geçmişe baktığımızda keşke önce elemanın ayakkabı numarasını kontrol etseydim. | Open Subtitles | من نظرتي للماضي أتمنى لو تحققت من مقاس حذائه أولا |
Ama hiç mantıklı değil! Neden beni öldürmen için seni geçmişe yollayayım? | Open Subtitles | و لكن ليس لذلك معنى لماذا أقوم بإرسالك للماضي لكي تقتليني ؟ |
Bu bir şeyleri bulma tutkusuna dönüştü, geçmişe ve arkeolojiye olan bir sevgi. | TED | وقد نما هذا ليصير شغفا لإيجاد الأشياء، حب للماضي وعلم الآثار. |
geçmişe dönme girişimi ve Geçmişi bozma girişimi aynı anda... | Open Subtitles | بين محاولة العودة للماضي ومحاولة إلغاء هذا الماضي... |
İlk insan. Çünkü eğer yeterince geriye gidersek, Dünya üzerinde yaşayan her canlıyla aynı köklere sahibiz. | TED | لأننا لو رجعنا للماضي بما فيه الكفاية سنجد اننا نشترك في اصل واحد مع كل المخلوقات على وجه الكرة الأرضية |
geçmişte olduğu gibi, hürmet edilen biri olmamak. | TED | ليس مثل أولئك الذين ينتمون للماضي والذين كان ينظر إليهم باحترام. |
geçmişe dair bir anısı, geleceğe dair bir bilgisi yok ve sadece iki şeyi umursuyor: Rahatlık ve eğlence. | TED | لا يوجد لديه ذاكرة للماضي و لا أدنى معرفة بالمستقبل .. هو يهتم بشيئين فقط : "سهل و ممتع" |
geçmişe bakabilir ve dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğuna sabit ve ucuz elektriğin nasıl ulaştığını gözlemleyerek bu yolları tekrardan izleyebiliriz. | TED | يمكننا أن ننظر للماضي ونحاكي الطرق التي استطعنا من خلالها جلب كهرباء ثابتة، ومعقولة الثمن إلى جزءٍ كبيرٍ من شعوب العالم. |
geçmişe dönmek para kazanmanın en kolay yolu olduğu kesin. | Open Subtitles | العودة للماضي وسيلة سهلة جداًَ لكسب المال |
geçmişe ulaşıp, onu bulup yardıma ihtiyacımız olduğunu mu söyleyeceğiz? | Open Subtitles | نعود للماضي ونمسكها، ونقول لها أننا نحتاج مساعدتها؟ |
Çünkü eğer yazabiliyorsam geçmişe gidip muskayı bularak günümüzde bulabileceğim güvenli bir yere saklayabilirim. | Open Subtitles | لأنه إن كان بإمكاني هذا، فسيمكنني العودة للماضي وإيجاد الحجاب و إخفائه في مكان آمن بحيث أستطيع إيجاده في الحاضر |
geçmişe mazi derler lakin şu an olan da mı hatalı? | Open Subtitles | أنت علي حق دع الماضي للماضي لكن ما يحدث الآن ليس خطأ أيضا أليس كذلك؟ |
geçmişe dönüp bakıyorsun, şunu yapmış olsaydım veya bu olmamış olsaydı diyorsun, bütün hayatı bambaşka olabilirdi. | Open Subtitles | تعلمين، ترجعينَ للماضي و تقولين لو أني فعلتُ هذا، أو لو كانَ ذلكَ لَم يحصل لكانَت حياتهُ كُلها مُختلفَة |
Bu geçmişe açılan kapıya asla erişemeyeceksin! | Open Subtitles | بوابة العودة للماضي هي للأبد بعيدة عن متناول يدك |
geçmişe Geri dönüp silmeyi dilerdim. | Open Subtitles | اتمنى ان تكون هناك طريقة لنا للعودة للماضي والغائه |
Geleceğine bakıyorsan geçmişe sünger çekmenin zararı olmaz. | Open Subtitles | حسنا، دعينا نبحث عن المستقبل لا يؤذي أحد إذا وجدنا مكان قريب للماضي |
Kitaba göre, Geçmişi ve geleceği gösteren bir harita. | Open Subtitles | الكتاب يقول انها خارطة للماضي والمستقبل |
"Geçmişi yeniden yaşamak ister misin? | Open Subtitles | بأنك تريدين العودة للماضي ، .. |
Bugünden geriye bakınca, akıl sağlığımla ilgili hafif bir endişesi olduğunu düşünüyorum. | TED | وبنظرة للماضي, اعتقد أنها كانت قلقة بعض الشيء على صحتي العقلية. |
Gröndland'ı ziyaret etmek daha çok zamanda geriye gitmek sonra da kuzeyde çok uzaklara gitmek gibiydi. | TED | إن زيارة جرين لاند تشبه العودة للماضي أكثر من كونه سفراً بعيداً نحو الشمال |
Yüzyıldan bile az bir yakın geçmişte nostalji yüzünden ölmek nasıl mümkün olabilir? | TED | كيف كان من الممكن أن تموت من الحنين للماضي منذ أقل من مائة عام مضت؟ |
geçmiş için göstereceğimiz en iyi takdir elde ettiklerimizi geliştirmektir. | TED | أفضل تكريم يمكن أن نقدمه للماضي هو التحسين فيما قد قدمه لنا. |
Savaş sona erdi ve gelecek kazandı. Geçmişin hiç şansı yoktu. | Open Subtitles | الحرب انتهت والمستقبل قد فاز لم يكن للماضي أي فرصة للفوز |
Geçmişten büyük bir saygınlık kazanacağım, herkesin gönlünde. | Open Subtitles | سأكون في غاية الإحترام للماضي و مشاعر كل فرد |
Hep zengin olmak istemisimdir. Biraz Geri sarayim. | Open Subtitles | لطالما أردت أن أصبح غنياً فدعوني أعود للماضي |