"للدفاع عن" - Translation from Arabic to Turkish

    • savunmak için
        
    • korumak için
        
    • savunma
        
    • savunmaya
        
    • savunacak
        
    • korumaya
        
    • savunmasında
        
    • korumak adına
        
    • koruma
        
    • savunurken
        
    • savunması için
        
    • savunmanın
        
    • savunman
        
    • savunmam
        
    • savunmayı
        
    Ancak anal dişleri olmayan deniz salatalıkları bile kendilerini savunmak için aletlerle donatılmıştır. TED لكن حتى بعض الأنواع التي تفتقر لتلك الأسنان مجهزة بأدوات للدفاع عن أنفسها.
    Duruşman esnasında kendini savunmak için burada olmaman ne kötü! Open Subtitles مؤسف لأنك لم تكن هنا وقت محاكمتك للدفاع عن نفسك
    Ama bir saldırı olursa kabilesini korumak için bir an bile duraksamaz. Open Subtitles جون رجل مسالم والذي لن يتردد للدفاع عن قبيلته بالقوة ان هوجمت
    Kaplumbağaların yumurtalarını korumak için yapabilecekleri çok az şey var. Open Subtitles ليس هناك شيء يمكن القيام به السلاحف للدفاع عن موقعهم
    Hayır, çünkü arafoz edilme benim velayetime verilmiş olan biricik savunma silahım. Open Subtitles كلا، لأنه السلاح الوحيد الذي تبقى لي للدفاع عن ما منحت لأرعاه
    O haklı. Ben sadece insanım. Evreni savunmaya hazır değiliz. Open Subtitles إنه محق أنا مجرد بشري لسنا مستعدين للدفاع عن الكون
    Ama kendilerini savunacak, inanılmayacak teknolojideki silahı inşa etmişler. Open Subtitles ومع ذلك فقد تمكّنوا من سلاح متقدّم لا يصدّق للدفاع عن انفسهم
    Şimdi kaynaklarımızı bu teknolojileri gezegeni savunmak için araştırmaya ayırma vakti geldi. Open Subtitles لذا حان الوقت الآن لتكريس مواردنا.. باستكشاف هذه التقنيات للدفاع عن الكوكب
    Parlayan zırhının içindeki genç kral yaşlı asiye karşı başkenti savunmak için savaşıyor. Open Subtitles الملك الفتي في درعه اللامع يقاتل للدفاع عن العاصمة ضد الثوار العجائز الضعفاء.
    Şimdi dışarı çıkın ve birlikleri Ruh Portalı'nı savunmak için hazırlayın. Open Subtitles الآن أذهبا إلى الخارج وأجعلا القوات مستعدة للدفاع عن بوابة الأرواح
    Eğer düşmanları savaş açarsa, Kral'ı savunmak için silah stoğum var. Open Subtitles لدي مخزن من الأسلحة للدفاع عن الملك إذا أعدائه يريدون الحرب
    Sonuç olarak, grubumuzun kimliğini savunmak için, hem benlik duygumuzu hem de topluluğumuzu korumak için güçlü bir motivasyona sahibiz. TED نتيجة لذلك، نحن متحمسون بشدة للدفاع عن هويات مجموعتنا، وحماية كلٍّ من إحساسنا بالذات ومحيطاتنا الاجتماعية.
    Kendini koruma yarası yok. Sizce yüzünü korumak için ellerini kaldırmış olması gerekmez miydi? Open Subtitles لا توجد لجروح للدفاع عن النفس ، ألا تعتقد أنّه كان يجب أن يضع يديه على وجهه للحماية
    Bu yıl son kez ünvanını korumak için hazırlanıyor. Open Subtitles وهو يستعد للدفاع عن لقبه هذا العام للمرة الأخيرة
    Dünya savunma'da sürekli hazırda bekleyen bir filomuz var, ama o kuşlar sadece önleme uçağı olacak şekilde donatıldılar. Open Subtitles لدينا سرب دائم مستعد للدفاع عن الأرض لكن تلك الطائرات لم تجهز لأي شيء أكثر من كونها مقاتلات اعتراضية
    Çünkü eskiden bir savcıydı ve şimdi bir suçlunun savunma avukatı. Open Subtitles لأنه كان يعمل كمدعي عام والآن هو محامي للدفاع عن المجرمين
    Şimdi, Çin'in kendi gemisini savunmaya gönlü yoksa sana neden ihtiyacım olsun? Open Subtitles الآن إذا لم تكن الصين على إستعداد للدفاع عن سفينتها فلماذا أحتاجك؟
    Sanhedrin'in bilge büyüklerine saygımız sonsuz ama inançlarımızı savunmaya çalışmayacağız. Open Subtitles احتراما لتعاليم شيوخ سنهدرين نحن لسنا نسعى للدفاع عن معتقداتنا
    Ayrıca tek başıma karideslerimi savunacak gücüm de yok. Open Subtitles و ليس لدى القدرة للدفاع عن الجمبرى بمفردى
    Timsahı korusun diye tutulmuş bir adam, onu korumaya çalışırken canından oldu. Open Subtitles رجل استأجر للدفاع عن التمساح خسر الحياة ل مخلوق كان يحاول حمايتها.
    İkinci Dünya Savaşı'nda ülkeme sadakatle hizmet ettim ve ülkemin savunmasında gösterdiğim başarıdan dolayı madalya aldım. Open Subtitles أننى خدمت بلدى باخلاص و شرف فى الحرب العالمية الثانية و تم تكريمى بصليب القوات البحرية لما قدمته للدفاع عن هذا الوطن
    Ülkeniz bu davada bize sırt çevirdi, ama sizler özgürlüğü korumak adına cesur bir adımla bu savaşa katılmaya gönüllü oldunuz. Open Subtitles بلدكم أدارت ظهرها لهذا النزاع و لكنكم بشجاعة تطوعتم للإنضمام إلى القتال للدفاع عن الحرية
    Ama kendinizi savunurken öldürmek, veya bir haksızlığı önlemek, polis ya da asker gibi... Open Subtitles ولكنه قتل للدفاع عن النفس. أو لمنع حدوث العدالة. مثل الشرطي أو الجندي.
    İlk sorun şu: Olası bir düşmanın bir siber savaş birliği kurduğunu duyurduğunu hayal edin, ama sadece kendi ülkesinin savunması için. TED المسألة الأولى : تخيل عدو محتمل اعلن أنهم يعملون على بناء وحدة حرب إلكترونية، ولكن فقط للدفاع عن بلادهم.
    Kendimizi savunmanın tek yolu saldırmak. Open Subtitles الطريقة الوحيدة للدفاع عن أنفسنا هي بالهجوم
    Avukatlarının da söylediği gibi, Vole, kısa süre sonra sana da kendini savunman için bir fırsat verilecektir. Open Subtitles كما سيقول لك محاموك يا فول فاٍنك قريبا جدا ستحصل على الفرصة للدفاع عن نفسك
    savunmam var. Open Subtitles للدفاع عن نفسي لقد كان يمسك بعضوي الذكري
    İmparator olduğunda ordulara komuta edip topraklarımızı savunmayı becerebilecek misin? Open Subtitles عندما تصبح ملكاً, كيف ستقود الجيس للدفاع عن الوطن؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more