"لكون" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmasının
        
    • olması
        
    • sebebi
        
    • evren
        
    • olmamasının
        
    Belki bu son soygunun farklı olmasının bir sebebi vardır. Open Subtitles ربما هناك سبب لكون تلك السرقة الاخيرة مختلفة عن الاخرين
    Çoğu zaman sinirlisinizdir Bence bu tartışmanın bu denli yüklü olmasının sebeplerinden biri her birimizin kalbinde yeri olmasi, doğru mu? TED ستصبح غاضبًا في أغلب الوقت، وأعتقد أحد الأسباب لكون هذا الخطاب مشحونًا هو دخوله للقلب مباشرة صحيح؟
    Yaşanması zor olmasına rağmen, Kuzey ve Güney Kutupları gezegenimizin bu şekilde olmasının en büyük nedeni. TED ولكن بالرغم من كونهما غير مضيافين، فالقطبين الشمالي والجنوبي هما سبب كبير لكون كوكبنا على النحو الذي هو عليه.
    Ev olması gerektiği gibi güvenli olmadığı için özür dilerim. Open Subtitles اعتذر لكون هذا المنزل لم يكن آمنا كما كان ينبغى
    Ve sizde Monk'un haklı olması konusunda haklıydınız, efendim. Open Subtitles وأنت أيضاً علي حق سيدي لكون مونك علي حق,
    Yukarıdan belirlenen düzenli bir evren, öngörülebilir ve zamansız Tanrı vergisi kanunlar. Open Subtitles لكون مُنظم يُدار من فوق بقوانين شرّعها الرب يمكن التنبؤ بها وصالحة لكل زمان.
    Evet, bu kadar azımızın öz farkındalığa sahip olmasının bir sebebi var. TED نعم، هنالك سبب لكون القليل جدًا منّا يملك الوعي الذاتي.
    Slytherin takım simgesinin yılan olmasının bir nedeni var. Open Subtitles ثمة سبب لكون رمز منزل الـ سليزرين هو ثعبانا
    - Gerçek bir hikaye. Söylüyorum sana, bu Ben denen adamın hala bekâr olmasının bir sebebi vardır. Open Subtitles أنا أقول لكي أنه هناك سبب لكون بن ما يزال وحيد
    Nazikçe söylemeye çalışıyorum ama çocuklarının beş para etmez tipler olmasının bir nedeni var. Open Subtitles أتعلم لقد كنت أحاول أن أقول هذا بطريقة حسنة و لكن حسناً يوجد سبب لكون أولادك فاشلين
    Bu hapishanenin yeryüzündeki en kötü cehennem olmasının bir sebebi var. Umut. Open Subtitles هنالك سببُ لكون هذا السجن، أسوء جحيم على الأرض، إنّه الأمل
    Paraşütçülerin atlarken iki tane paraşütü olmasının bir nedeni vardır. Başlıyoruz. Open Subtitles هناك سبب لكون المظليين يحملون مظلتين ها نحن ذا
    Birbirimize karşı mesafeli gibi olmamızın ailemizin ölmüş olmasının bir sebebi var. Open Subtitles هناك سبب لكون غطائه هو أننا مبعدون .ووالدينا ميتين
    An itibariyle sinirli olmasının sebebi en sevdiği insanların gerçek anlamda onu kalbinden bıçaklaması. Open Subtitles إنّه الآن غاضب لكون أحبّ الأحباء إليه طعنوه في قلبه بمعنى الكلمة.
    Bencillik olmasın ama bazen en iyi arkadaşımın dünyanın öteki ucunda olması iğrenç birşey. Open Subtitles لا أريد أن أكون أنانية، لكن ني أشعر أحيانا بسوء لكون أفضل صديقة لي مضطرة للعيش في النصف الثاني من الكرة الأرضية
    Belki birini arkadaşın olması için etkin altına alabilirsin. Open Subtitles ربّما بوسعكِ إستحواز أحدهم ذهنياً لكون صديقاً لكِ.
    Bu daha iyi oldu ancak yine de bir zamanlar benden olan bu heybetli grubun 16 yaşındaki bir kız tarafından kısırlaştırılmış olması beni üzdü. Open Subtitles حسنٌ، هذا ما يروقني. إلّا أنّي مخيّب الأمل لكون هذا العدد الذي كان ضمن أخويّتي الموقّرة ذات يوم جُرِّد من شهامته من قبل مراهقة بالـ16.
    İnsanların nazik olmamasının diğer sebebi nazik olmak ya da iyi görünmekle ilgili olarak şüpheli olmaları ve hatta düşünceli olmaları. TED السبب الآخر لكون الناس أقل دماثة هو لأنهم متشككون أو حتى قلقون حول كونهم دمثين أو يبدون طيبين.
    Nasıl oldu da, enerji dolu bir evren, korkunç büyüklükteki boşluk, ve içindeki her şey, yokluktan var oldu? Open Subtitles كيف لكون بأكمله, مليء بالطاقة وهذا الإتساع الهائل بالفضاء, مع كل شيء فيه كيف له ببساطة أن يظهر من العدم؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more