لم يبدوا جيدًا |
Her zaman birlikte çalmak istedim, ama o o öldü, yani... | Open Subtitles | لطالما كنت أظن أننا سنغني سوياً، لكن... ...لكنه مات بعد ذلك، لذا.. |
Tam ne bilmiyorum ama onu geçerken tüm bedenimle hissettim. | Open Subtitles | لكن , لكنه عصف بقربي بمحطّة ملئ البنزين |
- Biliyorum, ama yine de o oğlumdu. | Open Subtitles | - ابناء شخص ما, بنات شخص ما , ابنك قام بقتلهم - اعرف لكن .. لكنه كان ابني |
Benden daha az söyleyebilecek kimse yok dediğimde bana güvenin ama haklı. | Open Subtitles | صدقني عندما أقول لك أنه لا يوجد أحد يكره أن يقول هذا ...أكثر مني، لكن لكنه محق |
Bu bir rüya gibiydi ama çok da gerçekçiydi. | Open Subtitles | لقد كان... مثل الحلم لكن... لكنه بدا واقعياً جداً. |
Babasının zaman zaman uzaklara gitmesine alıştı ama bu sefer gelmeyecek işte. | Open Subtitles | لقد اعتاد على غياب والده ... لفترة طويلة من الوقت، لكن . لكنه لن يعود هذه المرة |
ama bu seni geceleri sıcak tutmaz. | Open Subtitles | لكن لكنه لا يبقيكِ دافئة في الليل |
Hayatıma bir düzen verecektim ama kader değilmiş. | Open Subtitles | لقدكنتأريدالإستقرارفيحياتي ,لكن... لكنه لم يكن مقدرًا ذلك |
Babamdı, çok severdim tabii ama hep işte olurdu. | Open Subtitles | كان والدي وأحببته كثيراً، لكن... لكنه كان دائما بالعمل |
ama o sadece 45 dakika bekledi... | Open Subtitles | لكن لكنه إنتظر 45 دقيقة فقط |