- Annenin ölümünün duruşmasında ailemizden ve arkadaşlarımızdan birçok kişi mahkeme salonundaydı. | Open Subtitles | أثناء محاكمتي لموت أمك العديد من أفراد عائلتنا وأصدقاءنا كانوا بقاعة المحكمة |
Kardeşinin, annenin ölümünden sorumlu kişiyi öldürmeye yemin ettiğini hatırlatmama gerek yok herhalde. | Open Subtitles | أنا لا يلزم أن أذكّرك بأنّ أختك أقسمت لقتل الرجل مسؤول لموت أمّك. |
Ve nasıl oluyor da Yeryüzü'ndeki tüm insanlar yaşamlarını yıldızların ölümüne borçlu? | Open Subtitles | .. وكيف يُعقل أن كل البشر على الأرض يدينون بحياتهم لموت النجوم؟ |
Lokomotif dumanının tren meraklıları arasında ikinci ölüm sebebi olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أن دخان العربات هو السبب الثاني لموت المعجبين في القطارات |
Dolayısıyla kararımız, ölümünü garanti etmektense hapse göndermek olmalıdır. | Open Subtitles | لذلك سيكون قرارنا بدلا من إرساله للسجن سيكون إرساله لموت مؤكد |
Bence harikasın ama bunu anlamak için kimsenin ölmesine gerek yoktu. | Open Subtitles | أنا أظنكَ رائعاً, و لكن لا حاجة لموت أحدهم لأراك رائعاً |
Arkadaşlarınıza geri dönün Leydim ve onlara arkadaşımın ölümü için öç alacağımı söyleyin. | Open Subtitles | عودي لاصدقائك , سيدتي وأخبريهم اني سأسنتقم لموت صديقي |
Dünya bugün Diego Ricardo'nun ölümüyle sarsıldı... gezegenin en genç insanının. | Open Subtitles | أصيب العالم اليوم بصدمة لموت دييغو ريكاردو أصغر إنسان على الأرض |
Benim için ise; ailemin ölümünün intikamı alınmadan huzur bulmayacağım. | Open Subtitles | بالنسبة لي، لن يهدأ لي بال حتى يُثأر لموت والدي. |
Benim için ise; ailemin ölümünün intikamı alınmadan huzur bulmayacağım. | Open Subtitles | بالنسبة لي، لن يهدأ لي بال حتى يُثأر لموت والدي. |
Ağabeyimin ölümünün intikamını almalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أغتنم تلك الفرصة لأثأر لموت أخي |
Kiracısının ölümünden dolayı, boş bulunan hane ihbarı. | Open Subtitles | إعلان بإخلاء المسكن لموت المستأجرة أميليا أستيريا |
Annesi oğlunun ölümünden idarecileri sorumlu tuttu ve hepsini öldürmeye kalktı ama içlerinden biri onun kafasını kesti. | Open Subtitles | ألقت والدته اللوم على المشرفين لموت إبنها وحاولت قتلهم جميعاً لكن قطع أحدهم رأسها |
Annenin ölümünden dolayı kendini suçluyorsun eğlenmek falan istemiyorsun, aslında kendini yok etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | تلوم نفسك لموت أمك لا تحاول الاستمتاع تحاول تدمير نفسك |
Tybalt'ın ölümüne çok fazla ağlıyor. | Open Subtitles | انها تبكى لموت تيبالت على نحو مخالف للعادة |
Ellie, hayvanının ölümüne hazır olmadığı için yaptım. | Open Subtitles | اعتقد انى فعلت ذلك من اجل ايلى ليست مستعدة لموت حيوانها المدلل |
Aklıma gelmişken, bu ayın 22'si Nui'nin yedinci ölüm yıldönümü. | Open Subtitles | لسوء الحظ , يوم 22 القادم "الذكرى السابعة لموت "نوى |
Karınızın ölümünü dikkatlice planladıysanız ve zehirin hata payı olmadığından eminseniz karınız niye hayatta olsun ki? | Open Subtitles | إذا كان تخطيطك الحذر لموت زوجتكَ عن طريق السم، مؤكدٌ نجاحه. لماذا مازالت على قيد الحياة ؟ |
ölmesine mutlu olmaktan başka bir şey hissetmiyorum. | Open Subtitles | انا لا اشعر بشىء سوى انى سعيده لموت هذا الرجل |
İtiraf etmek istemenizi takdir ediyoruz ama birinin ölümü için dua ettiniz diye sizi tutuklayamayız. | Open Subtitles | نحن نقدر رغبتك في الإعتراف، لكنا لا نستطيع اعتقالك بسبب صَلاتك لموت أحدهم. |
Dünya bugün, gezegenin en genç insanı Diego Ricardo'nun ölümüyle sarsıldı. | Open Subtitles | أصيب العالم اليوم بصدمة لموت دييغو ريكاردو أصغر إنسان على الأرض |
Ajan Mulder'ı ve beni de ölüme götürmek için hazırlanmış bir entrika bu odadaki bir kişi tarafından planlandı ve uygulandı. | Open Subtitles | مؤامرة صممت لتقودنا لموت العميل مولدر ولموتي, مخطط ومنفَّذ من قبل شخص بهذه الغرفة. |
Bu şehirde birinin ölmesi için birçok yol var. | Open Subtitles | هناك طرق عديدة يا رجل لموت شخص بهذه المدينة. |
Revere Jonathan'ın öldüğü günün ertesinde son şifreli yazısını bıraktı. | Open Subtitles | لقد ترك ريفير تدوينة أخيرة مشفرة في اليوم التالي لموت جوناثان الصغير |
"Afrikalı çocukların ölmesinin birçok nedeni var. | TED | "هناك أسباب كثيرة لموت الأطفال الأفارقة. |
Sevinin o insanların öldüğüne, yarın daha fazlasıda ölmeli. | Open Subtitles | لا تبتهجوا لموت الرجال فآخرين سيموتون غدا |
Neyse, bu adamın ölmesiyle sona ermiştir. | Open Subtitles | على الأقل بالنسبة لموت هذا الرجل, الأمر أنتهى. |