"لك أنت" - Translation from Arabic to Turkish

    • senin için
        
    Sadece senin için şeytani planlarım var. Şarkımın berbat olduğunu söyledi. Open Subtitles فقط الشريرة منها لك أنت لقد قال بأن أغنيتي سيئة جداً
    Orman artık senin için güvenli olmadığından. Peşinde bir kaplan var. Open Subtitles .لأن الغابة لم تعد أمنة بالنسبة لك أنت مُطارَد بواسطة نمر
    Dünyada var olan tüm bu bilgiler muhtemelen yeterince etkili olmayabilir senin için yeterince kişiselleştirilemez. TED كل هذه المعرفة المثيرة في العالم قد لا تكون فعّالةً بما يكفي أو مخصّصةً بما يكفي لك أنت.
    senin için yaptıklarımdan sonra, böyle kötü olabiliyorsun. Open Subtitles أكاد لا أصدق , بعد كل ما فعلته لك أنت ناكر للجميل
    senin için yapabileceğim hiç bir şey yok. Bunu biliyorsun. Open Subtitles ليس هناك شيء باستطاعتي فعله لك, أنت تعلم ذلك
    Oh... Üzgünüm. Bu senin için miydi? Open Subtitles أنا آسف إنها لك أنت, هل هذا هو الحب الحقيقى ؟
    Eminim senin için uygun bir kız, bir yerlerde, seni bekliyordur. Open Subtitles أَنا متأكدة أن هناك شخص ما مناسب لك أنت فقط
    Tipin senin için bir önemi var mı? Herkese yazıyorsun. Open Subtitles ومتى كان النوع محلّ إهتمام بالنسبة لك, أنت تحبّ جميع الأنواع
    Tam senin için, son ve en büyük kitabım Dünyadan Anneye Çocuğunuz Kendini Uzaylı Sanıyorsa Ne Yapmalısınız? Open Subtitles فقط لك أنت نسخة من الأفضل و الأروع أرض الأم, ماذا تفعلين عندما يعتقد طفلك بأنه فضائي
    Şahsen ben kadınlarımın böyle olmasını severim, ama patronun o olması, senin için zor olmalı. Open Subtitles أنا شخصيا أحب نسائي هكذا و لكن لك أنت, يبدو أنه من الصعب أن تكون هي المتحكمة
    Ben de sana senin için yapılmış dünyanın en güzel tatlısını getireyim. Open Subtitles اسمع، اجلس هنا وهاك أفضل حلوى على الإطلاق لك أنت
    Araç senin için dünyadaki en önemli şey sayılırdı. Open Subtitles تلك السيارة تعني كلّ شيء في العالم لك أنت
    Cumartesi günükü düğün için kendime özel bir şeyler bulabilirsem diye alış merkezine uğramaya karar vermiştim ve sanırım senin için de bir şeyler bulmuş olabilirim. Open Subtitles لقد قررت أن أمر على السوق التجاري لأشتري لنفسي شيئا مميزا من أجل زواجكما وأظنني وجدت شيئا لك أنت أيضا
    ama senin için önemli olmadığından bizim ilişkimizi bozan bir şeye çevirdin. Open Subtitles لكن بما أنه غير مهم لك أنت تجعلين الأمر مثل إفعل هذا و إنتهى الامر لنا
    senin için söylemesi kolay, dünyanın en iyileri sende. Open Subtitles كل شيء صحيح لك أنت لديك الأفضل في العالم لتختار منهم
    ...ancak senin için daha iyi olacağından şüpheliyim. Open Subtitles ولكن، أتعلم، أظن أنّه أفضل بالنسبة لك أنت أيضاً.
    -sana söyleyecek hiçbir şeyim yok -yalama olmuşsun-- çık dışarı beni görmek istiyorsan bekçiye bana mektup yazmasını söyle eğer başkasıysa sana ne olacağını söylemem senin için bir ders olabilir sadece bir dersten daha fazlasına ihtiyacın var Open Subtitles اخرج ، إلا إذا أردت أن ترى حاكم المدينة يكتب لى الخطاب لو صدر هذا الكلام من شخص آخر لأخبرتك بما سيحدث لك ، وربما يكون درساً لك أنت فقط من يحتاج إلى أكثر من درس
    Hep orada kalacak, sırf senin için. Open Subtitles وسوف يبقى هناك دائما، لك أنت فقط.
    Eğer yapmam gerekirse, bu sadece senin için olacak. Open Subtitles إذا فعلت ذلك ، سيكون لك أنت فقط
    Eğer yaparsam da, sadece senin için yaparım. Open Subtitles إذا عدت لذلك العمل ، فسيكون لك أنت فقط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more