"للتأكد من أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • emin olmak için
        
    • olduğundan emin
        
    • seviyesini yükselt
        
    Ne yapmamız gerektiğini biliyorduk, uçağın arkasında bu kadar yük varken sağlam kalabileceğinden emin olmak için mühendisleri devreye sokmak lazımdı. Open Subtitles كنا نعرف ما كان علينا القيام به. كان علينا أن تتورط المهندسين. للتأكد من أن الطائرة يمكن أن يقف هذا الإجهاد.
    Gerekli etkiyi gösterdiğinden emin olmak için neyi hedef aldığınızı bilmem lazım. Open Subtitles أريد أن أعرف ما كنت تستهدف للتأكد من أن لديها تأثير حقيقي.
    Ve şimdi bu bize kaldı, bunu halletmek adına yapay zekanın sonuçlarından emin olmak için yerine koymamız gereken şey hepimiz için daha iyi olanlardır. TED و الموضوع يرجع إلينا الآن، من أجل معرفة ما نحن بحاجة لوضعه في المكان الصحيح للتأكد من أن نتائج الذكاء الإصطناعي ستكون الأفضل لنا جميعا.
    47 kişi daha var, bu gemideki ekip çalışması herkesin iyi olduğundan emin oluyor. TED هناك 47 شخص آخر يعملون معاً كفريق للتأكد من أن كل شيء على ما يرام.
    Ona oksijen ver ve monitöre bağla. O2 doygunluk seviyesini yükselt. Open Subtitles ضعوه على الأكسجين وشاشة المراقبة، للتأكد من أن أكسجينه جيدًا.
    Apple, ürünlerinin olabildiğince güvenli olduğundan emin olmak için çok fazla zaman ve para harcadı. TED صرفت شركة أبل الكثير من الوقت والمال للتأكد من أن منتجاتها آمنة قدر الإمكان.
    Ve onların içinde Almanların gaz kullanmayacakları konusunda emin olmak için tankların içine kanarya asarlardı. TED وكان لديهم كناري معلق داخل الشيء للتأكد من أن الألمان لم يكونوا ينوون استخدام الغاز.
    Rosa'yı neyin öldürdüğünden kesin emin olmak için, otopsi yapacağım. Open Subtitles فقط للتأكد من أن ذلك هو الذي قتل روزا يجب أن أقوم بتشريح جثَتها
    Her şeyin ayarlandığına emin olmak için gitmeliyim. Open Subtitles يجب أن أرحل للتأكد من أن كل شيئ معد كما بجب0
    Yani kafa omurun kırılmasından emin olmak için sola doğru çevrilmiş. Open Subtitles هذا يعني بأن الرأس قد ارتعد إلى اليسار و الأعلى للتأكد من أن العمود الفقري قد تمزق
    Beyin kökünü ve boyun omurlarını da çekerek diyaframının felçli olmadığından emin olmak için. Open Subtitles أردت الوصول لجذع الدماغ و الحبل الشوكي للتأكد من أن الحجاب الحاجز لم يصب بشلل
    Ve birinin sıcaklığı açıp açmadığından emin olmak için termostatı günde 80 kere kontrol etmek yorucu. Open Subtitles و انه شاق جداً للكشف علي ميزان الحرارة 80 مرة في اليوم للتأكد من أن لا يوجد أحد مشغل الحراره
    Üretim sürecimiz ne olacak ve sürdürülebilirliğimizi en üst seviyeye çıkarmak üzere üretimimizin mümkün olduğunca en iyi şekilde kullanıldığından emin olmak için neleri göz önünde bulundurmalıyız? Open Subtitles ما هو شكل عملية الإنتاج ؟ و ما الذي نحتاجه بالضبط للتأكد من أن العملية تسير بالشكل الأمثل قدر الإمكان
    Ayrıca iyileşme sürecinin normal ilerlediğinden emin olmak için size, doktorunuzdan iki hafta sonrası için bir randevu alacağım. Open Subtitles أنا أيضاً سأحدد موعداً لك مع الطبيب للتأكد من أن كل شيء يسير على ما يرام
    Medyayı takip edip bilgi sahibi olan seslerinin duyulduğundan emin olmak için sabah kalkıp seçim bölgesine giden insanlar. Open Subtitles شخص ما أخذ من وقته نهضوا حقاً وقادوا سياراتهم الى منطقة أقتراع للتأكد من أن أصواتهم قد سمع
    Tamiratın projeye uygun yapıldığından emin olmak için teknisyen gönderdik. Open Subtitles من المعتاد إرسال ميكانيكي للتأكد من أن كل شيء يعمل جيداً أثناء عملها.
    Hayır, iki çırağın haylaz turlarından güven içinde döndüğünden emin olmak için yarım şilinini Evcimen Sözler'in bir nüshasına harcayabilirim. Open Subtitles كلا، ربما أنفق نصف شلن في نسخ رواية الأعمال المنزلية فقط للتأكد من أن المتدربين الإثنين عادوا بأمان من جولتهم الكسولة
    Bunun bir daha olmayacağından emin olmak için koruyucu bir şey yaratmak zorunda kaldım. Open Subtitles كان علي أن أضع ضمانات للتأكد من أن هذا لن يحدث أبداً مرة أخرى
    Gitmeden önce herkesin temiz olduğundan emin olmalıyız. Open Subtitles نحن بحاجة للتأكد من أن الكل خالٍ منها قبل أن نغادر
    Bu gece burada kalsın. Her şeyin yolunda olduğundan emin olalım. Open Subtitles سأحتفظ به الليلة فقط للتأكد من أن كل يء بخير
    Ona oksijen ver ve monitöre bağla. O2 doygunluk seviyesini yükselt. Open Subtitles ضعوه على الأكسجين وشاشة المراقبة، للتأكد من أن أكسجينه جيدًا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more