"للبحث عنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • onu aramaya
        
    • onu bulmaya
        
    • onu aramak
        
    • Onu arayan
        
    • onu bulmak
        
    • onu bulayım
        
    • onu arayacağım
        
    • onu araması için
        
    Neden bu kadar zaman geçtikten sonra onu aramaya geldin? Open Subtitles لما انتظرت طويلاً جداً قبل ان تأتي للبحث عنه ؟
    Şu anda, benim de 10 yaşında bir oğlum olduğu için aklıma Bageye takıldı ve onu aramaya koyuldum. TED والآن لدي ابن في العاشرة من عمره أيضًا وجهت اهتمامي إلى منتفخ الجفون وذهبت للبحث عنه
    Ama size söylüyorum, kimse onu aramaya gelmeyecek. Open Subtitles أستطيع فعل أى شئ ولكنى أؤكد لكى لن يأتى أحد للبحث عنه
    Gary, Stanton Parish bu cihazın bizde olduğunu öğrenince onu bulmaya gelecektir. Open Subtitles غارى.. عندما يكتشف ستانون باريش ان الجهاز بحوزتنا فسوف يأتى للبحث عنه.
    onu bulmaya çalıştığım ilk yol sadece parayı takip etmek oldu. Open Subtitles الطريقة الأولى التي استخدمتها .للبحث عنه ، أن أتتبع الأموال
    Neden onu aramak için oraya çıktın? Open Subtitles ما الذى دفعك للصعود إلى هناك للبحث عنه ؟
    Pasaportunu ve kıyafetlerini alıp, onu aramaya gidiyorum. Open Subtitles وسوف آخذ جواز سفرك و ملابسك و اتركك للبحث عنه
    onu aramaya gittim, ama iki hafta boyunca bir şey bulamadım. Open Subtitles ذهبت للبحث عنه ، لكنّي لم أجد شيء لأسبوعين
    Kimsenin onu aramaya gelmeyeceği bir yere. Open Subtitles لقد كان يعلم أنه لن يأتي أحد للبحث عنه هناك
    Sanki sürünerek onu aramaya çıkacağım. Open Subtitles ، كأنني سآتي زاحفة للبحث عنه أو شيئا من ذلك.
    Çıkıp onu aramaya gitmek üzere, neredeyse aklını kaçırmasını sağlayan, ona işkence eden, onu manipüle eden, onu bir deliğe atan babanı kurtarmaya çalışacak. Open Subtitles إنه سيخرج الآن للبحث عنه ليحاول إنقاذ والدكِ إنقاذ الرجل الذي عذّبه وسيطر على عقله، ورماه في حفرة
    Geri gelmeyince onu aramaya çıktık. Burada bulduk. Open Subtitles عندما لم يعد، جئنا للبحث عنه أنا وجدته هنا
    Neal ve Boothe onu aramaya geldiğinde ne olacak? Open Subtitles ماذا يحصل عندما بوث ونيل يأتون للبحث عنه ؟
    Bu yüzden dün gece bara onu aramaya gittim. Open Subtitles لهذا ذهبت للحانة مرة أخرى الليلة الماضية للبحث عنه
    Evet, bara gelmeyince onu bulmaya gittim. Open Subtitles نعم , عندما لم يأتي للحانة , ذهبت للبحث عنه
    Biraz daha bekleriz, eğer dönmezse onu bulmaya gideriz. Open Subtitles أن لم يعود قريباً، سنذهب للبحث عنه
    Tirza'yı getir. onu bulmaya gidelim. Open Subtitles "إحضرى "تريزا وسنذهب معاً للبحث عنه
    Telefonunu kaybettiğini anladığında, onu aramak için geri dönecek. Open Subtitles عندما تدرك بأنها اضاعت هاتفها ستاتي للبحث عنه
    Onu arayan başka ajanlarımız da vardı ama gizlice İtalya'ya kaçmış. Open Subtitles لدينا عملاء آخرين للبحث عنه ولكنه تمكن من الهروب الى ايطاليا
    Verdiniz, ama bütün teşkilatı harekete geçirmem lazım onu bulmak için. Open Subtitles بالتاكيد سنبلغ كل الوحدات المتحركة للبحث عنه
    - Bekleyin gidip onu bulayım. Open Subtitles نعم كن معى, سأذهب للبحث عنه
    Michael daha gelmedi, ormanda onu arayacağım. Open Subtitles مايكل لم يأتي حتى الآن سأذهب للبحث عنه في الغابة
    Ve ertesi gün onu araması için iki avcı daha gönderdi." Open Subtitles ربما حادثة ما قد أصابته" وفي اليوم التالي أرسل اثنين آخرين "من القناصة الى مكانه للبحث عنه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more